Rızk

rızk

Osmanlıca rızk kelimesinin Türkçe karşılığı.
Yiyip içecek şey. Maddi mânevi ihtiyaca lâzım nimet. Allah'ın herkese lütuf ve kısmet ettiği ve bekaya sebeb olan nimet.(Rızk-ı helâl, iktidar ile alınmadığına, belki iftikara binaen verildiğine delil-i kat'i; iktidarsız yavruların hüsn-ü maişeti ve muktedir canavarların dik-ı mâişeti; hem, zekâvetsiz balıkların semizliği ve zekâvetli, hileli tilki ve maymunun derd-i maişetle vücutça zaifliğidir. Demek rızık, iktidar ve ihtiyar ile mâkusen mütenasiptir. Ne derece iktidar ve ihtiyarına güvense, o derece derd-i maişete mübtelâ olur. S.)(Rızk ise; hayattan sonra ni'metlerin en büyük bir hazinesi ve şükür ve hamdin en zengin bir menbaı ve ubudiyet ve dua ve ricaların en cem'iyetli bir mâdeni olmasından, suret-i zâhirede müphem ve tesadüfe bağlı gibi gösterilmiş. Tâ her vakit Rezzak-ı Kerim'in dergâhına iltica ve rica ve yalvarmak ve hamd ve şükür şefaatiyle rızk istemek kapısı kapanmasın. Yoksa muayyen olsa idi, mâhiyeti bütün bütün değişecekti. Şâkirane, minnetdarane ricalar, dualar, belki mütezellilâne ubudiyet kapıları kapanırdı. Ş.)( $ sarahatiyle; ummadığı tarzda yaşayacak kadar rızkını bulacak. Çünki şu âyet taahhüd ediyor. Evet, rızk ikidir:Biri hakiki rızktır ki, onunla yaşıyacak. Bu âyetin hükmü ile o rızk, taahhüd-ü Rabbanî altındadır. Beşerin su-i ihtiyarı karışmazsa, o zarurî rızkı her halde bulabilir. Ne dinini, ne namusunu, ne izzetini feda etmeğe mecbur olmaz.İkincisi: Rızk-ı mecazîdir ki, su-i istimâlât ile hâcât-ı gayr-ı zaruriye hâcât-ı zaruriye hükmüne geçip, görenek belâsiyle tiryaki olup, terkedemiyor. İşte bu rızk, taahhüd-ü Rabbanî altında olmadığı için, bu rızkı tahsil etmek, hususan bu zamanda çok pahalıdır. R.N.)

rızk

Türkçe rızk kelimesinin İngilizce karşılığı.
one's daily bread, food, sustenance

rızk

yiyecek, içecek şey, azık. tanrı'nın herkese verdiğine inanılan nimet. yaşamak için gerekli yiyecek, doygu.

rızk

Türkçe rızk kelimesinin Fransızca karşılığı.
subsistance [la], provision [la]

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Bayçomard
6 yıl önce

bir su kaynar. (Bay) kökünden türemiştir. Bay sözcüğü geçim, zenginlik, rızk ve kutsallık anlamları vardır. Moğolcada bu anlamların yanında hedef ve amaç...

Farz
2 yıl önce

ve içmek, Abdest almak, Beş vakit namaz kılmak, Cünüblükten gusül etmek, Rızkın Allah-u Teâlâ’dan olduğuna inanmak, Helâl, temiz elbise giymek, Hak’ka tevekkül...

Farz, Allah, Kuran-ı Kerim, Müslüman, Namaz, Oruç, İslam, Cenaze
Evliya
2 yıl önce

tevekkül içinde olmalarıdır. Bu nedenle yarın için endişe taşımazlar, yarının rızkını bugünden düşünmezler. Bütün olayların yaratıcısı olarak Allah'ı bildiklerinden...

Birsen Menekşeli
6 yıl önce

2008 Cennet Irmakları (Fatma Nine) - 2008 Veysel Karani - 2007 Secde - 2007 Rızk - 2007 Anneler Günü - 2007 Bayram - 2006 Baba Evi - 2006 Annenin Vasiyeti...

Marib
6 yıl önce

yerlerde de bir ayet vardır. Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb. Ancak...

Hipokrat yemini
2 yıl önce

bu and ve sözleri tutacağım: Bu sanatta hocamı, babam gibi tanıyacağım, rızkımı onunla paylaşacağım, ihtiyacı olursa kesemi onunla bölüşeceğim, çocuklarına...

Hipokrat yemini, Ad, Hekim, Hippokrates, Yunan, Ülke, Yemin
Saba (kavim)
6 yıl önce

(Evleri) Sağdan ve soldan iki bahçeliydi. (Onlara demiştik ki:) "Rabbinizin rızkından yiyin ve O'na şükredin. Güzel bir şehir ve bağışlayan bir Rabb(iniz var)...

Bayçar
6 yıl önce

tayılga derler. Bayçar: (Bay/Pay/May) kökünden türemiştir. Geçim, zenginlik, rızk ve kutsallık anlamları vardır. Bayçarmak sözü kurban kesmek anlamına gelir...