ğatlamak
1 . Bir engeli sıçrayarak veya fırlayarak aşmak:
"Duvardan atlamak. Hendekten atlamak."- .
2 . (-den, -e) Yüksek bir yerden alçak bir yere, ayaküstü gelecek bir biçimde kendini bırakmak:
"Çukura atlamak."- .
3 . (-e) Binmek:
"Atlasam bir vapura, şehre insem diyorum."- S. F. Abasıyanık.
4 . (nsz) Basında haberi zamanında verememek veya diğer gazetelerden öğrenmek.
5 . (-i) Okuma, yazı yazma, sayı sayma vb. işlerde bazı bölümleri üstünkörü geçmek.
6 . (-i) Sınıfı okumadan geçmek:
"Birinci sınıfı atladı."- .
7 . Çıkmak, inmek:
"Otomobilden atlayıp vapura doğru seğirten bir adama tutup sual sorulur mu?"- S. F. Abasıyanık.
8 . (-de), mecaz Yanılmak, aldanmak.
9 . mecaz Bir işe sonucunu düşünmeden hemen girişmek.