Sadeddin Teftazani

Kısaca: Sadeddin Tef İslam alimlerinin en büyüklerinden. İsmi,Mes'ud bin Ömer'dir. 1322 (H. 722) senesinde Horasan'da Nesa civarındaki Teftazan kasabasında doğdu. 1839 (H. 792)de Semerkant'ta vefat etti. İlmini Kutbüddin Razi ve Adudüddin-i ici'den öğrendi. Tefsir, hadis, fıkıh ve akaid bilgilerinde zamanının en büyük alimiydi. Yüzlerce talebe yetiştirmiştir. Timur Hanın hizmetinde bulunmuş ve bu Cihangir tarafından pekçok hürmet ve tazime nail olmuştu. Timur Han ile birlikte seferlerde bul ...devamı ☟

Sadeddin Tef İslam alimlerinin en büyüklerinden. İsmi,Mes'ud bin Ömer'dir. 1322 (H. 722) senesinde Horasan'da Nesa civarındaki Teftazan kasabasında doğdu. 1839 (H. 792)de Semerkant'ta vefat etti.

İlmini Kutbüddin Razi ve Adudüddin-i ici'den öğrendi. Tefsir, hadis, fıkıh ve akaid bilgilerinde zamanının en büyük alimiydi. Yüzlerce talebe yetiştirmiştir.

Timur Hanın hizmetinde bulunmuş ve bu Cihangir tarafından pekçok hürmet ve tazime nail olmuştu. Timur Han ile birlikte seferlerde bulunmuş, nihayet Timur Han tarafından Semerkand'a gönderilmişti.

Teftazani'den evvel, Moğolların İslam beldelerine saldırıp, istila ederek her tarafı yakıp yıkmaları, binlerce Müslümanı ve İslam alimini şehit etmeleri neticesinde ilimde de bir duraklama olmuştu. Böylece İslam medeniyetine bir ara verilmiş veİslam memleketlerinde ilim ve alim hemen hemen kalmamış gibiydi. Teftazani ilme dair çalışmalarıyla, yetiştirdiği talebeleriyle ve yazdığı kıymetli eserlerle İslam bilgilerinin unutulmasını, yok olmasını önlemiş ve böylece yeniden canlandırmıştır.

Tefsir, hadis, fıkıh, akaid ve diğer ilim dallarında çok kıymetli eserler yazmıştır. İlim ehli tarafından onun bu eserleri devamlı okunmuş, incelenmiştir. Kitapları şerh, haşiye (açıklama) denilen izahlarla dünyanın her tarafına yayılmıştır. Böylece ilimde yeniden alimler yetişmiş ve kitaplar yazılmıştır. Bu sebeple Teftezani ile İslam alimleri devri iki kısma ayrılıp, kendisinden evvel gelmiş olanlara, “Mütekaddimin”, sonra gelenlere“Müteahhirin” adı verilmiştir.

Bir ara Anadolu’yu ziyaret etmiş, Osmanlı alimleriyle görüşmüş, aralarında ilmi çalışmalar ve incelemeler olmuş, o tarihten itibaren kitapları Osmanlı ilim müesseselerinde de okunmaya, Osmanlı alimleri tarafından eserlerine şerh, haşiye (açıklama ve izah)ler yapılmağa başlanmış, eserleri üzerinde çalışılmıştır.

Eserleri: Edebi ilimleri içine alan Telhis kitabı üzerine yazdığı Mutavvel ve Muhtasar isimli şerhleri, Akaid-i Nesefi Şerhi, Sadrüş-Şeria’nın Tenkih kitabına şerhi olan Telvih kitabı, kelam ilminde yazdığı Mekasıd kitabı ve buna yaptığı şerhi çok kıymetlidir. Tefsirde Keşfü’l Esrar ve Keşşaf Haşiyesi, hadiste Hadis-i Erbain Şerhi, Nahivde İrşad-ül-Hadi, ayrıca Tehzib-ül-Mantık vel-Kelam, Serhü’ş-Şemsiyye, Şerhü’l-İzzi, Fetavel-Hanefiyye, Sekkani’nin Miftah Şerhi, Şerhi Hudbet-il Hidaye’si ve daha birçok eserleri vardır. Keşfü’l-Esrar tefsiri Farsçadır.

Buyururdu ki; “Likülli şey’in maniun ve lil ilmi mevaniu.” (Her şey için bir mani, ilim için birçok mani vardır.) Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.