Wallis Simpson

Kısaca: Wallis Simpson, daha sonraları Windsor Düşesi (doğum adı: Bessie Wallis Warfield; 19 Haziran 1896 - 24 Nisan 1986), Amerikan bir sosyete üyesidir. Üçüncü eşi, o dönemde Birleşik Krallık ve dominyonların kralı VIII. Edward olan Windsor Dükü Prens Edward Wallis'le evlenebilmek için tahttan çekilmiştir. ...devamı ☟

Wallis Simpson, daha sonraları Windsor Düşesi (doğum adı: Bessie Wallis Warfield; 19 Haziran 1896 Bundan iki yıl sonra, Edward'ın kral olmasının ardından Wallis ikinci eşinden boşandı ve Edward ona evlenme teklifi etti. Kralın yaşayan iki eski kocası olan bir kadınla evlenme isteği Birleşik Krallık ve dominyonlarda anayasal bir kriz yol açtı ve süreç en sonunda 1936 yılının aralık ayında kralın "sevdiği kadınla" evlenmek için tahttan çekilmesiyle sonuçlandı. Tahttan çekilmesinin ardından kardeşi VI. George tarafından Edward'a Windsor Dükü unvanı verildi. Edward ile Wallis bundan altı ay sonra evlendi ve bu tarihten itibaren Wallis resmi olarak Windsor Düşesi olarak anılmaya başladı; ama "Hazretleri" ("Her Royal Highness") hitap biçimine sahip değildi.

