Polenta

Kısaca: Polenta kalin veya ince sekilde cekilmis sari veya beyaz mısır unundan yapilan bir yemek malzemesidir. Ayrica Italya'nin kuzeyi, Isvicre'nin Tessin kantonu, Fransa'nin Savoie bolgeleri orijinli bu malzemenin kaynatilmasi ile yapilan yemege de ismini vermistir. Languedoc'ta "milhàs", Gaskonya'da "cruchade", Romanya'da et Moldova'da "mamaliga", Reunion Adasinda "sosso maïs" isimleri ile de taninmaktadir. ...devamı ☟

Polenta
Polenta

Polenta kalin veya ince sekilde cekilmis sari veya beyaz mısır unundan yapilan bir yemek malzemesidir. Ayrica Italya'nin kuzeyi, Isvicre'nin Tessin kantonu, Fransa'nin Savoie bolgeleri orijinli bu malzemenin kaynatilmasi ile yapilan yemege de ismini vermistir. Languedoc'ta "milhàs", Gaskonya'da "cruchade", Romanya'da et Moldova'da "mamaliga", Reunion Adasinda "sosso maïs" isimleri ile de taninmaktadir.

Polenta

1. anlamı sütlü yemek.
2. anlamı polenta.

Polenta

Polenta İngilizce anlamı ve tanımı

Polenta anlamları

  1. (noun) Pudding made of Indian meal; also, porridge made of chestnut meal.

Polenta tanım:

Kelime: po·len·ta
Söyleniş: pO-'len-t&, p&-, -"tä
İşlev: noun
Kökeni: Italian, from Latin, crushed and hulled barley; akin to Latin pollen fine flour
: mush made of chestnut meal, cornmeal, semolina, or farina

Polenta

İngilizce Polenta kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. polenta (f)

Polenta

Fransızca Polenta kelimesinin İngilizce karşılığı.
(f) n. (Cooking) polenta

Polenta

Almanca Polenta kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. (Cooking) polenta

Polenta

İtalyanca Polenta kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. polenta, thick maize porridge served with meat

Polenta

İspanyolca Polenta kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. polenta

Polenta

İtalyanca Polenta kelimesinin Fransızca karşılığı.
(culinario) maïs concassé et bouilli

Polenta

İtalyanca Polenta kelimesinin Almanca karşılığı.
n. maisbrei, kleister

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Polen
2 yıl önce

Polen (çiçek tozu), bitkinin erkek gametini (bu nedenle erkek DNA) dişi gamete taşıyan bir yapıdır. Polen, bu taşınma sırasında erkek gametini çok iyi...

Polen, DNA
Polen Uslupehlivan
2 yıl önce

Polen Uslupehlivan (d. 27 Ağustos 1990, Adana) Türk millî kadın voleybolcu. Pasör çaprazı pozisyonunda görev almaktadır. Haliç Üniversitesi öğrencisidir...

Brani Pole
6 yıl önce

Brani Pole, ( Bulgarca:Брани Поле),(Türkçe:Alanova) Bulgaristan'ın en büyük ikinci şehri olan Plovdiv'in (Türkçe:Filibe) 2 kilometre güneyindeki bir köydür...

Edward Tudor-Pole
6 yıl önce

Edward Tudor-Pole, bilinen adıyla Eddie Tenpole (d. 6 Aralık 1955, Londra), İngiliz müzisyen, şarkıcı ve oyuncudur. Harry POTTER daki rolüyle de tanınır...

Edward Tudor-Pole, 1955, 6 Aralık, Londra, Müzisyen, Sex Pistols, Taslak
çiçek
2 yıl önce

olduklarından böcekleri kendilerine çeker ve bu olay sonucunda arılar veya böcekler polen depo etmiş olurlar. Üreme işlevini yerine getirerek neslin devamlılığını...

Çiçek, Anter, Bir çenekliler, Bitki, Golgi aygıtı, Kedicik, Kozalak, Kromoplast, Organel, Polen, Stigma
Erkek organ (çiçek)
2 yıl önce

haploid spor ya da polen taneciklerinin oluştuğu polen keselerini (mikrosporangiumları) içerir. Polen keseleri içinde meydana gelen polen ana hücreleri mayoz...

Erkek organ (çiçek), Angiosperm, Başçık, Epidermis, Haploid, Haploit, Hücre, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Mayoz bölünme, Mitoz bölünme, Nukleus
Açık tohumlular
6 yıl önce

tohumlularda polen üretimi oldukça fazla olup her bir erkek kozalak birkaç milyon polen üretebilir. Bazı üyelerinin polenlerinde, polenin rüzgarla uçmasını...

Açıktohumlular, Ağaç, Embriyon, Kozalak, Mikrospor, Polen, Rüzgar, Yaprak, Arkegonyum
Polen filtresi
6 yıl önce

Polen filtresi ya da klima filtresi, klima sistemi olan araçlarda dışarıdan süzülen havanın kabin içine aktarılmadan önce filtrelenmesini sağlayan sistemdir...