Sibeveyh

Kısaca: Sibeveyh dilbilgisi alimi. İsmi Amr, lakabı Sibeveyh, Ünlü künyesi Ebu Bişr olup, ayrıca Ebu Osman, Ebü'l-Hüseyin veya Ebü'l-Hasan'dır. Daha çok Sibeveyh lakabıyla tanınır. Nesebi Ebu Bişr Amr bin Osman el-Kanber'dir. İran'ın Şiraz yakınlarındaki Beyda'da ve bir rivayete göre de Ahvaz'da doğdu. Doğumuna 767 (H. 150), vefatına da 809 (H.194) tarihleri rivayet edilir. Kabri Şiraz'dadır. İlim tahsili için Basra'ya gelen Sibeveyh; hadis ve fıkıh ilmini öğrenmeye başladı. İlk hocaları isa b ...devamı ☟

Sibeveyh dilbilgisi alimi. İsmi Amr, lakabı Sibeveyh, Ünlü künyesi Ebu Bişr olup, ayrıca Ebu Osman, Ebü'l-Hüseyin veya Ebü'l-Hasan'dır. Daha çok Sibeveyh lakabıyla tanınır. Nesebi Ebu Bişr Amr bin Osman el-Kanber'dir. İran'ın Şiraz yakınlarındaki Beyda'da ve bir rivayete göre de Ahvaz'da doğdu. Doğumuna 767 (H. 150), vefatına da 809 (H.194) tarihleri rivayet edilir. Kabri Şiraz'dadır.

İlim tahsili için Basra'ya gelen Sibeveyh; hadis ve fıkıh ilmini öğrenmeye başladı. İlk hocaları isa bin Ömer Sekafi, Hammad bin Seleme ve Ebu Zeyd el-Ensari'dir. Muhaddis, yani hadis alimi Hammad bin Seleme'nin huzurunda hadis-i şerif okurken, bir kelimede hata yaptı. Çok utanıp, üzüldü ve önce nahv, yani dilbilgisi ilmini öğrenmek lüzumunu hissetti. Nahv öğrenmeye karar verip, nahvcı Halil bin Ahmed'in derslerine devam etmeye başladı.

Bu tahsili on beş sene kadar sürdü. Ayrıca Yunus bin Habib'den nahv, Ebü'l-Hattab el-Ahfes, Nezr bin Şümeyl el-Mazini ve Müerric bin Amr es-Sedusi'den lügat (sözlük) dersi aldı. Muhaddis Ali bin Nasr el-Cehzemi'den de okudu. Basra'da devrin en Ünlü nahv ve lügat alimlerinden ders alması ve kabiliyeti onu nahv ilminde söz sahibi yaptı. Ders vermeye başladı. Ondan Ebü'l-Hasan el-Ahfaş ve Kurtub lakabını verdiği Muhammed bin el-Mustansir ders aldı.

Sibeveyh, hayatının sonlarına doğru Basra'dan Abbasi Devletinin merkezi olan Bağdat'a gitti. Bağdat'ta Zenburi denen nahv ile ilgili meselelerdeki ihtilaflar üzerine, nahv ve lügat alimi Kurra-i seb'a, yani yedi Ünlü hafızdan biri olan Ali bin Hamza Kisai ile ilmi münazarada bulundular.

Sibeveyh, Bağdat'taki münazaranın neticesine çok üzülüp, Basra'ya sonra da memleketi İran'a döndü. İran'da vefat edip, Şiraz'a defnedildi.

El-Kitab, nahv üzerine yazılıp, zamanımıza kadar gelen ilk büyük eserdir. Birçok nahvci tarafından okunup, okutulmuş ve uzun zaman şerh, izah, sadeleştirme, ikmal ve tenkit şeklinde müracaat eseri oldu. El-Kitab hakkında eserler yazılarak zamanımıza kadar muhafaza edilip, üç defa yayınlandı. Almanca'ya da tercüme edildi.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.