Tus'lu Nasirüddin

Kısaca: TUS'LU NASİRÜDDİN(Ebu CaferMuhammed), 1201-1274 XIII.y.y.ın ilk yılında, 1201 de Horasan'da, Tus kentinde doğmuştur. Bu nedenle esas adından çok doğduğu kentin adıyla anılır. Yaşadığı çağ itibariyle dönemin en büyük bilgin ve matematikçilerinden biri olarak kabul edilmektedir. O'na " Allame Hoca Nasirüddin Tus'i" eseri Element' i ele alarak incelemiş ve onu adeta yeniden yazmıştır. Bu çalışması sırasında ünlü 5. postulat' yi eleştirerek buna dair açıklamalar vermiştir. Bu şekilde O yüzyıll ...devamı ☟

TUS'LU NASİRÜDDİN(Ebu CaferMuhammed), 1201-1274

XIII.y.y.ın ilk yılında, 1201 de Horasan'da, Tus kentinde doğmuştur. Bu nedenle esas adından çok doğduğu kentin adıyla anılır.

Yaşadığı çağ itibariyle dönemin en büyük bilgin ve matematikçilerinden biri olarak kabul edilmektedir. O'na " Allame Hoca Nasirüddin Tus'i" eseri Element' i ele alarak incelemiş ve onu adeta yeniden yazmıştır. Bu çalışması sırasında ünlü 5. postulat' yi eleştirerek buna dair açıklamalar vermiştir. Bu şekilde O yüzyıllar öncesinde, Öklidien olmayan geometriler konusunda ilk adımı atmış olmaktadır. Ancak O'nun da bulunduğu çağ itibariyle bu gibi özel durumları anlatma ve bilim bazında açıklama şansı hiç yoktur.

O'nun tarafından yeniden düzen-lenen 5. postulat şöyle oluşmuştur: Bir A doğrusu üzerinde sıra ile a-lınan Pı,P2,P3,.. noktalarından A i-le aynı düzlemde bulunan B doğrusuna indirilen dik doğru parçalarının uzunlukları noktaları A doğrusu üzerinde daima aynı yönde a-lındığına göre ya muntazaman azalır ya da çoğalır.

Bu konu ile ilgili olarak Tusi, bir üçgenin iç açıları toplamının 180° ye eşit olduğunu kanıtlamış, bundan da tekrar 5. postulat'yi yeniden elde etmiştir. Keza aynı çalışma içinde, "üç açısı bilinen küresel üçgen"nin çözümünü kutupsal üçgen gözönün-de tutularak, üç kenarı bilinen üçgenin çözümüne getirerek inceleyen yine Tusi olmuştur. O'nun diğer çalışmaları aşağıya çıkarılarak incelenmiştir:

Batlamyus'un ünlü Macesti'sine ekler yapmıştır. Öklid'in optik konusunda yazmış olduğu esere açıklayıcı dipnotlar koymuştur. O doğuda adeta ikinci bir Eucleides (Öklid) olarak görülmektedir. Kendinden önce yazılmış ve zamanına kadar gelmiş bütün büyük eserleri incelemiş, bilhassa geometriye özel ilgi göstermiştir.

Tusi, 1274 yılında, Mevlana Cela-lettin Rumi ile ayni yılda, Bağdat'da ölmüştür. Oradaki mezarı İmam Musa Kazım türbesi yarımdadır.

