tartışmak
1 . Bir şeyin birim cinsten ağırlığını bulmak.
2 . Bir şeyi avuç içinde sallayarak ağırlığını kestirmeye çalışmak.
3 . Binek hayvanlarının dizginlerini çekmek:
"Süvari daima dizginleri tartıp kısrağı zapta muktedir olduğunu ihsas etmeli."- Ö. Seyfettin.
4 . mecaz Bir şeyin bütün sonuçlarını düşünmek, hesap etmek:
"Bu kelimenin manasını tamamıyla tarta marta söylemiş olduğunu anlattı."- H. C. Yalçın.
5 . mecaz Dikkatle incelemek, değer biçmek:
"Başını ellerinin içine alarak evvela kendini bir tartmak istedi."- P. Safa.
tartışmak
bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve kanıları karşılıklı savunmak.
ağız dalaşı yapmak, münakaşa etmek.
(güreşte) karşı karşıya durum alıp elle birbirini yoklayarak zayıf yanlarını aramak.
tartışmak
Türkçe tartışmak kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. argue, discuss, dispute, debate, negotiate, wrangle, have words with smb., altercate, bicker, brawl, bust, canvass, contend, controvert, join issue with smb., take issue with smb., jangle, moot, have a row with, set to, have a set to, spar
tartışmak
bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve kanıları karşılıklı savunmak.
ağız dalaşı yapmak, münakaşa etmek.
(güreşte) karşı karşıya durum alıp elle birbirini yoklayarak zayıf yanlarını aramak.
tartışmak
Türkçe tartışmak kelimesinin Fransızca karşılığı.
batailler, discuter, disputer, débattre
tartışmak
Türkçe tartışmak kelimesinin Almanca karşılığı.
v. argumentieren, bereden, diskutieren