Süleymanobası

Kısaca: Süleymanobası, Manisa ili Akhisar ilçesi Palamut Bucağına bağlı bir köydür. İlçeye Uzaklığı 24 Km dir. Şimdiki adı Süleyman köy`dür. ...devamı ☟

}

Süleymanobası, Manisa ili Akhisar ilçesi Palamut Bucağına bağlı bir köydür. İlçeye Uzaklığı 24 Km dir. Şimdiki adı Süleyman köy`dür. Türkmen Yörük köyüdür. Nüfus 385 Kişidir. Orman İçi köyüdür. Teke Türkmenlerinden konar göçer Süleyman adında bir Yörük beyi tarafından kurulmuştur. Batı Anadolu`ya gelen ilk Türkmenlerin kurduğu bu yerleşimin 12 yüzyıl sonu veya 13 yüzyıl ilk yarısında kurulduğu tahmin edilmektedir. Kişisel tahminim 1259-60 yıllarında olmalıdır. Bölgenin, Sırt Köy (Eski adı Sır Köy) ile En Eski yerleşim yeri olduğu bilinmektedir. Köy mezarlığında yapılan araştırmalarda 450 senelik tarihli ,eski mezar taşlarına rastlanmıştır. Beylikler dönemi işaretlerine bağlı mezar taşlarına rastlanmış ama tahribattan dolayı okunamamıştır. Hünkar Hace Bektaş Veli öğretisinin taşıyıcısı ve propagandacısı Batıni-Kalenderi Şeyhi Abdal Musa`ya Saruhan oğlu İshak Bey`in; Manisa`da bir müddet kalan Şeyh`e Palamut Nahiyesi`ne bağlı SIRT Köyü`nde “evlatlık” statüsünde bir çiftlik vakfetmiştir. "31. Tahrir Defteri 398 s.l4 ve Tahrir Defteri 544 Vrk.22b`den Akt.: Ersıvacı ve Korkmaz: Saruhan oğulları.. Age.s.138" Bu bilgiye göre 14 Yüzyılda Sultan Orhan devrinde Bursa`nın fethine katılan Alevi Bektaşi Erenlerinden Abdal Musa`nın Bu bölgeye geldiği Süleyman Obası ve Sırt köyde kendisine verilen çiftlikte bir müddet yaşadığı , buradan Aydın, Denizli ve Elmalı`ya gittiği ve yerleştiği öğrenilmektedir.

Saruhan oğulları ile ilgili olarak bölgede sık sık adı geçen Yörük, Türkmen, Aşiret, ve Cemaatlerin adları şer`iye(mahkeme) kayıtlarında Tekelü Yörüklerinin Süleyman obasında yaşadıklarının Süleyman obası ve Tekelü aşireti adı ve kayıtları görülmektedir. 16.-17.yy`lara ait Saruhan (Palamut) Sicil Defterlerine göre Aşiretlerin son iskanlarındaki dağılışları ile ilgili kayıtlarında Süleyman obası ismi geçmektedir. Osmanlı döneminde Karaosmanoğlu ailesi ile ilgili kayıtlarda Palamut çevresi köyleri ile birlikte Saruhan sancağına bağlandığı ile ilgili şer-i sicil kayıtları vardır.

Karaosmanoğlu ailesinin bölgede Ayan ve Mütesellim olduğu 17 nci 18 yüzyıl döneminde köyün geliştiği büyüdüğü ve Karaosmanoğlu Ayanları tarafından köye bir cami yaptırıldığı ve Bergama`da bulunan bir vakfıye ile giderlerinin karşılandığı bilinmektedir. Köyün Eski Mezarlık girişinde yapıldığı temellerinden belli olan bu cami Ahşap taban, Ahşap çatılı, minaresiz ve son cemaat yerinin ahşap direkli revnaklı 1 cami olduğu yaşlılarca söylenmektedir. Mimari açıdan bu günden değerlendirdiğimizde caminin, ahşap işçiliği açısından değerli olduğu söylenmektedir. Bu cami maalesef 1940 yıllarında bakımsızlık ve cemaatsizlikten yıkılmıştır. Yıkılma sebebi Köyün yerleşim yerinin daha güneye doğru taşınması ve Osmanlının son dönemlerinde Eşkıya ve Çete baskınları nedeniyle köyün dağdan daha düze ve toplu olma, korunma isteği nedeniyledir.

Köy içinde Tarihi 1 adet çeşme vardır. Yeni yapılan Caminin hiçbir özelliği yoktur. Köyde Başka tarihi esere rastlanmamıştır. Köy içinde yaptığımız yüzey araştırmalarında bina temellerinde Mezarlık duvarlarında, Musalla taşının ve ayaklarının dibek taşının antik döneme ait olduğu ayrıca mezarlık girişinde üzerinde Latince yazıların olduğu bir kaide görülmüştür. Mezarlık girişinde basamak olarak kullanılan pembe renkli bir mermer taş üzerinde ayak izi oyuğu görülmektedir. Köyde eski antik şehir kalıntılarının temel taşı olarak kullanıldığı görülmüştür.