II. Dünya Savaşı

'nın öncesinde, savaş sırasında ve sonrasında, hükümetteki ve halktaki çoğu kişi arasında Windsor Dükü ve Düşesinin Nasyonel Sosyalistler sempati duyduğuna yönelik şüpheler mevcuttu. 1950 ve 60'larda dük ve düşes Avrupa ile ABD arasında devamlı gidip geldi ve ünlüler olarak rahat bir şekilde yaşadı. Dükün 1972 yılındaki ölümünün ardından Wallis inzivaya çekildi ve halk arasına nadiren çıktı. Özel hayatı önemli bir spekülasyon kaynağı olan Wallis, Britanya tarihindeki tartışmalı bir şahsiyettir. İlk yılları Ailesinin tek çocuğu olan Bessie Wallis (bazen "Bessiewallis" olarak da yazılır) Warfield, ABD'nin Pensilvanya eyaletine bağlı Blue Ridge Summit kasabasında bulunan Monterey Inn'de dünyaya geldi. Monterey Kır Kulübü'nün karşısındaki bir otel olan Monterey Inn'de doğduğu yer tam olarak Square Cottage ("Kare Kulübe") adlı bir kulübeydi. Maryland-Pensilvanya sınırına yakın bir sayfiye yeri olan Blue Ridge Summit yazın sıcaklığından kaçan Baltimore'lular arasında popülerdi; bir ana bina ve kulübelerden oluşan Monterey Inn ise kasabanın en büyük oteliydi. Babası "Baltimore'un en fazla bilinen ve kişisel olarak en popüler vatandaşlarından" olan, 1875 yılında belediye başkanlığına aday olmuş un tücccarı Henry Mactier Warfield'ın beşinci ve en genç oğlu Teackle Wallis Warfield'dı. Annesi sigortacı William Montague'nün kızı olan Alice Montague'ydü. Wallis'e babasının ve annesinin ablası Bessie'nin adı verilmişti ve gençliğinde Bessie adı bırakılana kadar Bessie Wallis adıyla bilinidi. Anne ve babasının evlenmesiyle Wallis'in doğumunun tarihleri üzerine net bir bilgi yoktur. İki olay da kayıtlarda geçmese de tarihler genelde sırasıyla 19 Kasım 1895 ve 19 Haziran 1896 olarak kabul edilmektedir. Wallis ise annesiyle babasının 1895 yılının haziran ayında evlendiğini iddia etmiştir. Babası 15 Kasım 1896 tarihinde veremden öldü. Hayatının ilk yıllarında Wallis ve annesi babasının zengin ve Continental Trust Şirketi'nin sahibi olan kardeşi Solomon Davies Warfield'ın yardımlarına muhtaçtı. İlk başlarda onunla birlikte, şehirde 34 East Preston Sokağı adresinde bulunan dört katlı evinde yaşadılar. 1901 yılında Wallis'in teyzesi Bessie Merryman dul kaldı ve ertesi yıl Alice'le Wallis onun Baltimore'da, 9 West Chase Sokağı adresinde bulunan dört yatak odalı evine taşındı. Burada kendilerine ait bir apartman dairesi, bunun ardından da bir eve taşınana kadar en az bir yıl boyunca yaşadılar. 1908 yılında Wallis'in annesi önemli bir Demokrat Parti üyesinin oğlu olan John Freeman Rasin'le evlendi. 17 Nisan 1910 tarihinde dini bir törenle Wallis'in Hristiyan olduğu doğrulanarak kiliseye kabul edildi ve 1912-1914 yılları arasında Wallis'in amcası Maryland'daki en pahalı kız okulu olan Oldfields Okulu'na gitmesi için para ödedi. Burada du Pont ailesinin bir üyesi olan senatör T. Coleman du Pont'un kızı Renée du Pont ve ailesi Kirk Gümüşçülük adlı daha sonra büyüyecek bir şirket kuran Mary Kirk'le arkadaş oldu. Wallis'le birlikte eğitim görenlerden biri Wallis hakkında "zekiydi, hepimizden daha zekiydi. Sınıfta öne çıkmaya karar verdi, ve bunu yaptı" demiştir. Wallis daima temiz giysiler giyer ve kendisini iyi yapmaya zorlardı. İlk evliliği 1916 yılının nisan ayında Florida eyaletinin Pensacola şehrinde kuzeni Corinne Mustin'e yaptığı bir ziyaret sırasında Wallis bir ABD Deniz Kuvvetleri havacısı olan Earl Winfield Spencer, Jr. ile tanıştı. Wallis bu dönemlerde iki hafta arayla iki uçak kazasına tanık olmuş ve bu onda hayat boyu süren bir uçuş korkusuna yol açmıştı. 8 Kasım 1916 tarihinde çift Baltimore'da, Wallis'in bağlı olduğu İsa Piskoposluk Kilisesi'nde evlendi. Wallis'in eşi, bilinen adıyla Win, alkolikti. Uçmadan önce bile alkol alırdı ve bir keresinde uçağı bu yüzden denize düşmüş; ama neredeyse hiç yara almadan kurtulmuştu. ABD 1917 yılında I. Dünya Savaşı'na girdikten sonra Spencer North Island Donanma Hava Üssü olarak bilinen Coronado yakınlarındaki bir eğitim üssünde birlik komutanlığı yapmak üzere San Diego'ya atandı. 1921 yılına kadar orada kaldılar. 