Sinema Fenerleri

Kısaca: Sinema fenerleri, vizyona yeni giren filmlerin tanıtımlarının yapılması için sinema salonu işletmecileri tarafından sinema binasının ön cephesine asılmak üzere, bu işlerle uğraşan ressamlara özel olarak yaptırılmış devasa boyutlardaki ışıklı afişlere verilen addır. 1930'lu yılların sonlarından başlayarak 1970'li yıllara kadar kullanılmaya devam edilmiştir. ...devamı ☟

Sinema fenerleri
Sinema Fenerleri

Sinema fenerleri, vizyona yeni giren filmlerin tanıtımlarının yapılması için sinema salonu işletmecileri tarafından sinema binasının ön cephesine asılmak üzere, bu işlerle uğraşan ressamlara özel olarak yaptırılmış devasa boyutlardaki ışıklı afişlere verilen addır. 1930'lu yılların sonlarından başlayarak 1970'li yıllara kadar kullanılmaya devam edilmiştir. Tekniği Bu afişler elle çizilip boyanır, baskı ve fotoğraf teknikleri kullanılmazdı. Genelde filmin oyuncularından biri veya birkaçının filmden alınmış ve filmin temasını yansıtan bir pozu devasa büyüklükteki bez ve kartonlara renkli olarak çizilerek yağlıboya veya benzer tekniklerle ve dikkati çekecek derecede canlı ve abartılı renklerle boyanırdı. Burada maharet sinema fenerinde resmedilen karakterin yüzünün kendisine benzetilmesindeydi. Daha fazla vurgulama gerektiği zaman da belli bir figür dekupaj (kenarlarını kesip çıkarma) tekniğiyle ön plana çıkartılır ve fon teşkil edecek başka bir afişin üzerine tutturulurdu, böylece fenere üçüncü bir boyut, bir hacim de kazandırılmış olurdu. Dekupaj tekniği yaratıcı bir biçimde de kullanılırdı. Örneğin Göksel Arsoy ve Cavidan Dora'nın oynadıkları Orman Çiçeği Nilüfer filmi Taksim Sineması'nda (eski adı "Majik") oynarken; o film için yapılan fenerde, film ormanda geçtiği için, dekupajla yapılmış orman bitkileri kapı üzerine konmuştu. Bazen de seyirciler sinemaya bir aktörün iki bacağının arasından ya da çatılmış iki kılıcın altından veya bir yaratığın dişleri arasından geçerek girerlerdi. Bu fenerler geceleri de dikkat çekmeleri için projektörlerle aydınlatılırlardı. Sinema feneri ressamları O tarihlerde sinema feneri yapabilen sadece birkaç ressam vardı. Bunlardan biri de film afişleri basan Mimeray Matbaası'nın da kurucusu olan Mithat Ağakay (1902-1977)'dır. Mesleğe belediye kontrol memuru olarak başlayan Ağakay 'sinema feneri ressamlığı'na tesadüfen başlamış ama kısa sürede bu mesleğin en çok aranılan ressamı olmuştur. Beyoğlu yakasındaki bütün sinema afişlerini ve sinema fenerlerini o çizerken, Şehzadebaşı sinemalarının çizeri ise Münif Fehim'di. Bir de Talat Emin ve soyadı bilinmeyen Agop adında bir ressam daha vardı. Bu dört ressam yerli veya yabancı İstanbul'un bütün film afişlerini ve sinema fenerlerini çiziyorlardı. Sinema fenerlerinin popüler olmasında en önemli paylardan biri de sinemada tanıtıma önem veren ileri görüşlü bir işletmeci olan Cemil Filmer'e aittir. Lale sineması'nın da işletmecisi olan filmer, hemen her yeni film vizyona girdiğinde devasa yeni bir fener yaptırtmıştır. Fenerleriyle ünlü sinemalar Dev fenerleri ile özdeşleşmiş sinemalardan en ünlüsü Lale Sineması'ydı. Özellikle de Kasım 1939'da Michael Curtiz'in yönettiği 1938 yapımı The Adventures of Robin Hood filmi bu sinemada vizyona girdiği zaman, bu film için yaptırtılan sinema feneri çok ünlü olmuştu. Vatan Kurtaran Aslan adıyla ve Türkçe dublajla gösterime verilen filmin fenerinde, başrol oyuncusu Errol Flynn'in Robin Hood rolünü canlandırdığı filmden alınmış bir görüntüsü dev bir karton üzerine çizdirilmiş ve dekupaj yapılarak (kenarları kesilerek) isimlerin bulunduğu başka bir panonun da üzerine yapıştırılarak binanın ön cephesine monte edilmişti. Bu sinema fenerinin boyu binanın 4. katına kadar ulaşmaktaydı ve seyirciler sinemaya Errol Flynn'in iki bacağı arasından giriyorlardı. Dev fenerleriyle ünlü diğer bir sinema da Majik'ti (sonraki adları Venüs ve Taksim). Aslında hem Beyoğlu'nda hem de Şehzadebaşı'nda hatta Anadolu'da bazı sinemalarda da fenerler kullanılıyordu (Özellikle İzmir'deki Lale sineması). Ancak yukarıda adı geçen sinemalar bu işe özel bir önem vermişlerdi. Her programda yeni ve görkemli fenerler yaptırıyorlardı. Filmler daha sonra semt sinemalarında ve bazen yazlık bahçe sinemalarında, hatta Anadolu sinemalarında gösterildikleri zaman bu fenerler veya fenerlere ait daha küçük bazı parçalar o sinemalara da taşınıyordu.

Kaynaklar

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.