Bu taşların Baklalı mevkiinden Hermokapelia Roma Lejyon şehri kalıntılarından getirildiği tahmin edilmektedir. Sultan II Mahmut Döneminde Köyün Kuzeydeki bir kısım arazisine Teke Yörükleri mecburi iskana tabi tutulup yerleştirilmiştir. Bu köyün adı şimdi Evkaf teke`dir Teke Türkmenleri İran,Horasan,Türkmenistan ile Afganistan sınır bölgesinde şu an yaşayanlardan olup,Anadolu`ya ilk gelen Türkmenlerdendir.Kendilerine YÜVRÜK denen Türkmenlerdendir.Alparslan`ın askerlerinin çoğu TEKE idi.Türkmenistan`ın en kalabalık halkı AHILTEKE dir. Bunlara ESKİYÖRÜKLER de denir.Yarış atları Dünya`da emsalsizdir.

Köyde, Konar, göçerlikle ilgili hiçbir bilgi işaret , yoktur. Hayvancılık maalesef mera yokluğu nedeniyle bitmiştir. 1930 yıllara kadar köyde Halı kilim, Yolluk, Çözcü, Heybe dokunduğu bilinmektedir. Maalesef bu gün bu el sanatları unutulmuştur halı ve kilim tezgahı kalmamıştır. Eski halı, kilim örneklerine bazı evlerde rastlanmaktadır. Adet ve ananelerine bağlı bir köydür.

Sünnileştirilmiş Alevi köylerinden olduğu ile ilgili işaretler vardır. Alevi geleneğinde olan Dede, Ocak, Dede Hayırı, Okuma, Dilek dileme, Tığlama, Ulu Ağaç ve Minaresiz Cami vs gibi adetler ve gelenekler ve uygulamalar gözlemlenmiştir. Yalnız Düğün gelenekleri Türkmen uygulamaları ile aynıdır Kız isteme, Gelin alma, bilhassa Gelin başı Türkmen özelliği arz eder , Al duvaklı bu gelin başı mevsim çiçekleri ile yapılır. çok ilginçtir. 15-20 yıl öncesine kadar düğünlerde mutlaka davul zurna çalınır düğünler yemekli olurdu maalesef günümüzde kalmamıştır.

Yemek kültürü gelişmiştir En önemlisi Düğünlerde yapılan Kuzu Etli Keşkek`tir Kurban Bayramlarında kara fırında yapılan Sura isimli Kuzu kaburga dolması, bulgur ile doldurulan yaprak sarması, çığırtma, Zeytinyağlı Bamya, bulgur ve pirinç pilavı, İrmik Helvası ve Simit şeklinde büyük Lokması meşhurdur. Ayrıca yöresel adıyla Dığan Bezdirmesi diye adlandırılan mayalı hamurun çok ince açılmış tavaya sığacak yuvarlak şekilde olan hamur işi, yağda kızartılarak yapılır belli özel günlerde hayır için dağıtılır. Üzüm Pekmezi ile bandırılarak sıcak olarak yenilir . Sünnet ve Düğünler mutlaka yemekli yapılır.

Türk Yunan savaşı, Balkan savaşı , Kuman ova, Seferberlikte, Çanakkale, Sarıkamış cephesi ile Kutul Amare, Kanal, cephelerinde bu köy bir çok şehit vermiş bu nedenle Kadınlar dul kalmış sosyal yapı bozulmuş bu nedenle Kütahya Simav ilçesinden gelenler ile Kurtuluş savaşı sonrasında bölgeye çalışmaya gelen bekar erkekler , Dul Kadınlar ve Kızlar İle evlendirilerek yeni bir sosyal yapı oluşturulmuştur.

Ekonomi tarıma dayalıdır tütün ve zeytin tarımı yapılmaktadır son yıllarda tütün tarımı Kotalar nedeniyle sürekli gerilemekte ve zeytincilik ön plana çıkmaktadır. Sulu tarım maalesef yapılmamaktadır. Yüzey sulama için gerekli akasu maalesef yoktur mevcut dereler yazın kesilmektedir. Tüm tarım alanlarına son yıllarda zeytin fidanı dikilmektedir. Uslu cinsi zeytin ile yapılan Çekişte`si Hurma zeytini ve Eski Yağ Zeytini Ağaçlarından elde edilen zeytinlerle geleneksel usullerde çıkarılan Zeytinyağı meşhurdur. Kendi kendine yeten sebze ve meyve ihtiyacını kendi karşılayabilen bir köydür.

Orman içi köyüdür. Köyün arazisinin %70 ormandır Köyde Zeytinliova orman işletmesine bağlı orman isletme si ve yangın söndürme ekibi vardır. havası temiz Oksijeni bol Tarım arazisi kısıtlıdır bu nedenle artan nüfus nedeniyle arazi yetmemekte ve Büyük şehirlere Manisa, İzmir , Bursa ve Akhisar`a göç vermektedir.

Kaynaklar: AKŞİT, Oktay, Manisa Tarihi, İstanbul, 1983. ERÖZ, Mehmet, Türk Köy Sosyolojisi Meseleleri ve Yörük-Türkmen Köyleri, İst., Fakülteler Matbaası, 1966. GÖKÇEN, İbrahim, 16. ve 17. Asır Sicillerine Göre Saruhan`da Yürük ve Türkmenler, Marifet Basımevi, 1946. GÖKÇEN, İbrahim, Sicillere göre 16. ve 17. Asırlarda Saruhan Zaviye ve Yatırları, İstanbul, Marifet Basımevi, 1946. GÖKÇEN, İbrahim, Tarihte Saruhan Köyleri, İstanbul, 1950. GÖKÇEN, İbrahim, Saruhan`da Yürük ve Türkmenler(17.-18. asır sicillerine göre), Manisa Halkevi yay., 1950.

Kaynaklar

Vikipedi

İlgili konular

akhisar manisa (il)

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.