1920 yılında Galler Prensi Edward San Diego'yu ziyaret etse de Wallis'le tanışmadı. Aynı yıl, Spencer Wallis'ten dört aylık bir süre boyunca ayrıldı; ama 1921 yılının ilkbaharında Spencer'ın atanmış olduğu Washington, DC'de tekrar bir araya geldiler. Kısa bir süre sonra yeniden ayrıldılar ve 1922 yılında Spencer Pampanganın komutanı olarak Uzak Doğu'ya gönderildiğinde Wallis geride kalarak Arjantinli bir diplomat olan Felipe de Espil'le ilişkisini devam ettirdi. 1924 yılının ocak ayında yeni dul kalmış kuzeni Corinne Mustin'le Paris'e seyahat etti, bunun ardından bir asker taşıyıcı olan USS Chaumont ile Uzak Doğu'ya gitti. Spencer'lar Wallis hastalanıp Hong Kong'a gidene kadar kısa bir süreliğine yeniden bir araya geldi. İtalyan bir diplomat Wallis'in o dönem savaş ağalarının hüküm sürdüğü Çin'deki dönemine ilişkin hatıralarında "iletişimi harikaydı, ve konuştuğu herkesle doğru konuyu konuşma ve onları o konu üzerinde eğlendirme alışkanlığına sahipti" ifadesini kullanmıştır. Çinli diplomat ve politikacı Wellington Koo'nun ikinci eşi Hui-lan Koo'ya göre Asya'da kaldığı süre içerisinde öğrendiği tek Mandarin Çincesi ifade "delikanlı, bana şampanyayı ver" idi. Wallis Çin'i dolaştı ve Pekin'deyken uzun süre arkadaş kalacağı Katherine ve Herman Rogers'la kaldı. Win'le birlikte çalışan subaylardan biri olan Milton E. Miles'ın eşine göre Wallis Pekin'de daha sonra Mussolini'nin damadı ve dışişleri bakanı olacak olan Galeazzo Ciano ile tanıştı, ilişki yaşadı, hamile kaldı ve bu bir daha hamile kalmamasına yol açacak olan kötü bir kürtajla sonuçlandı. Söylenti daha sonra yaygınlaştı; ama hiçbir zaman kanıtlanamadı ve Ciano'nun eşi Edda Mussolini tarafından yalanlandı. Wallis Çin'de bir yıldan uzun bir süre kaldı. 1925 yılının eylül ayında hem Win hem de Wallis ABD'ye dönmüş olmasına rağmen ayrı yaşadılar ve 10 Aralık 1927 tarihinde boşandılar. Wallis'le evlenmek için kızı Audrey'in annesi olan ilk eşi Dorothea'dan boşandı ve 21 Temmuz 1928 tarihinde Chelsea, Londra'daki Sicil Dairesi'nde evlendiler. Simpsonlar geçici bir süreliğine Mayfair'de mobilyalı ve dört hizmetlisi olan bir eve yerleşti. 1929 yılında Rasin'in ölümünden sonra hukuk katibi Charles Gordon Allen'la evlenmiş olan hasta annesini ziyaret etmek üzere gemiyle ABD'ye gitti. ABD'de olduğu süre içerisinde Wallis'in yatırımları Wall Street'in iflası yok oldu ve annesi 2 Kasım 1929 tarihinde parasız olarak öldü. Wallis İngiltere'ye geri döndü ve gemicilik işinin halen canlı olması sayesinde Simpsonlar bir hizmetçi kadrosuna sahip olan büyük bir apartman dairesine taşındı. Arkadaşı Consuelo Thaw aracılığıyla Wallis o dönemde Galler Prensi Edward'la ilişki yaşayan Counselo'nun kardeşi Furness Vikontu Thelma'yla tanıştı. 10 Ocak 1931 tarihinde Thelma Melton Mowbray yakınlarındaki Burrough Court'ta Wallis'le prensi tanıştırdı. Prens Kral V. George ve Kraliçe Mary'nin en büyük oğlu ve tahtın veliahtıydı. 1931 ile 1934 yılları arasında Edward Simpsonlarla bir takım ev partilerinde buluştu ve Wallis saray halkıyla tanıştırıldı. Bu dönemde Simpsonlar maddi imkanlarının ötesinde bir yaşam sürdükleri için Ernest mali problemler yaşamaya başladı ve üst üste bazı hizmetçileri kovmak zorunda kaldılar. Galler Prensi Edward ile ilişkisi 1934 yılının ocak ayında Thelma New York'tayken Wallis iddialara göre Edward'la cinsel ilişki yaşamaya başladı. Hizmetçilerinin "fiziksel cinsel ilişkinin kanıtı" yanı sıra Wallis'le birlikte onu yatakta görmesine karşın Edward babasına karşı bunu yalanladı. Wallis kısa sürede Thelma'nın yerini aldı ve prens eski sevgilisi ve sırdaşı olan tekstil varisi Freda Dudley Ward ile arasına mesafe koydu. 1934 yılının sonuna kadar Edward Wallis'e telafi edilemez bir biçimde aşık olmuştu. Otoriter tavrını ve Edward'ın mevkisini sinirlendirici biçimde yok saymasını çekici buluyordu ve resmi biyografi yazarına göre Wallis'e "bir köle gibi bağlıydı". Buckingham Sarayı'ndaki bir akşam partisinde Edward onu annesiyle tanıştırdı. Babasıysa boşanmış insanların genelde saray halkına dahil edilmemesi nedeniyle Wallis'in daha önce yapmış olduğu evlilikler yüzünden çok öfkelendi. Edward Wallis'i para ve mücevher yağmuruna tuttu ve 1935 yılının şubat ayıyla aynı yılın ilerleyen zamanlarında bir kez daha onunla birlikte Avrupa'da tatil yaptı. Saray mensupları ilişki resmi görevlerinin önüne geçtikçe gitgide telaşlandı. 