Bu prensibin İslam hukuku ve siyaset felsefesinde farklı uygulamaları mevcuttur ve uygulamalar ile prensibin ağırlığı, anlamının genişliği her hukuki ve siyasi mezhepte farklılık gösterir. Prensibin uygulamalarına örnek vermek gerekirse: Müslümanlar haram olduğu için belirli bir mala (örneğin domuza) sahip olamazken veya sahip olduğunu ilan edemezken, bu onların meşru malı sayılmazken, gayrimüslimler, kendi dinlerince haram olmadığı için bu tip mallara sahip olabilir, sahiplik ilan edebilir ve bu onların hukuken meşru malları sayılır. Prensibin uygulanışının sonuçları, örneğin bir gayrimüslimin zarar gören haram malının tazmin ettirilip ettirilemeyeceği farklı mezheplerde farklı şekilde değerlendirilmiştir.
Umirna Bi Terkihim ve Mâ Yedînûn
Kısaca: Umirna bi terkihim ve mâ yedînûn, "biz onları dinlerinde (ve dinî işlerinde) serbest bırakmakla emrolunduk" anlamına gelen Arapça, İslamî deyiş. Deyişin kökeni İslam dininin kutsal kitabı Kur`an`a gerekse İslam dininin son peygamberi olan Muhammed`in talimat ve uygulamalarına dayanır. Deyiş İslam hukuku ve İslam siyaset felsefesinde önemli bir prensibi tanımlar. Zımmîlerle ilgili olan deyiş, inanç hürriyetine vurgu yapar ve Müslümanların bu kişilerin dini ...devamı ☟
Bu prensibin İslam hukuku ve siyaset felsefesinde farklı uygulamaları mevcuttur ve uygulamalar ile prensibin ağırlığı, anlamının genişliği her hukuki ve siyasi mezhepte farklılık gösterir. Prensibin uygulamalarına örnek vermek gerekirse: Müslümanlar haram olduğu için belirli bir mala (örneğin domuza) sahip olamazken veya sahip olduğunu ilan edemezken, bu onların meşru malı sayılmazken, gayrimüslimler, kendi dinlerince haram olmadığı için bu tip mallara sahip olabilir, sahiplik ilan edebilir ve bu onların hukuken meşru malları sayılır. Prensibin uygulanışının sonuçları, örneğin bir gayrimüslimin zarar gören haram malının tazmin ettirilip ettirilemeyeceği farklı mezheplerde farklı şekilde değerlendirilmiştir.
Bu konuda henüz görüş yok.