Yollarbaşı

düzenle|Eylül 2007

Yollarbaşı Kasabası 1955 yılında Belediye olmuştur. Belediye olmadan önce adı İlisıra olarak geçmekteydi. Karaman iline 17 km mesafededir. Son nüfus sayımına göre Resmi nüfusu 2606 dır.

Yollarbaşı Tarihi

Eski çağlardan kalma bir uygarlık merkezi olan bu yerleşim yerinin adı o zamanlar "İlistra" idi. Kasabamızın ortasındaki höyüğün de Etiler`den veya Firikyalılar çağından kalma olduğu düşünülmektedir. Buranın ilk insanları İsoriler`dir. İsoriler döneminde Yollarbaşı Kasabası İsoriler`in önemli bir şehri durumundaydı. Bu tarihi yerleşim yerinde pek çok eski uygarlık kalıntıları varsa da zamanla bunlar yok olmuş, bir kısım mezar taşları, mermer sütunlar ve kitabeli mermerler de Karamanoğulları zamanında Karaman`a götürülmüştür. Şu anda uygarlık kalıntısı olarak sadece Höyük ve şimdi cami olarak kullanılan kilise ve mezar taşları, mermer dikme ve sütun başlıklarına rastlanılmaktadır. Buradan Karaman`daki Hatuniye Medresesi kapı portalının sol yan tarafında tabana yatık olarak yerleştirilen ve bir anıt olduğu sanılan dik dörtgen beyaz mermer taşta kitabe yazılıdır. Hıristiyanlık öncesi ve sonrası buranın bir piskoposluk merkezi olduğu söylenmektedir. Hazreti İsa`nın ölümünden sonra bütün dünyaya dağılan havarilerden Sen Paul birçok yerden kovularak İlistra`ya gelmiştir, burada Hıristiyanlık dinini İsoriler`e tanıtmış ve çoğuna kabul ettirmiştir. Daha sonra İzoryalılar Devleti Hristiyanlığı seçiyorlar ve ilk merkezi burası oluyor. Kasabamızda adı tarihte geçen İlisira Kalesi yıkılmış olup, mevcut olarak İmirme Dağında küçük ve büyük kale diye adlandırılan kale kalıntıları mevcuttur. Ayrıca altı adet kilise kalıntısı mevcuttur.

  1. Kizil Kilise
  2. Topraklik Kilise
  3. Kartalkaya Kilise
  4. Meliz Kilise
  5. Kocatepe Kilise
  6. Büyükkale Kilise


Kasaba içinde Selçuklular`dan kalma 1 Adet Köseoğlu Hamamı mevcuttur. Camilerden 2 tanesi de tarihidir.

Camiler

Ulu Cami: Yapılış Tarihi: Miladi 1235 (Hicri 642) Selçuklular zamanında inşa edilmiştir. Kışlık kısmında 4 tane, büyük (cumalık) kısmında da 18 tane olmak üzere toplam 22 katran sütunlar üzerine toprak dam oluşturulmuştur. İki mihrabı da orijinal istalaktitli alçıdandır. Mihrabın muhtelif yerlerinde Selçuklu Devri`ne ait 7 - 8 parça çini mevcuttur. Evliya Çelebi, miladi 1649 (Hicri 1059) yıllarında bu camiyi görmüştür. Seyahatnamesinde şu not bulunmaktadır: "Cemaat-ı Kesireye malik cami kadim tarz üzere toprak örtülü camidir ve bir minaresi vardır"

Tarım

Sulama imkanı olmadığından dolayı kuru tarım yapılmaktadır. Bununla birlikte arpa, buğday, nohut, ayçiçeği, mercimek ve bağcılık yapılmaktadır.

Hayvancılık

Hayvancılık olarak genellikle koyun beslenmekte olup bunun yanında keçi ve son zamanlarda inek de beslenmektedir.

Ulaşım

Belediyemize ait iki otobüs ve transport belli saatlerde Karaman`a ve haftada bir gün Konya`ya gitmekte olup, düzenli olarak ulaşımı sağlamaktadır. Ayrıca özel taşımacılıkta mevcuttur.

Dağlar

Torosların uzantısı olarak halk dilinde adlandırılan Özkes, Gürüz,imirme, Manda ve Hacıbaba dağları kasabamızın güneyinde ve güneybatısında bulunmaktadır.

Kasabamızda vatandaşlarımız bos zamanlarını kasabamızın ortasında bulunan mesire yerinde (höyük) gezerek, piknik yaparak ya da bağlara giderek değerlendirmekte bazı gençlerimizde futbol sahasında spor yaparak değerlendirmektedirler. Kasabamızda bakkal dükkanları, hububatçılar, kahvehaneler, berber dükkanları, demir doğrama atölyeleri, inşaatçılar ve marangozlar bulunmaktadır. Kasabamızda 1 adet il Tipi Sağlık Ocağı bulunmakta olup, doktor ve hemşireler hizmet vermektedir. Ayrıca kasabamızda halk kütüphanesi, Tarım Kredi Kooperatifi, sulama kooperatifi ve PTT şubesi bulunmaktadır. Kasabamızda ilkögretim okulu mevcut olup olarak eğitim ve öğretime devam etmektedir. Kasabamızda 9 adet cami, 9 adet mezarlık bulunmaktadır. 1 adet faal olmayan hamam mevcuttur.

Yöresel Yemekler

KÖY DOLMASI (İLİSİRA DOLMASI) :

Gerekli malzeme:

Taze veya kuru patlıcan (uzun ince kesilmiş) bulgur, kıyma, maydanoz, baharat, tereyağı, salça, tuz, domates.

Yapılışı:

Kuru patlıcan haşlanır. Kıyma, bulgur, rendelenmiş domates, salça, maydanoz ve baharat ilave edilen harç karıştırılır ve el içerisinde oval hale getirilir. (İçli köfte biçiminde) Daha sonra haşlanmış patlıcanlar dışına sarılarak tencereye yerleştirilir üzerine örtecek kadar su konulur. Tuz ilave edilir bir ağırlık konarak ağzı kapatılır ve 45 dakika pişirilir. Sarımsaklı süzme yoğurt ilave edilerek yenilir. CİBE DOLMASI:

Gerekli malzeme:

pirinç veya bulgur, kıyma veya ciğer, maydanoz. kus üzümü, yeşil biber, temiz koyun bağırsağı veya karni, baharat, yağ, domates, salça.

Yapılışı:

Yağ eritilir, soğan ve ince doğranmış biber yağda kavrulur, kıyma veya ciğer ilave edilerek karıştırılır. Maydanoz, salça, domates, kus üzümü ve baharat ilave edilir. Daha önce temizlenerek hazırlanmış olan bağırsak veya karina doldurularak dikilir. Ateşte 60 dakika pişirilir. Sarımsaklı yoğurt ilave edilerek yenir.

BULAMAÇ:

Gerekli malzeme:

Kepekli un, tereyağı, kuru kıyma ve baharat.

Yapılışı:

Düğürcük büyükçe bir tepsi üzerine dökülür. Rendelenmiş domates, salça, biber salçası, soğan, ince kıyılmış biber ve maydanoz, kızartılmış tahin ve baharat ilave edilerek ovulur. Düğürcük yumuşayıp dişe dokunmayacak hale gelinceye kadar ovulur, sonra da küçük sıkmalar haline getirilir. soğan piyazı, domates, salatalık ve tursu ile servis yapılır. Ayrıca sulandırılarak da yenilir. Cevizli melengiçli, susamlı, fıstıklı şekilleri de yapılabilir. Besin değeri çok yüksektir.

BIDIK:

Gerekli malzeme:

Un, yağ, yumurta ve tuz.

Yapılışı:

Un yoğrulur ve hamur haline getirilir, tuz ilave edilir. Hamur bezeler haline getirilir. Hamurun içi açılarak (kenarlı şekilde) içine az miktarda tereyağı ve yumurta kırılır. Sucuk da konabilir, fırında pişirilir, güzel bir yiyecektir.

SULU PİLAV:

Gerekli malzeme:

Düğürcük. tereyağı, salça, tuz, taze biber, soğan, domates, kemikli kuru kıyma, (Malzeme kişi sayısına göre ayarlanır.)

Yapılışı:

Tereyağı bir tencerede eritilir, çok az kuru soğan yağda kızartılır, taze biber eklenerek karıştırılır, domates de ilave edilerek 2 dakika kavrulur. Kemikli et sosa katılır, dügürcük, bulgur ilave edilir, salça konur ve 5 dakika kadar kavrulur, yeterli su ilave edilir ve kaynadıktan sonra hafif ateşte yarim saat pişirilir. İsteğe göre pul biber ve patates ilave edilir.

ARABAŞI ÇORBASI:

Gerekli malzeme:

Hindi veya tavuk, tereyağı, un, acı biber veya süs biberi.

Yapılışı:

Arabaşı, çorba ve hamur olmak üzere iki bölümlüdür.

Çorba:

Büyükçe bir tavada tereyağı eritilir ve içine un konarak rengi kahverengiye gelene kadar kavrulur. Diğer tarafta, içine kaynamış hindi veya tavuk suyu bulunan tencereye karıştırılarak dökülür. Bu karışıma acı süs biberi atılarak, haşlanmış hindi veya tavuk eti ilave edilerek özleşinceye kadar kaynatılır.

Hamur:

Bir kapta ilik suya un bulanır. Daha sonra bu bulamaç, tencerede kaynayan suya yavaş yavaş dökülerek karıştırılır ve bir müddet pişirilir. Belli kıvama geldikten sonra tepsi veya sinilere ince olarak dökülür. Tahta kaşık ile alınan hamur, tasa konan arabası çorbasına batırılarak hamur çorba suyu ile çiğnenmeden yutulur. Mide ve bağırsak tembelliğine çok iyi gelen bu çorba kış aylarında sıkça yapılır.

Yöresel Sözler

ALAYA: Siyah ve kokulu üzüme verilen ad. AŞENE: Mutfak AVAIT: Düğünlerde toplanan para ve yiyecek AVAR: Sebzelerin ekildiği yer BAMBIL: Büyük cins an BATBAT: Ördek BEKERE: Makara BITIRAK: Diken BİLLİ: Çocukların oyunda kullandığı değnek BÖGENEK: Önü kapalı su BUĞURSAMAK: Önemsemek BUHARE: Baca BÜZGÜLÜ: İri taneli, ala - siyah üzüm CILLIMAK: Oyun bozmak CILK: Bozuk CIPKI: İnce sopa CIRMALAMAK: Tırmalamak CONCALAZ: Kaygısız ÇULA: Karga CUNGULDAK: Bir çeşit tahterevalli CURRUK: Islak, su gibi CÜLEPE: Küçük ÇAĞ: Evlerde pis suların aktığı çukur ÇAL: Fundalık yer ÇEĞELİ: Kıl keçi hastalığı ÇEMBER: Başörtüsü ÇENET: Bir bütünün iki parçasından biri ÇENİLEMEK: Çok konuşmak ÇINGIL: Üzüm salkımının bir parçası ÇITLIK: Menengic ÇİTLEK: Ayçiçeği ÇİMMEK: Yıkanmak ÇİNGİL: Küçük bakır kova ÇİTİL: Ufak, bakırdan yapılmış, yoğurt konan kap ÇİRLİ: Düğün yemeği ÇÖDÜRMEK: İşemek ÇÖĞÜR: Diken ÇÖKÜR: Küçük kazma ÇÖLTE: Küçük kazma ÇÖMÜŞMEK: Diz üstü oturmak DAFLAMAK, DAYFALMAK: Sıkılmak DAMKALDIRAN: Sırtlan DEBİT: Kızıl üzüm DEĞİRMİ: Bir en ve uzunluğun iki kati DEPME: Kildan dokunan pantolon DEVRAMBER: Ayçiçeği DIKIM: Lokma DINILAMAK: Kendinden geçip uyumak DİNELMEK: Ayakta durmak DİNGİLDEMEK: Hoplamak, zıplamak DİNİZ: Sakin DUTTURMAK: İşemek DUTU: Kız evinden oğlan evine götürülen, içinde altın ve lokum bulunan bohça DUVAK: Üşütme ile ilgili hastalıklarda kullanılan tuğla EGEL: Getir EGE: Karın boşluğu ELGANEM: Uysal, elinden is gelmeyen,koy un gibi EMSİZ: Beceriksiz ENDEĞİRDE: Hemen orada EPELEME: Serpme ESEBALI: Dayanıklı üzüm ESİRANİ: Hamur ayırmakta kullanılan, ucu geniş demir FASALAKLI: Ortalığı velveleye veren FELİK: Manivela demiri FENİLEMEK: Şaşırmak FENİKMEK: Başı dönmek FICITMAK: Atmak FISKI: Hayvan pisliği FIYMAK: Kaçmak FİRASETLİ: Düşünceli FİREK: Domates FİSKELE: Salyangoz FİŞLEMEK: Tanelere ayırmak FOSALMAK: Boşalmak GALGUDURUM: Karmakarışık GAFAKOÇANI: Nüfus cüzdanı GARAGASPANE: Açıkça GATIR: Topaç GAVARA: Bal peteği CAVLAMAK: Kabarmak, esas parçadan ayırım GAVUK: İşlenen iplik GAYKILMAK: Bir tarafa yatmak CAYMAK: Yığmak GEÇİNCEME: Geçinme GELİNCE: Kaynana GELLABA: Yenge GEN: Hiç sürülmemiş arazi, otlak GERİ: Büyük çuval GEYREK: Korkuluk GEYSİ: Giysi GEYSUNAK: Genel çamaşır yıkanan yer GIGALAK: Koyun, keçi pisliği GINCIFIRLI: Süslü GIVIZ: Buğdayın islenemeyen, ise yaramayan kısmı GIYADE: Hafif aralık GIYNAŞ: Gözü kapalı olan GİYREK: Korkuluk GOMA: Durma GORA: Anahtar GOSBATAR: Son derece kendine güvenli GÖÇER: Tarlada, kenarda çalışan işçi. Çoban GÖMBELEK: Kelebek GÖTCEK: Tahtadan yapılmış oturak GÖVLEK: Tahta kova GÖZ: Çürük GÖZER: İri gözenekli kalbur GUBARMAK: Gururlanmak, kibirlenmek GUBUZ: Yüksekten atan, palavracı GUMPİR: Patates GUNNAMAK: Doğurmak GURTLANMAK: Kıskanmak GUŞANE: İki kulplu tencere GUYNU: İçinden pazarlıklı GÜCÜMEK: Beceriksiz GÜMEN: Deneme GÜNSÜ: Pekmezlik üzüm HALAZ: Alev HALBÜSEM: Halbuki HAKİYETSİZ: Kıymet bilmez HARAR: Büyük çuval HARENİ: Küçük kazan HAYIFLANMAK: Üzülmek, sıkıntılanmak HAYLULU: Serseri HAYTA: Yaramaz HAYU: Bir çeşit ünlem HECALET: Çekinme HELKE: Kova HİNAZAR: Kötü düşünen HIRTLAK: Olmamış kavun HİNDİ: Simdi HORA: Ora HOYUNU: Bundan böyle HÜLLİYET: Mücevher HÜMERMEK: Kabarmak, yiğitlik gösterisinde bulunmak HÜRRİYET: Beyaz başörtüsü ICCAK: Hamam IGALAMA: Yavaş hareket etme IGIRAGIR: Lafı geveleme IMZIMAK: Tadı kaçmak INCIK: Fazla hassas IGSI: Ucu yanmış odun IHICIK: İşte İLİBİCCE: Yemeği pişirilen, genellikle yol kenarlarında yetişen dikenli bir bitki İNEZ: Az İNİ: Gelinin kocasının erkek kardeşine verdiği isim İRİŞKİ: Sucuk içi İŞBİTİREN: Çabuk dökülen, ince kabuklu üzüm İŞDANACIK: İşte İŞKİLLİ: Kuşkulu KAKLIK: Kaya oluklarında biriken su KELETE: Uyuz KELEŞ: Güzel KEMRE: Tabaka, kat KEPİR: Gözü kapalı KESAT: Az KIRI: Eşek yavrusu KİTİMEK: İşini bitirmek, öldürmek KÖFTÜ: Pekmezle yapılan tatlı KÖMBE: Fırın ekmeği KÖSEMOR: Gelişmemiş buğday tanesi KÖSÜLMEK: Yayılmak KÜLÇE: Fırın ekmeği KÜNCÜ: Susam KÜSKÜ: Sürgü KÜSSÜK: Sürgü LİNGİRDEMEK: Sallanmak LORU: Obur SADALAMAK: Ne söylediğini bilmemek SAFA: Su bardağı SATLICAN: Karın ağrısı hastalığı SAYADINBIT: Az sulu kuru üzüm SANAKA: Örnek verme SEĞİRTMEK: Koşmak SEKALTI: Salon SENDEFİ: Ahmak SENİT: Hamur tahtası SEYİM: Hisse SINDI: Makas SINIK: Kemik SINIKÇI: Kırık-çıkıkla uğraşan kişi SIRACALI: Öfkeli SIRSIL: Yapışkan SITKIYI SIYIRMAK: Ümit kesmek SIYGIÇ: Kemikli kavrulmuş et SIGECEN: İçinden pazarlıklı SITIL: Yoğurt konulan bakir kap SINGIL: Uyuşuk SOBUTSUZ: Sebatsız SOMAT: Sofra bezi SÖDELEMEK: Derlenip, toparlanmak SÜMEYE: Boşuna ŞALGACI: Gereksiz, bos ŞEPİT: Yufka ekmeği ŞEPİLDEK: Etin iyi olmayan kısmı ŞERPENEK: Gevşek ŞİRAHNA: Üzüm çiğnenen yer ŞİRBİT: Göz çapağı ŞİNİK: Buğday ölçeği ŞİRNEMEK: Karşı gelmek TAFRA: Sinir TANLAMAK: Alay etmek TAPAN: Su içmek için oyulan ağaç TAPTUP: Mayasız ekmek TELLİK: Takke TEM: Şeytan çarpığı TEYİN: Sincap TEZİLEMEK: Yolunu kaybetmek TIKI: Yayık TOKAT: Bakir yoğurt kabı TOKUÇ: Ağaçtan yapılan, çamaşır yıkamakta kullanılan araç TUNCUKMAN: Garip hareketlerde bulunan TUNUŞMAK: Kaybolmak, yerinden ayrılmak URUP: Bir ölçü aleti. Havayinin dörtte biri ÜĞÜTLEMEK: Ayıklamak, ayırmak ÜLÜBÜ: Fasulye VADIL: Salak YAFTA: Kura ile bölüşmek YAĞIR: Kirli YAĞLIK: Büyük mendil YAĞRIK: Kirli YANFİRİ: Yan yan YANNİK: Tuluk YERLİ: Tamamen YİRKELEŞMEK: Kötülüğüne uğraşmak YOĞSUMAK: Usanmak YOYMAK: İsraf etmek YUNMAK: Yıkanmak ZAHIM: İltihap ZAMBIR: Büyük ari ZERLETMEK: Eşek anırtmak ZIRINCIK: Tadı kaçmak ZIYLAK: Kaygan

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.