1935 yılında Metropolitan Polis Özel Şubesi'nin başı Metropolitan Polis Emniyet Müdürüne Wallis'in "Ford Otomobil Şirketi'nde çalıştığı söylenen" Guy Marcus Trundle'lada bir ilişkisi olduğunu söyledi. Raporlar 2003 yılında ilk kez halka açıklandı. Ancak ilişkiye yönelik iddialar Trundle'ı iyi tanıyan ve annesi Trundle'la yirmi yıla yakın bir süre ilişkisi olmuş olan Başkomiser Val Bailey ve tarihçi Susan Williams tarafından şüpheyle karşılandı. Tahttan çekilme krizi 20 Ocak 1936 tarihinde V. George Sandringham'da öldü ve Edward Kral VIII. Edward olarak tahta çıktı. Ertesi gün kraliyet protokolünü bozarak kral ilan edilişini halen evli olan Wallis'le birlikte Saint James Sarayı'ndan izledi. Saray halkı ve hükümet için yeni kralın onunla evlenmek istediği açık hale geliyordu. Kralın davranışları ve Wallis'le olan ilişkisi Muhafazakar Parti önderliğindeki hükümet tarafından hoşnutsuzlukla karşılandı ve annesi kardeşi endişelendirdi. Britanya medyasının kraliyete saygılı olmasından dolayı iç basında ilişkiye dair herhangi bir haber yer almadı; ama dış basında ilişki geniş yer buldu. Birleşik Krallık'ın kralı veya kraliçesi İngiltere Kilisesi'nin Yüksek Yöneticisidir ve bu dönemde (2002 yılına kadar) kilise boşanmış ve yaşayan eski eşleri olan insanların yeniden evlenmesinde izin vermiyordu. Anayasal olarak kral kiliseyle görüş birliğinde olmak zorundaydı; ama bu evlilik kilisenin öğretilerine ters düşüyordu. Bunun yanı sıra Britanya ve dominyon hükümetleri iki defa boşanmış Wallis'in politik, sosyal ve manevi açılardan kralın eşi olmak için uygunsuz olduğunu düşünmekteydi. Wallis Britanya İmparatorluğu'ndaki çok sayıda kişi tarafından kralın maddi varlığı ve konumu yüzünden peşine düşen "sınırsız ihtirasa sahip" bir kadın olarak görülüyordu. Wallis ikinci eşinden çocukluk arkadaşı Mary Kirk'le zina yaptığı için halihazırda boşanma davası açmıştı ve geçici boşanma kararı 27 Ekim 1936 tarihinde verildi. Kasım ayında kral Wallis'le evlenip tahtta kalmanın bir yolunu bulmak için Başbakan Stanley Baldwin'e danıştı. Kral, kralın kral kalıp Wallis'in kraliçe olmayacağı bir evlilik türü olan morganatik evliliği önerdi; ama Baldwin'le Avustralya ve Güney Afrika başbakanları buna karşı çıktı. Wallis'in kralla ilişkisi aralık ayının başlarında halk tarafından bilinir hale geldi. Skandalın patlak vermesiyle Wallis ülkeden kaçmaya karar verdi ve medyadan kaçmak için bir yarışa girerek Fransa'nın güneyine gitti. Bundan sonraki üç ay boyunca yakın arkadaşları olan Herman ve Katherine Rogers'ın evi olan Cannes yakınlarındaki Villa Lou Viei'de medya tarafından kuşatıldı. Bu sürede Wallis kralın maiyet lordu Lord Brownlow tarafından kralı terk etmesi için baskı altına alındı. 7 Aralık 1936 tarihinde Brownlow Wallis'in hazırlanmasında yardımcı olduğu ve Wallis'in kraldan vazgeçmeye hazır olduğunu belirten açıklamasını basına okudu. Buna rağmen kral Wallis'le evlenme konusunda kararlıydı. Wallis'in avukatı John Theodore Goddard'a göre "müvekkil[1] [2] durumu kolaylaştırmak için elinden geleni yapmaya hazırdı; ama işin diğer ucu Edward kararlıydı." Bu durumda kral Wallis'le evlenmek istemesi durumunda tahtını bırakmaktan başka bir seçeneği olmadığına karar vermiş gibi görünüyordu. Kral 10 Aralık 1936 tarihinde Tahttan Çekilme Belgesi'ni imzaladı. Belge imzalanırken diğer üç erkek kardeşi; ertesi gün VI. George olarak tahta çıkacak olan York Dükü Albert, Gloucester Dükü Henry ve Kent Dükü George da yanındaydı. Dominyon parlamentolarında ertesi gün, İrlanda'da iki gün sonra geçirilen özel yasalarla Edward'ın tahttan çekilme süreci tamamlandı. 11 Aralık 1936 günü bir radyo yayınında Edward "sevdiğim kadının yardımı ve desteği olmadan sorumluluğun ağır yükünü taşımayı ve yapmayı dilediğim gibi bir kral olarak görevlerimi yerine getirmeyi imkansız buldum," dedi. Edward Britanya'dan ayrılarak Avusturya'ya gitti ve orada Enzesfeld'de bulunan Rothschild ailesinden Baron Eugen ve Barones Kitty'nin evinde kaldı. Edward Wallis'in kesin boşanma kararı verilene kadar süreci tehlikeye atmamak için ondan ayrı kalmak zorundaydı. Çift Fransa'nın Monts kasabasında bulunan Candé Şatosu'nda 4 Mayıs 1937 tarihinde yeniden bir araya geldi. Üçüncü evliliği: Windsor Düşesi Wallis ve Edward bundan bir ay sonra, 3 Haziran 1937'de, daha sonra