Geometrinin yanısıra ilgi duyduğu diğer alan Astronomidir. Bu iki alan da yaptığı çalışmaları içeren eserler vermiştir. Eserlerinden biri Kitabı Şekliil Kut-a adını taşımaktadır. Kitabın içeriği daha çok küresel trigonometri'nin kurulmasıyla. ilgilidir. Düzlem trigonometriyi küre geometrisine uygulamak suretiyle bu oluşumu sağlamış görülmektedir. Bu kitabında ayrıca, Transversale (Kutta teoremleri) 'ni incelediği görülmektedir. Bu kitap Fransızcaya çevirisi yapılarak Traite du qua driiatere attiribue a Nassir Eddin el Toussy adıyla yayımlanmıştır. Bu kitabın çevirisini, ünlü bir Alman matematikçisi olan Konstan-tin Caratheodori'nin babası Esbak dışişleri bakanı vekili olan babası Aleksandre Caratheodori yapmıştır. Bu çeviri işi 1891 yılında İstanbul-da gerçekleşmiştir. Bu eserin bir nüshası İstanbul Teknik Üniversitesi (İ.T.Ü) kitaplığında bulunmaktadır. O'nun bir başka çalışması Öklid geometrisine ilişkindir. Öklid'in o ünlü nemi bilim adamlarının, örneğin Ar-şimet ve Aristarkos'un eserlerinden hareket ederek çeşitli makaleler yazmıştır. Ayrıca matematiğin temel konulan sayılan sayılar, aritmetik, geometri ve cebir gibi değişik disiplinlerle ilgili olan bir çok yazısı ve makalesi bulunmaktadır. Meraga gözlemevinde yapmış olduğu gözlemleri ve topladığı bilgileri iki Zic içinde derlemiştir. Bu ziclerin adları, Zici İlhanı ve Zici Sahi' dir. Bu iki zic, değerinden hiç bir şey yitirmeden uzun yıllar kullanılmıştır. O'nun astronomi çalışmalarına da önem ve değer verilmiştir. Bu güvenin bir sonucudur ki yaşadığı ülkenin önemli yöneticilerinden biri olan Hülagü İlhan, 1259 yılında Azerbey-can'da, Meraga (Rumiye gölünün doğusunda bir yer)'da bir rasathane inşa ettirmiştir. Burası aynı zamanda önemli bir kütüphane haline sokulmuştur. Bazı bilgilere göre bu kitaplıkta 400.000 cilt eser (el yazması kitap, risale vb.) bulunmaktadır.

Bu rasathanenin ilginç bir özelliği vardır. Çatısı o şekilde yapılmıştır ki uygun olarak çatıda bırakılmış olan bir açıklıktan içeri giren güneş ışınları bir duvara düşürülerek elde edilen görüntü (gnomon) sayesinde güneşin günlük hareketleri izlenebilmektedir. Bu rasathanede yapılan çalışmalardan biri de güneşin soistis ve ekinoks zamanlarındaki yükseklik lerinin ölçülmesidir. Günümüzdeki ölçümlere göre koordinatları a, = 37°18';(p = 46°15' olan bu rasathanede pek çok rasat a-leti bulunmaktadır. Bunların bir kısmının mucidi Tusi 'dir.

Bu rasathanenin çalışmaya başlamasından sonraki 12. yılda bir kollogyum düzenlenmiştir. Bu Hülagü tarafindan istenilmiştir. Devrin en ünlü bilgin ve uzmanları davet edilmiş, hiç bir masraftan kaçınılmamış-tır. Geçen 12 yılda elde edilen başarının ne olduğu öğrenilecektir. Bu toplantının çalışması yıllara yayılarak uzun süre devam etmiştir. Bu nedenle 1269 yılında ölen Hülagü ne yazık ki sonucu öğrenememiştir.

Tus'lu Nasirüddin çalışmalarına de -vam etmektedir. Hülagü'nün öldüğü yıl olan 1269 da çalışmasını tamamlar ve ilk zic ortaya çıkar. Bu zice, Hülagü'ye ithaf ettiğini belirtmek için Zici İlhanı adım vermiştir. Bu eserin bir özelliği ise, onun oğlu Asileddin tarafindan kaleme alınmış olmasıdır. El yazması bu eserin bir nüshası Paris'te Milli kütüphanede 162 no.da ; diğer bir nüshası İstanbul'da Kandilli rasathanesi kütüphanesinde bulunmaktadır. Bu çalışması zaman içinde elden ele dolaşmıştır. Bazı düzeltmeler yapılmıştır. Tu-si'nin bu mükemmel eseri kendinden sonra yazılan bir çok esere kaynak olmuştur. Örneğin İbni Şatır, Tusi Zici'ni tashih ederek yeniden düzenlemiştir.

Bunların dışında çok az da olsa felsefe NO, fizik ile de ilgilenmiştir. Yukarıda sözü edilenlerin dışında başkaca eserleri şunlardır : Kitabu Zafer Fil Cebr ve'l-Mukabele, Tahrürül Mıcıstı, Tahrirül Mutavassıtat, Tahri ri Usulul Uklidis.

O'nun yaşamının bir kesitinde talihsiz bir gelişme olmuş, sadece bir zan nedeniyle ömrünün bir kaç yılı hapishanede geçmiştir. Halife Musta-sam'a yakınlığı bilinen Tusi, bir başkasının gözünde, Abbasi Veziri İbni Alkami kendisi için Tusi'yi potansiyel tehlike olarak görecek ve uydurma bir neden bulunarak O' nun mahkum edilmesi sağlanacaktır. Bir açıklamaya göre, bazı bilimsel çalışmalarını, bu hapishane günlerinde yapmıştır.

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.