Giraffatitan

Kısaca: ''Giraffatitan brancai'' † ...devamı ☟

Giraffatitan brancai(Janensch, 1914 önce Brachiosaurus) | sinonimler = Brachiosaurus brancai Janensch, 1914 }} Giraffatitan'ın anlamı "dev zürafa" olup günümüzden yaklaşık 150 milyon yıl önce Jura Devri'nde (Kimmerisiyen-Titoniyen aşamalarında) yaşamış ve sauropod dinozorlar grubu içinde yer alan bir cins ismi. Başlangıçta Brachiosaurus'un (B. brancai) Afrikalı bir türü olarak adlandırıldı. Giraffatitan yeryüzündeki yaşamış olan en büyük canlılardan biridir. Tanımlama Giraffatitan, uzun boyunlu ve bacaklı, göreceli olarak küçük bir beyine sahip dört ayak üzerinde yol alan ve otçul olarak beslenen sauropod grubuna dahil bir dinozordu. Zürafaya benzer bir vücuda sahip olup ön ayakları ve boynu vücudunun diğer bölümlerine oranla çok uzundu. Baş iskeletinde ön taraftaki gözleri çevreleyen uzun bir kemere sahip olup bu kemer kemikli burun delikleriyle diğer bazı boş deliklere bağlanmıştı ve tornavidaya benzer spatula tipi dişlere sahipti. Ön ayağındaki ilk parmakla arka ayağındaki ilk üç parmağı pençeliydi. Geleneksel olarak göze çarpan yüksek tepeli baş iskelet yapısı tipik olarak sadece Giraffatitan brancainin de dahil olduğu Brachiosaurus cinsine ait bir özellik olarak görülmüştü ama bilinen Brachiosaurus kalıntıları içinde sadece Tanzanya'da bulunan türlerde bu özelliğin var olduğu saptandığı için Brachiosauruslar artık Giraffatitan cinsine dahil edilmiştir. Bunun yanında Brachiosaurus altithorax'un bu özelliği göstermemesi olasılık içindedir.