II. Dünya Savaşı

sırasında etkin olarak Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyası için çalışan Charles Bedaux tarafından kendilerine ödünç verilen Candé Şatosu'nda evlendi. Bu tarih Edward'ın babası V. George'un 72. doğum günüydü ve Kraliçe Mary düğünün bu tarihte gerçekleştirilmesinin kasıtlı bir saygısızlık olduğunu düşünmekteydi. Britanya kraliyet ailesinin hiçbir üyesi düğüne katılmadı. Wallis düğünde Mainbocher marka "Wallis mavisi" bir gelinlik giydi. Edward ve Wallis'in hiç çocuğu olmadı. Aynı yılın kasım ayında Ernest Simpson Mary Kirk'le evlendi. Edward'a kardeşi VI. George tarafından Windsor Dükü unvanı verildi. Ancak kral tarafından kabul edilip dominyon hükümetleri tarafından oy birliğiyle desteklenen imtiyaznameler Windsor Düşesi unvanını kazanan Wallis'in kocasının "Hazretleri" ("Royal Highness") hitap biçimini paylaşmasının önüne geçti. Yeni kral Wallis'e kesinlikle kraliyetle ilişkili bir hitap biçimi verilmemesi gerektiğini düşünüyordu ve Kraliçe Mary ile George'un eşi Kraliçe Elzabeth (daha sonra kraliçenin annesi) George'la hemfikirdi. İlk başlarda kraliyet ailesi Wallis'i kabullenmedi ve tahttan çekilmesinden sonra Edward annesi ve kardeşleriyle görüşse de Wallis resmi olarak kabul edilmedi. Bazı biyografi yazarları Edward'ın yengesi olan Kraliçe Elizabeth'in George'un erken ölümünün bir nedeni olarak görmüş olabileceği VI. George'u tahta getirmesindeki rolü ve Edward'la evli olmadığı dönemde eşi gibi davrandığı için Wallis'e karşı hoşnutsuz kaldığını öne sürmektedir. Ancak bu iddialar Kraliçe Elzabeth'in yakın arkadaşları tarafından yalanlanmıştır, örneğin Grafton Dükü Kraliçe Elizabeth'in Wallis'e karşı tutumunu "neyle başa çıktığı hakkında hiçbir fikri olmadığını söylemek dışında Windsor Düşesi hakkında kötü hiçbir şey söylemezdi" diye ifade etmiştir. Öte yandan Wallis Kraliçe Elizabeth'in sağlam karakterliliği ve yemeğe düşkünlüğünü kast ederek ona "Bayan Temple" ve "Kurabiye" adlarını takmış, kızı Prenses Elizabeth'eyse (daha sonraları Kraliçe II. Elizabeth) Shirley Temple'a gönderme yaparak "Shirley" demiştir. Düşes hitap biçiminin kendisine verilmemesi ve dükün akrabalarının kendisini ailenin bir parçası olarak kabul etmemesinden dolayı içerlemişti. Dük ile düşesin evinde çifte yakın olanlar tarafından Wallis için "Hazretleri" hitap biçimi kullanmaktaydı. Hem kralın eşi Kraliçe Elizabeth, hem de Düşes Wallis'i tanıyan; ama sadece düşesle yakın olan Britanya Faşistler Birliği lideri Oswald Mosley'in eşi Diana Mitford'a göre kraliçenin eltisine yönelik antipatisinin altında daha derin bir sebebin yatma ihtimali vardı. Mitford Edward'ın ölümünden sonra kardeşi Devonshire Düşesi yazdığı mektubunda "onların ve Wallis'in dönemindekilerin Cake'in Düşesi tarafından kullanılan Kraliçe Elizabeth'in takma adı ona [3] aşık olduğu ve tarafından tercih edilmediği yönündeki teorisi muhtemelen çok şeyi açıklayabilir," demiştir. Dük ve düşes

