Sagu, İslamiyet öncesi Türk edebiyatında ölen kişilerin ardından söylenen şiirlere verilen genel addır. Yuğ diye adlandırılan cenaze törenlerinde okunan bu ağıtlar (şiirler), ölen kişinin erdemlerini, yiğitliğini, faziletlerini ve yaptığı güzel işleri anlatırdı. Genellikle sevilen, sayılan, çeşitli kahramanlıklar göstermiş kişilerin ardından yazılırdı.
Örnek
Alp Er Tunga için söylenmiş sagulardan kaydedilmiş olan bazı parçalar Divan-ı Lugat-it Türk`te bulunmaktadır. Bunlardan örnek verilebilir:``Alp Er Tunga öldi mü?``
``Isız ajun kaldı mu?``
``Ödlek öçin aldı mu?``
``Emdi yürek yırtılur.``
``Ödlek yarağ közetti``
``Oğrun tuzağ uzattı``
``Begler begin azıttı``
``Kaçsa kah kurtulur?``
``Begler atın urgurup``
``Kadgu anı turgurup``
``Mengzi yüzi sargarup.``
``Korkum angar türtülür.``
``Uluşıp eren börleyü``
``Yırtıp yaka urlayu``
``Sıkrıp üni yırlayu``
``Sığtap közi örtülür.``
``Könglüm için ötedi.``
``Yitmiş yaşıg kartadı``
``Kiçmiş ödig irtedi``
``Tün kün kiçip irtelür``
``Alp Er Tunga öldü mü?``
``Kötü dünya kaldı mı?``
``Felek öcünü aldı mı?``
``Şimdi yürek yırtılır.``
``Feleğin silahı hazır``
``Gizli tuzak kurdurur``
``Beyler beyini vurdurur``
``Kaçsa nasıl kurtulur?``
``Beyler atlarını yorup``
``Kaygıdan çaresiz durup``
``Beti benzi sararıp``
``Sarı safrana döndüler.``
``Erler kurt gibi hıçkırdı``
``Yaka bağır yırtıp durdu``
``Acı ağıtlar çığırdı``
``Yaş akar gözler kurur.``
``Gönlüm içinden yandı.``
``Geçmiş zamanı andı.``
``Geçen günler nerdedir?``