Sop

Sop

1. anlamı yatıştırıcı şey; susmalık, sus payı; içine geçmek sop up emmek, lokma/hediye, sop ıslat, ıslanmak; sıvıda yumuşatılmış şey, i; iyice ıslatmak; banmak, sıvıya batırmak; tirit.
2. anlamı (çorba.vb.`ne bandırılmış) ekmek. vb.. rüşvet. sus payı. susmalık.
3. anlamı (çorba. vb.'ne bandirilmis) ekmek. vb.. rüsvet. sus payi. susmalik.

Sop

Sop İngilizce anlamı ve tanımı

Sop anlamları

  1. (v. t.) Anything given to pacify; -- so called from the sop given to Cerberus, as related in mythology.
  2. (v. t.) To steep or dip in any liquid.
  3. (v. t.) A thing of little or no value.
  4. (v. t.) Anything steeped, or dipped and softened, in any liquid; especially, something dipped in broth or liquid food, and intended to be eaten.

Sop tanım:

Kelime: sop
Söyleniş: 'säp
İşlev: noun
Kökeni: Middle English soppe, from Old English sopp; akin to Old English supan to swallow -- more at SUP
1 chiefly dialect : a piece of food dipped or steeped in a liquid
2 : a conciliatory or propitiatory bribe, gift, or gesture

Sop ile eşanlamlı (synonym) kelimeler

Douse, Dowse, Drench, Soak, Souse,

Sop

İngilizce Sop kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. soborno; remojo v. remojar, absorber, ensopar s. (inform.-Internet) operador del canal superior (grado por sobre OP y por debajo de founder/fundador)

Sop

İngilizce Sop kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. morceau de pain trempé; concession v. tremper; éponger n. concession, opérateur suprême, grade supérieur à celui de AOP et à celui de "fondateur" (informatique - Internet)

Sop

İngilizce Sop kelimesinin Almanca karşılığı.
n. eingetunkter Bissen; etwas mit Flüssigkeit vollgesogenes; Matsch; Bestechung, Schmiergeld; Beschwichtigungsversuch v. eintunken, eintauchen; durchnässen; mit Flüssigkeit vollgesogen sein n. eintunken, durchnässen; (Comput) Verwalter des oberen Kanals

Sop

İngilizce Sop kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. pezzo di pane, boccone inzuppato; (fig) concessione atta a placare, dono propiziatorio; (fam) pappa molle, smidollato v. intingere, immergere, inzuppare; infradiciare; asciugare, assorbire s. (inform.- nell'Internet) opera un canale superiore (di un grado superiore a AOP e inferiore a- founder)

Sop

İngilizce Sop kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. sopa; pão molhado no molho leite ou sopa; objeto que absorve líquidos; suborno v. absorver; estar absorvido; ensopar s. (informática-internet) ativa o canal superior (graduação acima de AOP e abaixo de founder)

Sop

f. yemeğin suyuna banmak, suya bandırmak, ıslatmak, bandırmak i. tirit, rüşvet, sus payı

Sop

Flemenkçe Sop kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. suds, sauce, gravy, lather

Sop

İngilizce Sop kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. sopbroodje; zoenoffer; iets dat vloeistof aantrekt; smeergeld ww. (in)soppen, soppen, kletsnat maken; met vloeistof doordrenkt raken zn. (computers-internet) aktiveert een superieur kanaal (een gradatie boven AOP maar onder Founder)

Sop

n. piece of bread or other solid food that is dipped in a sauce; something soaked in liquid; bribe v. dip in a sauce (as of bread); saturate, drench; soak up, absorb; become saturated n. operator of a superior channel, rank higher than AOP and lower than founder (Internet)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Sopa (şarkı)
6 yıl önce

"Sopa", Hande Yener'in sekizinci stüdyo albümü Hande'ye Neler Oluyor?'dan (2010) bir şarkı. Sinan Akçıl tarafından yazılmış ve bestelenmiştir. Düzenlemesi...

Soba
2 yıl önce

Soba, ısınmaya yarayan bir ev aletidir. Eskiden yaygın olarak kullanılıyorsa da, doğalgazın ve daha sağlıklı ısınma araçlarının yaygınlaşmaya başlamasıyla...

Soba, Alet, Doğalgaz, Taslak, Türkiye
Sıcak Soba kuralı
6 yıl önce

Sıcak Soba Kuralı ((İngilizce): Hot Stove Rule) Douglas McGregor'ın The Human Side of Enterprise (Kurumların İnsanî Yanı) eserinde açıkladığı, yöneticilerin...

Soba, Kantabria
6 yıl önce

Soba, Kantabria, İbya'nın on yedi özerk bölgesinden, ülkenin kuzey sahilinde Kantabria Denizi olarak da anılan Atlas Okyanusu'nun Fransa ile İbya...

Soba, Kantabria, Alfoz de Lloredo, Ampuero, Anievas, Arenas de Iguí±a, Argoí±os, Arnuero, Arredondo, Atlas Okyanusu, Bareyo, Bárcena de Cicero
Havuç ve sopa
2 yıl önce

Havuç ve sopa, İngilizce deyim. İyi davranışı ödüllendirme, kötü davranışı da cezalandırma anlamına gelir. Deyim ilk kez The Economist dergisinin 11 Aralık...

Havuç ve sopa (deyim), 1948, Deyim, The Economist, İngilizce, Vancouver Adası, Oxford English Dictionary
Stop Online Piracy Act
6 yıl önce

Stop Online Piracy Act - Çevrimiçi Korsanlığı Durdur (SOPA), ABD Temsilciler Meclisi'nin 26 Ekim 2011'de açıkladığı yasa tasarısıdır. Yasa tasarısı, eğer...

çorba
2 yıl önce

yaratan Varenne'den önce, suyun ve etsuyun içinde yüzen ekmek dilimleri yani soplar önemliyken, Varenne suyun kendisini öne çıkarmıştır. Hatta Reay Tannahill...

Çorba, 1600, 1651, 1700, 300, Beslenme, Et, M.S., Su, Tuz, Tarihte Yemek (kitap)