Boyutları

Uzun bir süre -Amphicoelias daha önce bulunmuş olduğu halde- Giraffatitan'ın yeryüzünde yaşamış olan en büyük hayvan olduğu düşünülmüştü. Birtakım titanozor örnekleri (örneğin Argentinosaurus, Puertasaurus ve Futalognkosaurus gibi) bulunduktan sonra Giraffatitanın en büyük dinozor olmadığı da ortaya çıkmıştır. Şu an Giraffatitan sadece en büyük Brachiosaur olarak bilinmektedir. Henüz tamamlanmamış fosil kanıtlara bakarak Sauroposeidonun da Giraffatitanı büyüklük ve ağırlık bakımından geride bıraktığı söylenebilir. Buna rağmen Giraffatitan şimdiye kadar tamamlanmış olan fosiller arasında hala en büyük dinozor olarak yer almaktadır. Tamamlanmış birçok fosil parçalara göre Giraffatitan'ın boyu 26 metre uzunluğundaydı. Tarihsel olarak daha önce G. brancainin en az 15 ton en çok da 78.26 ton ağırlığında olduğu tahmin edilmiştir. Bu aşırı tahmini değerlerin şu an tam olarak doğru olmadıkları düşünülmektedir. Dale Russell ve ekibinin 1980 yılında yaptıkları en az 15 ton ağırlığa sahip olabileceği tahmini tüm vücudu yerine sadece küçük bir türün ön bacaklarına dayalı olarak yapılan ölçümler sonucu ortaya atılmıştı. Edwin Harris Colbert tarafından 1962'de yapılan en çok 78 ton tahmini ise zamana uymayan günümüzde eskimiş olan bir ölçüm metoduyla yapılmıştı. Kemik hacmi ile kas kitlesi ölçümlerini içeren bir modele dayalı olarak yapılan daha yakın zamanlı tahminlerde ise Giraffatitanın ağırlığı 23 ton ile 37 ton arası olarak ölçülmüştür. Tarihçe ve sınıflandırma Giraffatitan brancai ilk kez 1914'de Alman paleontolog Werner Janensch tarafından 1909 ve 1912 yıllarında o zamanki adıyla Alman Doğu Afrikası olan Tanzanya'nın Lindi şehrine yakın Tendaguru Formasyonu'nda bulunan fosillere dayalı olarak Brachiosaurus brancai olarak adlandırılmış ve tanımlanmıştı. Bu dönemde beş farklı iskelet, iki kafatası, bazı ön ayak kemikleri, omurga ve diş gibi diğer kalıntılarla tanınıyordu. Bu tür günümüzden 145 ile 150 milyon yıl önce, Geç Jura Devri'nin Kimmerisiyen ve Titoniyen geçiş dönemlerinde yaşıyordu. 1988 yılında Gregory Scott Paul, Tanzanya'da bulunan Brachiosaurus brancai nin Kuzey Amerika'daki Brachiosaurus ile, özellikle gövde omurgasının oranları ile önemli farklılıkları gösterdiğini ve daha narin yapılı olduğunu tespit etti. Gregory Scott Paul bu farklılıkları kullanma yoluyla Brachiosaurus (Giraffatitan) brancai ismini verdiği yeni bir alt cins oluşturdu. Daha sonra 1991'de George Olshevsky, bu farklılıkların Afrikalı brachiosaur türlerin kendi başına bir cins oluşturabilecek kadar yeterli olduğunu öne sürdü ve bu yeni cinse dev zürafa anlamına gelen Giraffatitan adını koydu. Afrika ve Kuzey Amerika türleri arasındaki diğer farklılıklar 1998 yılında Kuzey Amerika'daki bir Brachiosaurus kafatasının incelenmesiyle gün ışığına çıktı. Neredeyse Afrika'dakilerden bir asır daha önce bulunan bu kafatası (Othniel Charles Marsh'ın daha önce Brontosaurusu inşa etmek için kullandığı kafatası] Brachiosaurus sp. olarak tanımlandı ve B. altithorax a da ait olabilir. Ön dişlerin şekli, Giraffatitanın sahip olduğu ayırt edici kısa burun ve yüksek tepeli kafatası özelliklerine kıyasla ondan daha uzun ve içi daha az boş olması gibi bazı özellikleri bakımından bu kafatası Camarasaurusa daha yakın görünmektedir. Giraffatitanın ayrı bir cins olarak sınıflandırılması başlangıçta diğer paleontologlar tarafından büyük ölçüde takip edilmediği gibi iki türün titizlikle yapılmış bir karşılaştırılması olarak da destek görmedi. Ancak 2009 yılında Michael Taylor buna dair detaylı bir karşılaştırma yaptı ve bu çalışmalarını yayınladı. Taylor bu çalışmasında Brachiosaurus brancainin hemen hemen karşılaştırılabilen her kemikte büyüklük, yapı ve sahip olduğu oranlar bakımından B. altithoraxtan farklılık sergilediğini gösterebilmiştir. Bu çalışma sayesinde ortaya çıkarılan farklılıklar Giraffatitanı ayrı bir cins olarak yerleştirilip sınıflandırılmasını geçerli kılmıştır. Paleobiyoloji

Beyin

Diğer sauropodlar gibi Giraffatitan da, sahip olduğu ağırlık ve büyüklük göz önünde tutulursa göreceli olarak küçük bir beyne sahipti. Giraffatitanın beyni yaklaşık 300 cm³ kadardı. 2009 yılında büyüklük tahminlerine dayalı olarak yapılan bir araştırma Giraffatitanın beyin ile vücut kütle oranı (zeka olasılığının kaba bir tahmini) 0.62 veya 0.79 olarak hesaplanmıştır. Bunun yanında Giraffatitan, kalça üzerinde yer alan ve bazı eski kaynaklarda yanıltıcı olarak "ikinci beyine" işaret eden spinal kord (omurilik) genişliği bakımından diğer sauropodlar ile de benzeşmektedir.

