sarılmak
1 . Sarma işi yapılmak:
"Ellerine sarıldım, öpüyorum, sorularımı tekrarlıyorum."- R. H. Karay.
2 . (-e)Bir şeyin üzerine bir veya birkaç kez dolanmak.
3 . (-e)Kollarını dolamak, kucaklamak:
"Hasan tiril tiril titriyor, anasına sarılıyordu."- S. F. Abasıyanık.
4 . Bütün gücü ile ele almak.
5 . Hemen yapmaya koyulmak, girişmek:
"Hemen kaleme sarıldım, benim güzel kardeşim, sana geçen bir ayda başımdan geçenleri yazacağım."- M. Ş. Esendal.
6 . mecaziBüyük bir istekle kendini vermek, benimsemek:
"İkinci sınıfa geçtikten sonra derslerine daha fazla sarılmıştır."- F. R. Atay.
sarılmak
Türkçe sarılmak kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. hug, give a hug, clasp, cuddle, be wrapped, arm, canoodle, clasp smb. in one's arms, cling, clip, coil, coil up, hold on, give smb. a hug, snuggle, twine, wind
sarılmak
sarmak eylemi yapılmak; bütün gücü ile ele almak.
bir şeyin üzerine bir ya da birkaç kez dolanmak; büyük bir istekle kendini vermek, benimsemek.
kollarını dolamak, kucaklamak; hemen yapmaya koyulmak, girişmek.
sarılmak
Türkçe sarılmak kelimesinin Fransızca karşılığı.
s'enrouler, être enroulé, être enveloppé, être encerclé, être emballé, embrasser, enlacer, se raccrocher à, (yumak) se pelotonner
sarılmak
Türkçe sarılmak kelimesinin Almanca karşılığı.
v. beranken, klammern: sich klammern, umarmen, wickeln: sich wickeln, winden: sich winden