Pir Bahaeddin Erzincanî

Kısaca: taraflı ...devamı ☟

taraflı Şeyh Muhammed Bahaüddin-i ERZİNCANİ (KS) (ö.869 (m.1464)

Allah dostlarının büyüklerindendir. Adı, Pir Muhammed`dir. Erzincan ilinin Kaleric köyünde doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. 869 (m.1464) yılında Erzincan`da zelzelede şehid oldu. Kabri, Erzincan`da Camii Kebir yanındadır. Tahsilini Erzincan`da tamamladı. Tasavvuf yoluna girmesine bir rüyası sebep oldu. Bir gece rüyasında deniz gördü, Kenarına gelip, denizden geçmek istedi,Kenarda birçok gemi bulunuyordu. Gemilerden her biri yolcularını almış hareket etmek üzereydiler, Pir Muhammed bunlardan birine binmek istedi,fakat binemedi. Hangisine binmek istediyse gemiciler binmesini engellediler. Bu sırada gemiden şöyle bir ses geldi: "Bu gemilerin sahibi seyyid bir zattır. Git hizmetine gir ve ondan izin al. O zaman binebilirsin. Yoksa kimse seni gemiye almaz ve buradan geçemezsin. O zatın adı Yahya-i Şirvani`dir." dediler, bunun üzerine Pir Muhammed, Seyyid Yahya-i Şirvani Hazretleri`ni bulup derdini ve rüyasını anlattı. Seyyid Hazretleri ona: "Nasibin varmış" deyip, kendi gemisinde yer gösterdi ve birlikte yola çıktılar." Pir Muhammed sabahleyin bu rüyanın tatlı tesiriyle uyandı. Derhal yol hazırlıklarını yapıp talebelerini bir başka müderrise teslim etti ve Şirvan`ın yolunu tuttu. Uzun yolculuktan sonra Şirvan`a vardı ve Seyyid Yahya Hazret¬leri`nin huzuruna çıktı. Seyyid Yahya Hazretleri ona: "Ey Molla Muhammed! O gemilerdekiler Halvetiyye yolunun yolcuları¬dır. Yolumuz kolay ve güzeldir. Hoş geldin" dedi. Onu talebeliğe kabul edip, Halvetiyye yolunun edep ve erkanını öğretti.
Bir köşeye çekilip ibadetle meşÂ¬gul olmasını tembih etti. Uzun bir terbiye ve tedrisattan sonra kendisine hilafet verip, irşad hizmetlerinde bulunması için Erzincan`a gönderdi. 
Pir Muhammed Hazretleri de Kaleric kasabasında yerleşip orada bir mescit ve bir dergah inşa ettirdi. Cuma günleri Erzincan`a gelip Cami-i Kebir`de insanlara vaaz ediyor, diğer günlerinde Kaleric`e gelip irşad hizmetlerini sürdürüyordu. Bir gün sohbet sırasında taliplerine şöyle dedi:
"Bize ilham edildi ve şöyle denildi. Ey Pir Muhammed! Bizim üzerimize bir bela gelmek üzeredir. Eğer bu belanın geri çevrilmesini istersen bizim yanımıza gelmelisin" denildi. Şimdi kim bizimle birlikte şahadet şerbetini içmek isterse burada kalsın. Bir miktar daha dünya hayatı yaşamak isteyenlere biz izin veriyoruz. Dışarı çıkabilirler. Onlar bu gece bizimle birlikte olmasınlar" buyurdu. Bunun üzerine talebelerinden yedi kişi hariç, diğerleri sohbet yeri olan camiden dışarı çıktılar. O gece güçlü bir zelzele oldu. Cami yıkıldı. Yedi talibi ile birlikte Pir Muhammed Hazretleri şehidlik şerbetini içtiler.
Camiden başka hiçbir yere zarar dokunmadı. Şehir halkı durumu öğrenince büyük bir üzüntüye düştüler. Sonunda Muhammed Erzincani ve yedi talebesini defnettiler. Muhammed Erzincani Hazretleri`nin gasli sırasında bazı kendini bil¬mezlerin: "Bu zat veli olsaydı böyle bir ölümle ölmezdi" demeleri üzerine. Pir Muhammed Erzincani Hazretleri`nin dile gelip: "Ey benim halimi bilen Rabbim! Sana inanıyor, sana güveniyorum" diye sesi duyuldu. Bunu işiten gafiller hayrette kalıp tevbe ettiler.
Erzincan, bir süre için Erbiloğlu hakimiyetine girdi. Erbiloğlu kuman¬danlarından Kaçarlı Han`ı Erzircan`a gönderdi. Kaçarlı Han bir gün Erzincan halkının ziyaret yeri olan Pir Muhammed Erzincani Hazretleri`nin kabrine gi¬dip, hakarette bulundu ve elindeki topuz ile kabir taşına vurup, sarık kısmını kırdı. Sonra da gururlu bir şekilde atına binip oradan ayrılmak istedi. Daha bir adım bile atmadan atının ayakları kırılıp yere çakıldı. Kaçarlı Han`ın da kemikleri birbirine geçti. Hemen oracıkta ölüsünü bir çukura gömdüler.
Sonradan Şeyh Muhammed Erzincani Hazretleri`nin kabrini ziyaretten dönenlerce, bu evliya düşmanının gömüldüğü yere "lanet tası" adı verilen taşların atılması adet oldu. Şeyh Muhammed Erzincani Hazretleri`nin önde gelen halifelerinden dördü şunlardır:Pir Ahmet el-Erzincani, Pir Fethullah, İbrahim Mükemmel, postnişini Çelebi Halife (Şeyh Pir Cemali-i Halveti) hazretleridir.


Rivayet edilirki;Uzun Hasan, Fatih Sultan Mehmet Han ile harbe karar vermişti. Şeyh Uzun Hasan`a: “-Onların üzerlerine varmaman senin için daha iyi olur. Çünkü o ve onun askerleri İslam gazileridir ve Ni`mel-ceyş (fetih askeri) dirler. Olaylar Şeyh hazretlerinin dediği gibi çıkıp, Uzun Hasan`ın ordusu dağılıp perişan olmuş, atları yorulup yaralanmıştı. Ayrıca oğullarından biri de harp meydanında kalmıştır. düzenle|Ağustos 2007

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.