uslu
1 . Toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, yaramaz karşıtı:
"Uslu ve çekingen huyum ne kendimi ne de nafakamı herhangi bir sert hareketle savunmaya asla müsait değildi."- Y. K. Karaosmanoğlu.
2 . zarf Uysal bir biçimde.
3 . eskimiş Akıllı, zeki:
"Gören bizi sanır deli / Usludan yeğdir delimiz."- Anonim şiir.
uslu
Türkçe uslu kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. quiet, good, docile, sedate, squeezable, tame, well-behaved
n. method, procedure, way, technique, process, system, order, brand, cut, formality, modus, observance, practice, rite, usage, wise
uslu
toplumu, çevresini rahatsız etmeyen, edepli, müeddep, "yaramaz" karşıtı.
(hayvan için) uysal.
akıllı, zeki.
uslu
Türkçe uslu kelimesinin Fransızca karşılığı.
sage, docile, gentil/le, réglé/e
uslu
Türkçe uslu kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. artig, folgsam, fügsam, gutartig, lenksam, willig, zutraulich
uslu
(Türkçe) - Akıllı, zeki, uysal, sakin kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.