II. Dünya Savaşı

'ndan önceki yıllarda Fransa'da yaşadı. 1937 yılında Almanya'ya üst düzey bir ziyaret yapıp orada Berchtesgaden'deki dinlenme yerinde bulunan Nasyonel Sosyalist lideri Adolf Hitler'le görüştüler. Ziyaretten sonra Hitler Wallis hakkında "ondan iyi bir kraliçe olurdu" dedi. Bu ziyaret halk ve hükümette bulunan ve Wallis'in Edward'a olan mektuplarında alay ettiği Wallis'in Alman ajanı olduğu iddiasını güçlendirdi.

II. Dünya Savaşı

sırasında Wallis'in yatağının başında Ribbentrop'un imzalı bir fotoğrafını bulundurduğu ve Fransa'nın işgali sırasında bile onu ayrıntılardan haberdar etmeyi sürdürdüğü yönünde daha çok olasılık dışı olan söylentiler çıktı. II. Dünya Savaşı 1939 yılında savaşın çıkmasının ardından Edward'a Fransa'da bulunan Britanya ordusunda askeri bir görev verildi. Edmund Ironside'ın oğluna göre düşes faşist harekete mensup arkadaşlarını konuk etmeye devam etti ve Edward'dan edindiği Fransız ve Belçikalıların savunmalarına ilişkin detayları sızdırdı. Almanlar 1940 yılının mayıs ayında Fransa'yı işgal edip Britanya'yı bombaladığında düşes Amerikalı bir gazeteciye "onlar için üzgün olduğumu söyleyemem" dedi. Alman birlikleri güneye ilerledikçe Edward ve Wallis Paris'teki evlerinden güneye; önce Biarritz'e, daha sonra da İspanya'ya kaçtı. Wallis orada Amerikan büyükelçisi Alexander W. Weddell'e Fransa'nın savaşı "içten hastalıklı" olduğu için kaybettiğini söyledi. Temmuz ayında çift Portekiz'in başkenti Lizbon'a taşındı ve orada Alman ajanı olduğundan şüphelenilen bir bankacı olan Ricardo de Espirito Santo e Silva'nın evinde kaldı. Ağustos ayında çift ticari bir gemiyle Edward'ın vali olarak atandığı Bahamalara gitti. Wallis, valinin eşi olarak görevini yetkin bir şekilde yerine getirdi; Kızılhaç ve çocukların refah düzeyinin yükseltilmesi için aktif olarak çalıştı. Buna rağmen Napolyon'un son sürgün yeri olan St. Helena'ya gönderme yaparak "bizim St. Helena'mız" diye nitelediği Nassau'dan nefret etti. Britanya medyasında Britanya'da yiyeceklerin karneyle dağıtılması ve ışıkların geceleyin karartılması gibi çeşitli sıkıntılar yaşanırken ABD'deki ölçüsüz harcamaları nedeniyle ağır bir biçimde eleştirildi. 1941 yılında Britanya Başbakanı Winston Churcill, Edward ve Wallis'in Churcill'in "Alman yanlısı" olarak nitelediği İsveçli iş adamı Axel Wenner-Gren'e ait bir yatta yapmayı planladıkları Karayip turuna ağır eleştirilerde bulundu. Churchill dük "yenilgiyi kabul eden" bir yorumda bulununca kendisini yine eleştirmeye mecbur hissetti. Arkadaşlarından biri olan Charles Bedaux 1943 yılında ihanet suçlamasıyla tutuklandı ve davası görülmeden önce Miami'deki bir hapishanede intihar etti. Britanya'nın siyasi açıdan ileri gelenleri düşese güvenmiyordu, Alexander Hardinge bir yazısında Wallis'in varlığından şüphe edilen Britanya karşıtı faaliyetlerinin kendisini kraliçesi olarak kabul etmeyen bir ülkeye karşı öç alma isteğinden kaynaklandığını belirtti. Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi Almanyası'nın yenilmesinin ardından çift Fransa'daki inzivalarına geri döndü. Sonraki dönemdeki hayatı ve ölümü 1946 yılında Wallis Dudley Kontu evi olan Ednam Lodge'da kalırken mücevherlerinin bir kısmı çalındı. Hırsızlığın kraliyet ailesi tarafından Edward'ın Kraliyet Koleksiyonu'ndan almış olduğu mücevherleri geri kazanmak için veya ertesi yıl Cartier'a büyük miktarda mücevher yatıran Windsorlar tarafından sigortayı dolandırmak amacıyla planlandığına ilişkin iddialar ortaya atıldı. Ancak 1960 yılında Richard Dunphie adlı hırsız suçunu itiraf etti. Çalınan mücevherler Windsorlara ait, Edward'a miras kalmış, Galler Prensiyken hediye edilmiş veya onun tarafından satın alınmış mücevherlerin sadece küçük bir bölümüydü. VI. George'un 1952 yılındaki ölümünün ardından dük cenazeye katılmak üzere İngiltere'ye gitti. Düşes törene katılmadı; önceki yılın ekim ayında Londra'da kalırken Edward'a "Bu ülkeden nefret ediyorum. Mezara kadar da nefret edeceğim," demişti. Aynı yılın ilerleyen aylarında Paris belediye yetkilileri Windsorlara bir evi kullanmalarını teklif etti. Çift kolay bir inziva hayatına sahip oldukları hayatlarının geriye kalanının çoğunda Paris yakınlarındaki Neuilly-sur-Seine'de 4 route du Champ d'Entrainement adresinde bulunan evde yaşadı. Kırsal bölgede bulunan Gif-sur-Yvette'te Moulin de la Tuilerie veya "Değirmen" olarak bilinen ikinci bir ev satın alan Windsorlar, burada komşuları Oswald ve Diana Mosley ile yakın arkadaş haline geldi. Bundan yıllar sonra Diana Mosley dük ve düşesin kendisiyle eşinin Hitler'in komünizmi yok etmesine izin verilmiş olması gerektiğine dair görüşlerini paylaştığını iddia etmiştir. Edward 13 Aralık 1966 tarihinde Daily News'teki bir yazısında "Almanya'nın doğuya saldırıp komünizmi sonsuza dek yok etmesi için teşvik edilmesi Britanya'nın ve Avrupa'nın çıkarlarına uygundu ... Nasyonel Sosyalistler ve Kızıllar birbirleriyle dövüşürken geriye kalanımızın tarafsız kalabileceğini düşünüyordum," demiştir. 1965 yılında Edward ve Wallis Edward'ın retinasının yırtılması sonucu bir göz ameliyatına ihtiyaç duyması nedeniyle Londra'ya gitti, Kraliçe II. Elizabeth ve Kent Düşesi, Prenses Marina onları ziyaret etti. Dükün kardeşi Harewood Kontesi Mary de ölümünden sadece on gün önce dük ile düşesi ziyaret etti. Windsorlar Mary'nin Westminster Manastırı'ndaki anma törenine katıldı. 