Türkler ve İslamiyet

Kısaca: 9. yüzyılın ortalarından itibaren gelişen askeri, ticari ve dini ilişkiler neticesinde Türkler büyük gruplar halinde birbiri arkasından Müslüman olmaya başladılar. 9. asrın ikinci yarısında Samanilerin hakimiyetine geçmiş olan şehirlerin (Talas, İsficab) halkının çoğunluğunun Müslüman olduğunu söyleyebiliriz. Ancak büyük rakamlara ulaşan din değiştirmeler 10. asırda başlamıştır. ...devamı ☟

9. yüzyılın ortalarından itibaren gelişen askeri, ticari ve dini ilişkiler neticesinde Türkler büyük gruplar halinde birbiri arkasından Müslüman olmaya başladılar. 9. asrın ikinci yarısında Samanilerin hakimiyetine geçmiş olan şehirlerin (Talas, İsficab) halkının çoğunluğunun Müslüman olduğunu söyleyebiliriz. Ancak büyük rakamlara ulaşan din değiştirmeler 10. yüzyılda başlamıştır.

Nasr b. Ahmed'in Talas seferi ve İsficab beglerinin faaliyetleri sonunda Balasagun'un batısındaki Ordu şehrinde oturan Türkmen meliki İslam'ı kabul etmiş ve İsficab beylerine vergi vermeye başlamıştır. Türk boyları arasında kalabalık bir grup halinde Müslümanlığı ilk kabul edenler, Balasagun ile Talas'ın doğusundaki Mirki kasabasında oturan Türkmenler olmuştur.

Türklerin İslamı Kabul Sebepleri

Türkler Müslümanlıktan başka diğer dinlere de zaman girmişlerdir. Fakat Musevilik, Hıristiyanlık ve Budizm gibi dinler çok az sayıda taraftar bulmuşlardır. Hatta bu dinlerin yayılmasına karşı sert tepkiler bile olmuştur. Buna karşılık İslamiyeti kabullerinde böyle bir durumda karşılaşmıyoruz.

12. asırda yaşamış din adamı ve tarihçi Süryani Mihail (ölm. 1199) şu bilgiyi vermektedir "Türk Milleti tek tanrıya inanmakta idi. Arapların da tek Allah'a inanmaları Türklerin islam dinini kabul etmelerine sebep olmuştur." Süryani Mihail'in bu tesbiti bir gerçeği ortaya koymaktadır.

Türklerin M.Ö. 3. asırdan itibaren her şeye kadir olan ebedi Gök Tanrıya inandıkları tarihi hakikat olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple kendi "Tanrı" anlayışlarına ters düşmeyen İslamın Allah'ını kolaylıkla kabul etmişlerdir. Diğer tarafdan İslamın cihat mefkuresi ile Türklerin savaşçılık ruhu ve dünyaya hakim olma idealleri birbirini tamamlıyordu. Cihadın faziletleri ve mücahitlere ahirette vaat edilen mükafatlarda, Türkler, kendi ideallerini bulmuş oluyorlardı. Esasen kendi inançlarında öldürdükleri düşman nisbetinde öteki dünyada mükafatın vaad edilmiş olması yeni dini kabulde teşvik edici bir sebep olmuştur.

Hz. Muhammed'in (SAV) Türkler hakkındaki hadisleri, Türkler arasında İslam peygamberine karşı bir sempati ve yakınlığın doğmasına sebep olmuştur. Keramet sahibi olan ve gaipden haber veren Kamlar ile İslamın Evliya ve mürşitleri birbirlerinin yerine geçerken daha doğrusu birbirleri ile kaynaşırken meydana gelen değişiklik pek farkedilmiyordu.

Türk töresi ile İslam'ın ortaya koyduğu nizam arasında bilhassa ahlaki meselelerde büyük benzerlik dikkati çekmektedir. Bu hususlar Türklerin inanç ve ideallerine uygun gelen ve zamanın en mükemmel bir dinine ve medeniyetine neden ve nasıl girmiş olduklarını ortaya koymaktadır.

Müslümanlığın Türkler Üzerindeki Etkileri

Türkler'in Müslümanlığı kabulü bu milletin kaderi üzerinde de son derece önemli bir yer işgal geder. Yeni bir din veya medeniyetin kabulü, cemiyette inanış, düşünüş ve yaşayış gibi çeşitli bakımlardan meydana getirdiği değişiklik ve gelişmeler dolayısıyla bir milletin tarihinde en önemli bir hadise olma özelliğini daima korumaktadır. Böyle bir değişiklikle milletlerin varlıklarını koruduğu, yeni bir iman ve hızla ileri bir seviyeye eriştiği veya bunun tam aksine milli bünyelerinin sarsıldığının, hatta milli benliklerini kaybettiklerinin örneklerine tarihte sık sık rastlanmaktadır. Din değiştirmenin bir milletin hayatında meydana getirdiği değişikliklerin Türk tarihinde açık olarak görebiliriz.

Türkler Müslüman olmadan önce gerek Türkistan'da ve gerekse yayıldıkları ülkelerde Budizm, Maniheizm, Musevilik, ve Hıristiyanlık gibi dinleri kabul etmişlerdir. Ancak bu dinleri kabul kısmen olmuş ve büyük Türk kitlesi kendi Gök-Tanrı dinlerine bağlı kalmışlardır. Türklerin kısmen de olsa kabul ettikleri bu dinlerin ortaya koyduğu nizam, onların töre ve yaşayışlarına uymadığı için, kısa zamanda onların milli benliklerini kaybetmelerine sebep olmuştur.

Gök Türk Hakanı Bilge Kağan, vezir'i Tonyukuk'tan bir Budist mabedinin yapılmasını istediği zaman bu Bilge vezirin ona verdiği "Savaşı ve hayvan etini yemeği yasaklayan ve miskinlik telkin eden bu dinin kabulu Türkler için felaket olur" cevabı bu husustaki ileri görüşünü ve endişesini bütün açıklığıyla ortaya koymaktadır.

İslamiyetin kabulü Türklere yeni bir ruh ve kuvvet vermiş, Asya steplerinden Avrupa içlerine kadar uzanan sahalarda büyük ve uzun ömürlü devletlerin kurulmasında başlıca sebep olmuştur. Bunlardan daha önemlisi İslam dininin ortaya koyduğu nizam ile Türk töre ve yaşayışı birbirine uyduğu ve birbirini tamamladığı için Türkler milli varlıklarını devam ettirmişlerdir.

İslam dinini kabul eden Türk boylarından hiçbirisi, diğer dinleri kabul eden Macarlar, Bulgarlar, Hazarlar ve Peçenekler gibi milli varlıklarını kaybetmemişlerdir. Diğer bir ifade ile dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış olan Türk Milleti varlığını İslam dini sayesinde koruyabilmiştir. İslamiyetin bu olumlu etkisi, devlet idaresinden sanata kadar toplum alanının her alanında kendisini göstermiş, ilham kaynağı olmuş ve ölümsüz eserlerin meydana gelmesini sağlamıştır.

Devrimci1923 - 5 yıl önce

Hz.peygamberin türkler hakkında hadisleri yalandır.Peygamberin hiçbir ırk hakkinda sözü yoktur


Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Koşuk
2 yıl önce

Türkler islamiyet öncesi belli dönemlerde, "sığır töreni" adı verilen av törenlerinde, "Toy / Şölen" adı verilen kurban törenlerinde ziyafetler ve kazanılan...

Koşuk, Destan, Koşma, Mani (edebiyat), Sagu, Sav (edebiyat), Sözlü Edebiyat, Türk, Türkler, İslamiyet
Jön türkler
2 yıl önce

Jön Türkler (Osmanlıca: ژؤن ترک Jön Türk) veya Genç Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ortaya çıkan meşrutiyetçi ve II. Abdülhamid döneminde...

Islahat, 19. yüzyıl, Avrupa, Balkanlar, Genç Osmanlı, Jön Türk, Osmanlı, Osmanlı Devleti, Osmanlı İmparatorluğu, İkinci Meşrutiyet, İttihat ve Terakki, İstanbul, Meşrutiyet
Türk Edebiyatında Destan
6 yıl önce

İslâmiyet öncesi destanlar İlce Han Destanı:İlk Türk Devletini kuran ve Türkler arasında ilk Türk Birliğini sağlayan İlce Han'ın bahadırlıklarını anlatmaktadır...

Türk Halk edebiyatı
2 yıl önce

oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese...

Halk edebiyatı, Hikmet, Devriye, Ayin, Selis, İlahi, Semai, Varsağı, Şathiye, Tevhid, Kalenderí®
Türk halkları
2 yıl önce

uzanmaktadır. Proto-Türkler Orta Asya halkıydı ve Batı-Avrasyalılar ile eski sibirya halkı ile yakından ilgiliydi. Bilim adamlarına göre, proto-Türkler, MÖ 6000...

Türk halkları, Türk halkları
Türk Kültürü
2 yıl önce

edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü, Türk dilinde yazılmış sözlü ve yazılı metinlerdir. Türkler İslamiyeti kabullerine kadar başta Orhun alfabesi olmak...

Türk kültürü, At, Avrasya, Bilge Kağan, Halı, Hun, Koyun, Kurt, Kültür, Orhun Kitabeleri, Orta Asya
Girit Türkleri
2 yıl önce

Türkleri, Girit adasının Osmanlı Devleti yönetiminde kaldığı 1645-1908 döneminde meydana gelen Türk göçlerinden, ada halkı içinde ihtida (İslamiyet’i...

Girit Türkleri, 1645, 19. yüzyıl, 1908, 1923, 1923 Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesi, Ahmed Resmİ® Efendi, Ali Fuat Cebesoy, Aliye Berger, Almanya Türkleri, Anadolu
Erdoğan Aydın
2 yıl önce

Politikaları Kur'an ve Din: İslamiyet Gerçeği 1 İslamiyet ve Bilim: İslamiyet Gerçeği 2 İslamiyette Ahlak ve Kadın: İslamiyet Gerçeği 3 İslamiyetin Ekonomi Politiği:...

Erdoğan Aydın, ,