Türkiye'deki Yargı Teşkilatı

Kısaca: Somut hukuki uyuşmazlığa ilişkin davanın görüleceği mahkemeyi belirleyen yasalar yoluyla görev sınırları çizilen yargı erkine özgü işbölümü. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen ...devamı ☟

Türkiye'deki yargı teşkilatı
Türkiye'deki Yargı Teşkilatı

} Somut hukuki uyuşmazlığa ilişkin davanın görüleceği mahkemeyi belirleyen yasalar yoluyla görev sınırları çizilen yargı erkine özgü işbölümü. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 9. maddesi uyarınca "Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır". Ancak, 5235 sayılı Adlí Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti'nde mevcut olan yargı teşkilatı,

A) ADLİ YARGI MAHKEMELERİ

B) İDARİ YARGI MAHKEMELERİ

olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Bunların ilk derece mahkemeleri aşağıdaki gibidir: A) ADLİ YARGI MAHKEMELERİ Adli yargı mahkemeleri idari yargı mahkemelerinin görev ve yetkisinde olmayan davalar için sorumludur. Adli yargı mahkemeleri de kendi içlerinde

I. Hukuk mahkemeleri

II. Ceza mahkemeleri

biçiminde iki öbeğe bölünmektedir. I. Hukuk mahkemeleri Alacak, mülkiyet, sözleşme ihlali, icra, iflas, boşanma, miras, v.b. gibi özel kişilerin kendi aralarında çekişmeli olduğu davalara bakar. Hukuk mahkemeleri şu bölümlere ayrılır: 1. Sulh hukuk mahkemeleri Her ilçede bulunan sulh mahkemelerinde tek hakim görev yapar. Görevi kanunlarla belirlenmiş olup, istisnaidir. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 8. maddesinin ilk fıkrası uyarınca sulh mahkemesi, ikinci ve üçüncü fıkradaki özel yetki hükümleri saklı kalmak şartıyla, iflas davalarıyla vakfa ilişkin davalar hariç olmak üzere, mamelek (malvarlığı) hukukundan doğan değer veya miktarı 5.000 TL'yi geçmeyen davaları görür. Ancak, göreve ilişkin parasal sınırlar için aynı zamanda 5.000 TL'lik sınırını her yıl yüzdesel "yeniden değerleme oranı" ekleyerek artıran HUMK'un ek 4. maddesi de göz önünde tutulmalıdır. 2009 yılının yeniden değerleme oranı yüzde 12 olarak belirlendiğinden daha önceki yeniden değerleme oranları da eklendiğinde 2009 yılı için güncel sınır 7.080 TL'dir. HMUK'un 8. maddesi 2. ve 3. fıkrasına göre sulh hukuk mahkemesinin önünde görülen diğer davalar ise ana hatlarıyla şunlardır: * Kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları, * Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ait davalar, * Taşınır ve taşınmaz mallarda yalnız zilyetliğin korunması ile ilgili davalar, * Borçlar Kanunu'nun 91, 92'nci maddelerinde mahkeme veya hakime verilen işler, * Mirasçılık belgesi verilmesi hakkındaki isteklerle, bu belgenin değiştirilmesi veya iptali davaları, * Bu ve diğer kanunların sulh mahkemesi veya hakimlerini görevlendirdiği dava ve işler. 2. Asliye hukuk mahkemeleri 5235 sayılı kanunun 6. maddesine göre Asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Asliye hukuk mahkemeleri de tek hakimlidir. 3. Özel kanunlarla kurulan diğer hukuk mahkemeleri a) Ticaret mahkemeleri Ticaret mahkemeleri yalnız ticari davalara bakar. Ticaret mahkemeleri, asliye hukuk mahkemelerinin daireleri durumundadır, dolayısıyla asliye ticaret mahkemeleri olarak da adlandırılırlar. Görevleri Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesine gösterilmiştir. Ayrı bir ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemesi aynı zamanda ticaret mahkemesi sıfatıyla da görev yapar. b) İş mahkemeleri 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile kurulmuştur. Aynı kanunun ilk maddesine göre "işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanunu'na dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevlidir". c) İcra mahkemeleri 2004 yılında çıkarılan 5092 sayılı kanunla birlikte daha önceleri icra tetkik mercii olarak adlandırılan bu makamın adı icra mahkemesi olarak değiştirilmiştir. İcra mahkemesinin en önemli görevleri arasında icra dairelerinin gerçekleştirdiği işlemlere karşı yapılan şikayetlerin incelenmesi, icra dairesine sunulan itirazların incelenmesi, mahcuz mala istihkak davasının görülmesi, icra ve iflas dairelerinin gözetimi ve denetimi yer alır. d) Aile mahkemeleri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ile Türkiye Cumhuriyeti yargı teşkilatındaki yerini almıştır. Adı geçen kanunun 2. maddesine göre aile mahkemeleri Adalet Bakanlığı tarafından her ilde ve nüfusu yüz binin üzerindeki her ilçede tek hakimli ve asliye hukuk mahkemesi derecesinde olmak üzere kurulur. Aynı yasanın 4. maddesine göre "Medeni Kanun'un 2.kitabı olan aile hukuku kapsamına giren ve medeni kanunun yürürlüğü hakkındaki yasaya göre aile hukukundan doğan davalar ile aile hukukuna ilişkin yabancı mahkeme kararlarının tanıma ve tenfizi yanında, 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Yasada öngörülen tedbir kararlarını almak, ayrıca diğer yasaların verdiği görevleri yapmak" aile mahkemelerinin görevlerini oluşturmaktadır. e) Kadastro mahkemeleri 3402 sayılı kanunun 24. maddesi uyarınca kurulmuşlardır. Adı geçen kanunun 25. maddesine göre, "kadastro mahkemesi; taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayní haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar; Kadastro veya kadastro ile ilgili verasete ait uyuşmazlıkları çözümleyebileceği gibi, istek üzerine veraset belgesi de verebilir". II. Ceza mahkemeleri 5235 sayılı Adlí Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Ad­liye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 8. maddesine göre ceza mahkemeleri, sulh ceza, asliye ceza ve ağır ceza mahkemeleri ile özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemelerinden oluşur. 1. Sulh ceza mahkemeleri 5235 sayılı kanunun 10. maddesine göre "kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, iki yıla kadar (iki yıl dahil) hapis cezaları ve bunlara bağlı adlí para cezaları ile bağımsız olarak hükmedilecek adlí para cezalarına ve güvenlik tedbirlerine ilişkin hükümlerin uygulanması" sulh ceza mahkemelerinin görevi içindedir. 2. Asliye ceza mahkemeleri 5235 sayılı kanunun 11. maddesi uyarınca "kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, sulh ceza ve ağır ceza mahkemelerinin görevleri dışında kalan dava ve işlere asliye ceza mahkemelerince bakılır". 3. Ağır ceza mahkemeleri 5235 sayılı kanunun 12. maddesi gereğince "kanunların ayrıca görevli kıldığı haller saklı kalmak üzere, Türk Ceza Kanunu'nda yer alan yağma (m. 148), irtikap (m. 250/1 ve 2), resmi belgede sahtecilik (m, 204/2), nitelikli dolandırıcılık (m. 158), hileli iflas (m. 161) suçları ile ağırlaştırılmış müebbet hapis, müebbet hapis ve on yıldan fazla hapis cezalarını gerektiren suçlarla ilgili dava ve işlere bakmakla ağır ceza mahkemeleri görevlidir". 4. Özel kanunlarla kurulan diğer ceza mahkemeleri a) Devlet güvenlik mahkemeleri (mülga) 1983 yılında kabul edilen 2845 sayılı yasa ile kurulan bu mahkemeler 2004 yılında çıkarılan 5190 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu'nda Değişiklik Yapılması ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kaldırılmasına Dair Kanun'la ilga edilmiştir. Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görevi, 2845 sayılı yasanın 9'uncu maddesi ile 1991 yılında yürürlüğe giren 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda sayılan suçlarla ilgili davalara bakmaktı. Bu görevler artık ağır ceza mahkemelerine devredilmiştir. b) Çocuk mahkemeleri 1979 yılında çıkarılan 2253 sayılı mülga Çocuk Mahkemeleri Yasası ile öngörülen ve ilk defa 1987 yılında Ankara'da kurulan çocuk mahkemelerinin yasal dayanağını artık 2005 yılında çıkarılan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu oluşturmaktadır. Bu kanunun 25. maddesine göre, "Çocuk mahkemesi, tek hakimden oluşur. Bu mahkemeler her il merkezinde kurulur. Çocuk mahkemelerinde yapılan duruşmalarda Cumhuriyet savcısı bulunmaz". Bu mahkemelerin görevleri de aynı kanunun 26. maddesinde belirlenmiştir: "Çocuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi ile sulh ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılacak davalara bakar". Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçlar bakımından aynı zamanda çocuk ağır ceza mahkemeleri kurulmuştur. B) İDARİ YARGI MAHKEMELERİ İdari yargı mahkemeleri idari yargının konusunu oluşturan davaları görür. İdari yargının adli yargıdan en önemli farkı, uyuşmazlıkta en azından bir tarafın yetkisini kamu hukukundan alan devlet organlarından biri olmasıdır. İlk derece idari yargı mahkemeleri, idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerinden oluşur I. İdare mahkemeleri Yasal dayanağını 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'dan alan idare mahkemelerinin görevleri aynı kanunun 5. maddesinde, idare mahkemeleri "vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay'da çözümlenecek olanlar dışındaki, * İptal davalarını, * Tam yargı davalarını, * Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan idarí sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davaları, * Diğer kanunlarla verilen işleri, çözümler" şeklinde belirlenmiştir. Türkiye'de 31 ilde idare mahkemesi bulunmaktadır. II. Vergi mahkemeleri Yasal dayanağı idare mahkemeleri ile aynı olan vergi mahkemelerinin görev alanına, 6. madde uyarınca, * "genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri malí yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davalar, * (a) bendindeki konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına ilişkin davalar, * diğer kanunlarla verilen işler" girmektedir. Türkiye'de 30 ilde vergi mahkemesi bulunmaktadır.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Türkiye'de yargı teşkilatı
2 yıl önce

görüntü sunmaktadır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nde mevcut olan yargı teşkilatı, A) Adli Yargı Mahkemeleri B) İdari Yargı Mahkemeleri C) Yüksek Mahkemeler...

Türkiye'de siyaset
2 yıl önce

Türkiye'de siyaset, Türkiye'nin kuvvetler ayrılığı ilkesine dayalı bir yapısı vardır. Yasama, Yürütme ve Yargı erklerinden oluşan üçlü kuvvet ayrılığı...

Belde
2 yıl önce

teşkilatlanmaları, seçime katılacakları il ve ilçe merkezlerinde “il teşkilatı”, “ilçe teşkilatı” şeklinde olurken; il merkezi, ilçe merkezi durumunda olmayan...

Belde, Türkiye Cumhuriyeti
Yüksek Seçim Kurulu (Türkiye)
6 yıl önce

Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Türkiye Cumhuriyeti'nde, Yargıtay ve Danıştay'ın kendi içlerinden çıkardıkları üyeden oluşan, Türkiye'deki seçimlerin genel yönetim...

Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı
6 yıl önce

Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'na bağlı olarak çalışan, adalet ve yargı işlerinden sorumlu olan bakanlık....

Kadı
2 yıl önce

Devleti'nde kendinden önceki İslam devletlerindeki adliye teşkilatının devamı niteliğinde bir adliye teşkilatı kurulmuş ve ilk olarak Osman Gazi tarafından kadı...

Kadı, Kadı
Yargıtay (Türkiye)
2 yıl önce

Yargıtay, Türkiye'nin dört yüksek yargı organından birisidir. Adli yargı ilk derece mahkemelerince verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı...

Türkiye'deki kolluk kuvvetleri
2 yıl önce

Türkiye'deki kolluk kuvvetleri, Türkiye'deki kolluk kuvvetleri veya aynı anlamı taşıyan kolluk kuruluşlarının sınıflandırılması ve türlerine göre ayrımıdır...