1967 yılında Edward ve Wallis Kraliçe Mary'nin doğumunun yüzüncü yılı dolayısıyla II. Elizabeth tarafından yapılan bir levha açılışına katıldı. Bunu takip eden yıllarda hem Kraliçe II. Elizabeth hem de Galler Prensi Charles Windsorların Paris'teki evini ziyaret etti, kraliçenin ziyareti Edward'ın ölümünden kısa bir süre önce gerçekleşti. Edward'ın 1972 yılında kanserden ölümünün ardından düşes cenazesine katılmak üzere Londra'ya gitti ve ziyareti sırasında Buckingham Sarayı'nda kaldı. Gittikçe güçsüzleşen ve demans ile mücadele eden düşes, hayatının geriye kalanında sosyal hayattan çekildi ve Edward'ın mal varlığıyla kraliçenin verdiği ödenek ile desteklendi. Birkaç kez düştü ve iki kez kalçasını kırdı. Edward'ın ölümünün ardından düşesin Fransız avukatı Suzanne Blum vekillik görevini üstlendi. Blum düşese ait olan malları kendi arkadaşlarına gerçek değerlerinin altında sattı ve Caroline Blackwood'un 1980'de yazılıp 1995'te Blum'ın ölümüne kadar yayınlanmayan The Last of the Duchess kitabında müvekkilini kendi çıkarı için kullanmakla suçlandı. Daha sonraları kraliyet biyografi yazarı Hugo Vickers Blum'ı "içindeki kötü niyeti saklamak için iyi niyet örtüsü giyen ... şeytani bir insan" olarak niteledi. 1980 yılında Wallis konuşma yetisini kaybetti. Hayatının son günlerinde yatağa bağlı hale geldi ve doktoruyla hemşireleri dışında hiç kimseyi kabul etmedi. Windsor Düşesi 24 Nisan 1986 günü Paris'teki Bois de Boulogne'da bulunan evinde hayatını kaybetti. Kraliçe, Prens Philip, Galler Prensi ve Prensesi de hem cenaze, hem de defin töreninde yer aldı. Wallis, Windsor Sarayı yakınlarındaki Kraliyet Mezarlığı'na "Windsor Düşesi Wallis" olarak defnedildi. Kraliçeyle 1960'larda yapılan bir anlaşmaya kadar dük ve düşes düşesin babasının bulunduğu Baltimore'daki Green Mount Mezarlığı'nda satın aldıkları bir yere defnedilmeyi planlamaktaydı. Fransa'nın dük ve düşese bir ev sağlayarak verdiği yardım nedeniyle ve intikal vergisine karşılık olarak düşesin XVI. Louis tarzı mobilya koleksiyonu, bazı porselenler ve tablolar Fransız devletine devredildi. Britanya kraliyet ailesine büyük miktarda miras kalmadı. Suzanne Blum'ın talimatı üzerine taşınmaz mallarının büyük kısmı bir tibbi araştırma vakfı olan Pasteur Enstitüsü'ne verildi. Karar düşes hayatta olduğu sürece bağış yapmaya ilgi duymadığı için kraliyet ailesi ve düşesin arkadaşları tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Sotheby's tarafından Nisan 1987'de Cenevre'de düzenlenen bir açık arttırmada düşesin mücevher koleksiyonu enstitü için açık arttırmadan önceki tahminlerin yaklaşık yedi katı olan 45 milyon dolar topladı. Blum daha sonraları Mısırlı yatırımcı Muhammed El Fayed'in mücevherleri "çok düşük bir fiyata" satın almayı denediğini iddia etti. El Fayed kiraladığı Paris'teki konak da dahil olmak üzere mali olmayan taşınmaz malların çoğunu satın aldı. 1997 yılının temmuz ayında koleksiyonunun aynı yılın ilerleyen aylarında New York'ta açık arttırmaya sunulacağı açıklandı. Oğlu Galler Prensesi Diana'nın da ölümüne neden olan kazada ölmesi dolayısıyla geciken ve 1998 yılında gerçekleşen açık arttırmada bağış amacıyla 14 milyon sterlin toplandı. Wallis'in Çin'de yaşadığı iddia edilen cinsel veya suç oluşturan maceralarıyla ilgili bir "Çin dosyası"nın varlığı neredeyse tüm tarihçiler ve biyografi yazarları tarafından reddedilmektedir. Wallis'in hiç çocuğu yoktu. Hamilelik ve kürtaja ilişkin en önemlisi Çin'de Kont Ciano'yla olan söylentiler mevcut olsa da Wallis'in sevgililerinden veya üç kocasının herhangi birinden hamile kaldığına ilişkin somut herhangi bir kanıt yoktur. Androjen duyarsızlık sendromundan muzdarip olduğuna ilişkin iddialar 1951 yılında geçirdiği uterus fibroidi ameliyatı nedeniyle olasılık dışı görünmektedir. Doktoru Jean Thin Wallis'in normal üreme organlarına sahip olduğunu ifade etmiştir. Düşes kendi adına başkası tarafından yazılmış anı kitabı The Heart Has Its Reasonsı (Türkçe anlamı: "Kalbin Kendi Nedenleri Var") 1956 yılında yayınladı. Yazar Charles Higham kitap hakkında "gerçekler bir estetik ameliyatla eşdeğer biçimde acımasızca değiştirilerek yeniden yazıldı ... ve böylece yazarının siyasi olarak yanlış yönlendirilmiş; ama hoş ve çekici olan kişiliğini bolca yansıttı" yorumunu yapmıştır. Higham düşesi "etkileyici, heyecan verici ve içten gelen bir dürtü sonucu hırslı" olarak nitelemiştir. Söylentiler, varsayımlar ve siyasi amaçlı propaganda düşesin hayatının anlatımına gölge düşürmüş ve düşesin gerçekleri manipülasyonu da durumu etkilememiştir. Ancak Wallis'in büyük bir trajediye dönüşen büyük bir aşk yaşamış ve kendi hırsının kurbanı olmuş bir kişi olduğuna dair herhangi bir somut kanıt bulunmamaktadır. Biyografi yazarlarının görüşlerine göre "döneminin en çekici bekarının sevgili gözdesi olarak en büyük peri masalını yaşadı. Daha sonra rüya ters gitti, [4] onun [5] yalvarışlarını yok sayarak hayatının geri kalanını onunla geçirmek için konumunu bıraktı." Araştırmacılar onu beklediğinden daha az seçenekle karşı karşıya bırakan bir uçurumdan yukarı çıktığı konusunda hemfikirdir. Stanley Weintraub'a göre "Bir şekilde toplumun ileri gelenlerinin Edward'ın kralın olmasıyla üstesinden gelinebileceğini düşünüyordu ve Bessie teyzesine attığı mektuplarda "doyumsuz hırslarından" açık bir biçimde bahsetti ... Sorumluluğundan tam da [6] istediği role kaçmasıyla sıkıştı ve [7] ona bir mektubunda "biz ikimiz sadece felaket yaratabiliriz," dedi ... sosyete üyesi Sybil Colefax'la konuşurken "sistem işleyişi" sonucu "iki kişinin acı çekeceğini" tahmin etti ... İtibardan yoksun bırakılan ve yapacak herhangi yararlı bir işi olmayan yeni Windsor Dükü ve onun düşesi bir kuşak boyunca uluslararası sosyetenin en kötü bilinen parazitleri olacak ve birbirlerinin canlarını tam anlamıyla sıkacaklardı ... [8] duygusal olarak Peter Pan olduğunu ve kendisinin Alice Harikalar Diyarında gibi bir durumda bulunduğunu düşünüyordu. Ancak birlikte yazdıkları kitap bir Kayıp Cennet idi." Düşesin kendi hayatını "büyük bir aşkı sonuna kadar yaşamanın ne kadar zor olduğu hakkında hiçbir fikriniz yok," diye özetlediği bildirilmişti.

