Roma ve Hıristiyanlıkta Bilim

Kısaca: Romalılar, Yunan sanat, edebiyat, felsefe ve biliminden çok etkilenmişlerdi. Köle olarak Ro-ma'ya getirilen birçok Yunan aydını, soyluların çocuklanna ders vermekle görevlendirilmişti. Romalıların ortak kaygısı Roma'yı yüce kılan değerlerin korunmasıydı. ...devamı ☟

Romalılar, Yunan sanat, edebiyat, felsefe ve biliminden çok etkilenmişlerdi. Köle olarak Ro-ma'ya getirilen birçok Yunan aydını, soyluların çocuklanna ders vermekle görevlendirilmişti. Romalıların ortak kaygısı Roma'yı yüce kılan değerlerin korunmasıydı. Bu nedenle bilim ve felsefe ya gözardı edilmiş ya da küçümsenmişti.

Roma, en parlak döneminde, gelenekleri, dilleri ve dinleri farklı halkları yapısında birleştirdi. Bu dinlerin arasında en önde geleni Hıristiyanlıktı. İsa ve onun krallığı aslında bu dünyaya ait değildi; dünyasal şeylerle ilgilenmek ruh için tehlikeliydi, ama bu dünya da gözardı edilemezdi. Bu nedenle ilk Hıristiyanlar, dünyasal bilgeliğe ikili bir biçimde yaklaştılar. Bir yandan eski felsefenin retoriği ve kanıtları, saf kişileri ve gafilleri yanlış yollara götüren hile ve tuzaklar olarak görülüyor, öte yandan Hıristiyanlık, felsefi okulların retoriğiyle sunulmadıkça kültürlü ve eğitimli kişilerin Hıristiyan-laştırılamayacağı düşünülüyordu. Bu nedenle ilk Hıristiyanlar belki de farkında olmaksızın kendilerini metafizik tartışmalarının içinde buldular. Bu tartışmalar, bir bölümüyle, fiziğe ilişkin konuları da içeriyordu. Örneğin salt fiziksel açıdan, İsa'nın doğası nasıl açıklanabilirdi? İsa için inanıldığı gibi, bir kişinin iki farklı temel doğası nasıl olabilirdi? Bu türden sorular, Eski Yunan düşünürlerinin maddenin doğası hakkında geliştirdikleri görüşlerin yeni bir ilahiyat kurmaya girişmiş olanlar için ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.

Antik Çağdan kalan bilgiler, Batı Roma' nın yıkılışından sonra ortadan kalkmadı. Manastırlardaki keşişler ilk Hıristiyanların ve antik düşüncenin klasiklerini titizlikle kopya ettiler ve bunları gelecek kuşaklar için sakladılar. Doğu'daki Bizans İmparatorluğu güçlü olduğundan, burada antik gelenek sürmekteydi. Roma'nın düşüşünden sonraki bin yılda çok az özgün çalışma ortaya kondu. Ama eski metinler özenle saklandı ve sonraki yüzyıllarda Batı için çok önemli bir kaynak oluşturdu.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.