Sofra
1. anlamı Masa, sini vb. şeylerin, yemek yemek üzere hazırlanmış durumu:"Yemek vakti gelmiş, misafirler sofraya oturmuşlardı."- R. N. Güntekin.
2. anlamı Birlikte yemek yiyenlerin tümü:
"Bizim sofra çok şendir."- .
3. anlamı Genellikle tekerlek biçiminde, üzerinde yemek de yenebilen ayaklı hamur tahtası:
"Bir gün sofra masasının altına saklanmıştım da beni bir türlü bulamamıştın."- Y. K. Karaosmanoğlu.
4. anlamı Halı göbeğinde daire biçimindeki çiçekli bölüm.
5. anlamı halk ağzında Anüs:
"Çocuğun sofrası dışarı fırlamış."- .