Özümleme

Kısaca: Canlıların beslenme için aldıkları besinleri sindirerek, hücre protoplazmasına benzer şekle çevirip, vücutlarına katması. Besin maddelerinin, hücrenin yapı taşına dönüşmesi. Bu olaya“özümleme”, “asimilasyon” veya “anabolizma” denir. Bunun sonucu hücrede büyüme ve çoğalma görülür Tavşanın yediği havuç, vücûdunda ete, kemiğe vs. dönüşür. ...devamı ☟

Canlıların beslenme için aldıkları besinleri sindirerek, hücre protoplazmasına benzer şekle çevirip, vücutlarına katması. Besin maddelerinin, hücrenin yapı taşına dönüşmesi. Bu olaya“özümleme”, “asimilasyon” veya “anabolizma” denir. Bunun sonucu hücrede büyüme ve çoğalma görülür Tavşanın yediği havuç, vücudunda ete, kemiğe vs. dönüşür.

Besinlerin bir kısmı vücuda katılırken, bir kısmı da gerekli hayati olaylar için yakılarak enerjiye çevrilir. Organizmada, hem yapım hem yıkım olayları bir arada yürür. Hücrede oksijenle yakılan besinlerden, enerji ve vücut için zararlı olan artık maddelerin (CO2,H2O, üre gibi) hasıl olmasına, “katabolizma”, “disimilasyon” veya “yadımlama” denir.

Vücuttaki faaliyetlerin hepsine birden ise metabolizma (madde değişimi) denir. Bu sayede canlılarda büyüme, gelişme, onarma, hareket, duyarlılık ve üreme gibi faaliyetler sağlanır.

Gençlerde özümleme, yadımlamadan fazladır. Bu fazlalık gelişme ve büyümeğe harcanır. Bu sebeple, insanlarda 25 yaşına kadar hızlı bir büyüme olur. 25 yaşla 50 yaş arasında ise, özümleme yadımlama ile denktir. Sonraki yaşlarda özümleme düşmeğe başlar. Özümleme yeteri kadar yapılamazsa (hasta ve ihtiyarlarda) vücut zayıflar. Hücreler kendi bileşimindeki maddeleri harcarlar, ileri derecede zayıflama olur. Hücrelerin çoğu ölür. Devamlı olarak özümleme yapılmazsa, ölüm vuku bulur. Yeşil bitkilerin ışık karşısında besin yapmalarına da “karbon özümlemesi” denir. (Bkz. