Zaza Dil Enstitüsü

Kısaca: Zaza Dil Enstitüsü kurdu.Enstitünün kurucu üyelerinin arasında Dr. Jost Gippert, Dr. Agnes Korn, C.M. Jacobson, M. Sandonato, X. Çelker, Hawar Tornêcengi, Hesen Usên Bor, Cemal Taş, Memed Ali (ZeleMele), H. Cansa, ''Asmêno Bêwayir'' vd. gibi Zazaca üzerine araştırma yapmış olan bilimadamı, dergi ve kitap yazarı, sanatçı, şair ve araştırmacı yeralmakta. Bürokratik zorlukların zaman almasına rağmen mahkeme (dernek kütüğü) tarafınca on ...devamı ☟

Zaza Dil Enstitüsü kurdu.Enstitünün kurucu üyelerinin arasında Dr. Jost Gippert, Dr. Agnes Korn, C.M. Jacobson, M. Sandonato, X. Çelker, Hawar Tornêcengi, Hesen Usên Bor, Cemal Taş, 'Memed Ali (ZeleMele), H. Cansa, Asmêno Bêwayir vd. gibi Zazaca üzerine araştırma yapmış olan bilimadamı, dergi ve kitap yazarı, sanatçı, şair ve araştırmacı yeralmakta. Bürokratik zorlukların zaman almasına rağmen mahkeme (dernek kütüğü) tarafınca onaylanıp tescil edildi. Bu kurum hem tüzükte, hem pratikte Zazaca'yı bağımsız ve başlıbaşına bir dil olarak gören ilk enstitüdür. Enstitü, Verein zur Förderung der Zaza-Sprache †“ Enstitüyê Zazaki e.V. adı altında tescil edilmiştir.

Zaza Dil Enstitüsü'nün birçok hedef amaçlarından bazılarını saymak gerekirse: Ortak sözlük projesini ilerletmek; diyalektler üstü bir standart dil oluşturma (özellikle kollektif dil için); çocuk ve okul eğitim kitapları, kültürel yayınlar yayınlama.

Enstitünün Kurulma Gerekçeleri

Zazaca, İrani diller grubunun Kuzey-Batı koluna ait bir dildir; yani Farsça, Kürtçe, dahası Beluçi, Mazenderani, Talişi, Simnani, Sengseri, Gorani gibi dillerle akrabadır. Kuzey-Mezopotamya ile Anadolu arasındaki bölgede tahminen 6-7 milyon insan Zazaca konuşmakta.Türkiye'de Türkçe ve Kürtçe'den sonra Zazaca en çok konuşulan üçüncü dildir. Dilbilimcilerin araştırma ve tesbitlerine göre Zaza Dilinin kökü Kuzey-İran'da buluna Deylem (Gilan) havzasına dayanmakta. Tarihsel olarak Part ve de Avesta diline yakınlık arzetmekte.

Günümüze dek Zazaca resmi bir dil statüsüne ulaşamamış, sadece konuşma dili olarak kalmıştır. Nitekim bulunduğu koşullara göre değerlendirilecek olursa zengin bir sözlü edebiyatına ve kelime hazinesine sahiptir. Bir yandan yazı dili geleneğinin ve ortak bir alfabenin olmaması, öte yandan Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilanından sonraki Türkleştirme adına güdülen yasaklı †žazınlık" dili politikası Zazaca için büyük bir dezavantaj olmuştur.

Cumhuriyet'ten önce de bazı kaynaklarca, dahası bu halka yabancı kesim tarafınca Zaza Dili ve halkı yanlış adlandırılıp tasnif edilmiştir. Bu dilin ve kimliğin üzerinde hala da önyargılar yanlış bilgiler, kalıplar ve statükolar mevcuttur. Toplumun bireyleri kendilerini dışarıya karşı anlatmakta ve açıklamakta güçlük çekmektedir.Hemen hemen hiçbir sözlük veya ansiklopedide †žZaza" veya †žZazaca" ismi geçmez.

Zaza Dili, kaybolma sınırına gelmiştir. Yazılı eserleri oldukça az, henüz yazı diline geçmektedir. Dilbilimciler de, bu dilin temeli sağlam bir şekilde atılmadığı taktirde iki-üç nesilden sonra kaybolacağını dile getirmekteler. Dilin bu hale gelmesinin ana sebebi devletin diller üzerine uyguladığı siyasettir. Dilin temeli daha sağlam bir şekilde atılıp onu diri tutmaya sağlayan etkenlerin oluşturulması gereklidir. Zira egemen güçler şimdiye kadar bu dilin araştırılmasına, kitaplarda yazılmasına, dışarda ve dairelerde, işyerlerinde, medyada, okullarda serbest bir şekilde konuşulup geliştirilmesine imkan tanımamıştır.

Tüm bu şartlar Zaza Dil Enstitüsü'nün varolma sebepleri olarak gösterilmektedir.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.