Sezgi (Bergson)

Kısaca: Sezgi, Fransız filozof Henri Bergson'un felsefe metodu. ...devamı ☟

Sezgi, Fransız filozof Henri Bergson'un felsefe metodu. Bergson, "Metafiziğe Giriş" (İng.: "An Introduction to Metaphysics") adlı eserinde bir şeyin iki türlü bilinebileceğini açıklar: kesinlikle ve göreceli olarak. Bilginin bu her iki türüne ilişkin olarak farklı edinim yöntemleri vardır. Sezgi yöntemini kesinliğe dayandıran Bergson; ikincisinin, yani göreceli bilginin metodunu ise "analiz" olarak açıklar. Bergson'a göre sezgi; şeylerin, bizi kendi içindeki şeylere bağladığı bir tür deneyimdir. Bu nedenle kendi felsefesini "gerçek deneycilik" olarak tanımlar. Analiz ve görecelilik Analiz, sonsuza dek (Lat.: Ad infinitum) analizdir ve hiçbir zaman kesinliğe ulaşamaz. Nesneyi, seçilen bakış açısıyla ayrıştırmaya ve bu ayrımı, orijinal görüngünün yeniden oluşturulabileceği sembollere çevirmeye dayalıdır. Bu semboller, var olan tüm parçaları barındırdığı ve aynı zamanda genel bir içeriğe sahip olduğu için, nesnenin bir parçasının biçimini her zaman her zaman bozar. Bu anlamda nesnenin eşsizliğine zarar verirler. Bununla birlikte hiçbir hiçbir zaman kayıtsız kalınamayacak dil de bir sağduyu ürünü olması doğaldır. Örneğin böylece devinim, devinimsizlik noktalarında bölünebilirlik olarak bir yörüngeye girer. Semboller genellikle devinimsiz ve mekansaldır. Bu durum, bilimin öngörülere dayalı olmasına ve gereken noktalarda eylemlerimizin birer kanıt olmasına olanak sağlar. Felsefe bağlamında sorunlar sembolün, var olan nesne gibi görülmesi ve asıl olanın, kompozisyondaki imgeleminde bulunabileceğinin umulması başlar. Akılcıların madde teorisi ve deneyciler yığın teorisi, bunun örneğidir. Kompozisyondaki eksikliklerle maddeyi arayan deneyciler, onları çok daha fazla sembolle doldururlar. Bu boşlukları sonsuza dek doldurmak istemeyerek, var olan parçalarla karıştırılmaması gereken maddenin ve onun özelliklerinin veya sembollerinin olduğu düşüncesinden vazgeçerler. Diğer yandan akılcılar, savundukları düşünceden vazgeçmek istemez ve maddeyi, özelliklerinin kendi içerisinde dahil olduğu bilinemez bir muhafazaya dönüştürürler. Nesnenin birlik ve uyumunu sağlamaya çalışarak maddelerinin, gittikçe daha fazla özellik içermesine yol açarlar. Tanrı ve doğa da bu bileşenlere dahildir. Bergson bu durumu, dönüşümünü hiçbir zaman tamamlayamayan bir parça altına benzetir. Süreç, içerisindeyken başkasının da dahil olabileceği şekilde büyütülüp genişletilebilir. Kademeli olarak birbirine dahil olan renk tonlarının sonsuz spekturumu gibi biri kendini turuncuda, en koyu ve en açık tonların arasına sıkışmış olarak bulur; tıpkı öze gider gibi yukarıya, sarıya doğru veya maddeye ulaşır gibi aşağıya, kırmızıya doğru hareket eder. Böylece yöntem; kesin sürecin de dahil olduğu tüm diğer süreçlere her zaman dayalı olan sürece, birisini dahil etmek üzerine kuruludur. Bu noktadan itibaren süreç, sürerli bir heterojenliğe dönüşmelidir. Bu gerçekleştiği halde, bir şey; tıpkı renk spektrumundaki kırmızı ve sarının arasındakinin farklılaşımı gibi aslında bir olduklarını göstermeden önce, dualizm yaratmak adına sürecin de dahil olduğu iki parçaya bölünür.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.