Metabolizma

Eğer Giraffatitan endotermik yani sıcakkanlı bir dinozor ise sahip olabileceği tam büyüklüğe ulaşması yaklaşık 10 yıl alacaktı. Eğer poikloterm yani değişkensıcaklı bir canlı ise bu süre 100 yıl olarak tahmin edilmektedir. Sıcakkanlı bir canlı olarak Giraffatitanın günlük enerji ihtiyacı muazzam büyük olacaktı; bu durumda günde ~182 kg'dan daha çok yemek yeme ihtiyacı doğacaktı. Eğer Giraffatitan tam bir soğukkanlı veya vücut ısısını cüsse büyüklüğüne bağlı olarak düzenleyen pasif bir endoterm ise günlük enerji ihtiyacını karşılamak için çok daha az besine ihtiyaç duyacaktır. Bazı bilimciler Giraffatitan gibi dev boyutlu dinozorların gigantoterm olabileceklerini öne sürmüştür.

Nostril yapısı ve burnun kafatasındaki yerleşimi

Giraffatitanın burun deliklerinin baş iskeletindeki yerleşim şekli ve konumu, özellikle Witmer'in 2001 yılında Science dergisinde buna dair hipotez olarak öne sürdüğü beş farklı kafatası bölgesi birçok tartışmanın kaynağı olmuştur. Aynı zamanda Giraffatitan gibi farklı sauropodların bir hortuma sahip olabileceğine dair hipotezler de öne sürülmüştür. Giraffatitan dahil dar burunlu hiçbir sauropod dinozorun olmayışı gerçeği bu tür hipotezleri daha ziyade çürütme eğilimindedir. Bir hortumun olmayışına dair daha güçlü bir kanıt Giraffatitanın aşınmış dişlerinden ve aşınma şeklinden elde edilmiştir. Giraffatitan dişlerinin aşınma şekli, onun hortumla yaprakları çekerken zaten yaprakların önceden yırtılmasından veya ağaç dallarının kırılmasından oluşan aşınma şeklinden ziyade bu aşınmanın bitki ve otları bizzat dişleriyle sökerek veya ısırıp çiğneyerek oluştuğunu göstermektedir.

Çevre ve davranış şekli

Giraffatitan'ın koca burun deliklerine karşılık gelen nostril yapısı uzun süre için başın üstünde yer aldığı düşünülmüştü. Son birkaç 10 yılda bilimciler bu dinozorun nostril burun deliklerini şnorkel (hava alma borusu) olarak kullandığına ve onun ağır vücudunu desteklemek için zamanının büyük bir kısmını su altında batmış bir şekilde yatarak geçirdiğine dair bazı hipotezler ortaya koymuşlardır. Şu anki bilimsel konsensüs ise bu dinozorun tam bir kara hayvanı olduğu yöndedir. Yapılan çalışmalar su basıncının bu hayvanın su altında yatar vaziyette etkili bir şekilde nefes almasını engelleyeceğini ve ayaklarının suda işe yarayabilmesi için çok dar olduğunu ortaya koymuştur. Bunun yanında Lawrence Witmer'in 2001 yılında yaptığı yeni çalışmalar burun deliklerin göz hizasıyla aynı yükseklikte yer aldığını ve burun deliklerin de yine burun ucuna yakın olduğunu göstermiştir. Popüler kültürde Giraffatitan Berlin Doğa Bilimleri Müzesi'nde halka sergilenen ünlü ve tanınmış Giraffatitan brancai örneği, Guinness Rekorlar Kitabı'nda da belgelendiği ve belirtildiği gibi gerçekten dünyada sergilenmiş olan en uzun ve en büyük iskelet rekoruna sahiptir. 1909'dan başlayarak Werner Janensch Afrika'da Tanzanya'da G. brancai örneğine ait olan birçok ek parçalar bulmuş ve sonunda bugün gördüğümüz bu eksiksiz iskeleti başarılı bir şekilde inşa edebilmiştir.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.