Popüler kültürde

Wallis'i The Woman I Loveda ("Sevdiğim Kadın", 1973, televizyon draması) Faye Dunaway, Edward & Mrs. Simpsonda (1978, televizyon minidizisi) Cynthia Harris, To Catch a Kingde ("Bir Kralı Yakalamak", 1983, televizyon filmi) Barbara Parkins, The Woman He Lovedda ("Onun Sevdiği Kadın", 1988, televizyon filmi) Jane Seymour, Alwaysde ("Daima", 1997, West End müzikali) Jane Hartley, Bertie and Elizabeth'te ("Bertie ve Elizabeth", 2002, televizyon filmi) Amber Sealey, Wallis & Edwardda (2005, televizyon filmi) Joely Richardson, Any Human Heartta ("Herhangi Bir İnsan Kalbi", 2010, televizyon minidizisi) Gillian Anderson, Upstairs, Downstairsde ("Üst Kat, Alt Kat", 2010, televizyon minidizisi) Emma Clifford, Zoraki Kralda (2010) Eve Best ve W.E.de Andrea Riseborough canlandırmıştır. Gwyneth Paltrow da Gleenin bir bölümündeki kısa bir sahnede Wallis rolünü oynadı. Kanadalı yazar Timothy Findley 1981 yılında yayınlanan Famous Last Words ("Ünlü Son Sözler") romanında "Bayan Simpson"ı çıkarcı; ama aynı zamanda hüzünlü bir biçimde betimlemektedir. Yazar Anne Edwards 1991 yılında Wallis'e sempati göstererek hayatının ilk yıllarını anlatan ve Edward'la evlenmesiyle biten Wallis: The Novel ("Wallis: Roman") adlı bir kitap yazdı. Wallis karakteri aynı zamanda Rose Tremain tarafından yazılan bir kısa öykü olan "The Darkness of Wallis Simpson"da ("Wallis Simpson'ın karanlığı"), Linda Griffiths'in yazdığı bir oyun olan The Duchessta ("Düşes"), Robert Harris'in yazdığı alternatif tarih romanı Fatherlandde ("Anavatan"), Laurie Graham tarafından yazılmış roman Gone With the Windsorsda ("Windsorlar ile Gitti") ve Charlie Higson'un yazdığı By Royal Command ("Kraliyet Emriyle") romanında yer almaktadır. Kate Auspitz'in 2010 yılında yayınlanan romanı The War Memoirs of HRH Wallis, Duchess of Windsorda ("Windsor Düşesi Wallis Hazretlerinin Savaş Anıları") Wallis faşistlere sempati duyan VIII. Edward'ı tahttan indirmek için Müttefikler tarafından kullanılan bir araç olarak göstermektedir. Notlar * * * * * * * * * * * * * * * *Ziegler, Philip (2004) "Windsor, (Bessie) Wallis, duchess of Windsor (1896–1986)", Oxford Dictionary of National Biography, Oxford Üniversitesi Yayınları, , erişim tarihi: 2 Mayıs 2010 (üyelik gerekli) Ek okuma * * * * Dış bağlantılar * Windsor Dük ve Düşesi Derneği * Kral ve Wallis Simpson hakkında bir kısa film

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Andrea Riseborough
2 yıl önce

uyarlama filmi Never Let Me Go'de rol aldı. Riseborough, Madonna'nın yönettiği W.E. filminde Wallis Simpson rolünü üstlendi. IMDb'de Andrea Riseborough...

VIII. Edward
6 yıl önce

1930'da Simpson'larla tanıştı. İlk eşinden 1927'de ayrılan bayan Simpson, ikinci evliliğini 1928'de Ernest Simpson ile yapmıştı. Edward ile bayan Simpson arasındaki...

VIII. Edward, 10 Aralık, 11 Aralık, 12 Aralık, 13 Kasım, 1894, 1907, 1910, 1911, 1920, 1927
Florya Atatürk Deniz Köşkü
2 yıl önce

tanınmış konuklar arasında İngiltere kralı VIII. Edward ve Windsor düşesi Wallis Simpson da bulunmaktadır. Atatürk'ün ölümünden sonra göreve gelen cumhurbaşkanlarından...

1936
2 yıl önce

imzalandı. 12 Aralık - İngiltere Kralı VIII. Edward, Amerikalı Wallis Warferd Simpson ile evlenebilmek için tahttan çekilmiş ve böylece kendi isteğiyle...

1936, 11 Haziran, 13 Kasım, 13 Temmuz, 14 Aralık, 14 Nisan, 17 Temmuz, 1849, 1862, 1864, 1873
11 Aralık
2 yıl önce

dominyonlarına kendini yönetme hakkı verildi. 1936 - VIII. Edward, Wallis Simpson ile evlenebilmek için Birleşik Krallık tahtından çekildiğini açıkladı...

Berghof
2 yıl önce

Mart 1936), Ağa Han (20 Ekim 1937), Dük VIII. Edward ve Windsor Düşesi Wallis Simpson (22 Ekim 1937), Kurt von Schuschnigg (12 Şubat 1938), Neville Chamberlain...

19 Haziran
2 yıl önce

(ö. 1932) 1877 - Charles Coburn, Amerikalı oyuncu (ö. 1961) 1896 - Wallis Simpson, VIII. Edward'ın eşi (ö. 1986) 1896 - Erich Koch, Alman siyasetçi (ö...

19 Haziran, 10 Haziran, 11 Haziran, 12 Haziran, 13 Haziran, 14 Haziran, 15 Haziran, 1623, 1662, 16 Haziran, 17 Haziran
Abbie Cornish
2 yıl önce

yeni filmi Sucker Punch'u duyurdu. İngiltere Kralı Edward VIII ve Wallis Simpson'ın ilişkisini konu alan, Madonna'nın yapımcılığını yaptığı W.E.'de Wally...