Çözülmek

çözülmek

1 . Çözme işine konu olmak:
"Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri."- F. N. Çamlıbel.
2 . Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak.
3 . mecaziBirliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak.
4 . mecaziGevşemek, güçsüz kalmak:
"Acı haberi duyunca eli ayağı çözülmüş."-
5 . askerlikDağılmak, çökmek:
"Yunan cephesinin çözülüp Anadolu'dan çekilmesiyle yine sulh elde edilmez."- Y. K. Beyatlı.

çözülmek

Türkçe çözülmek kelimesinin İngilizce karşılığı.
v. loosen, be untied, come loose, get loose, come undone, work loose, ravel, ravel out, slip, sort itself out, uncoil, unfasten, unravel, unrope, untwine, work out

çözülmek

çözmek eylemine konu olmak. (buz, kar ve kimi maddeler için) gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak. birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak.

çözülmek

Türkçe çözülmek kelimesinin Fransızca karşılığı.
dégeler, se défaire

çözülmek

Türkçe çözülmek kelimesinin Almanca karşılığı.
v. abfallen, abbröckeln, tauen

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.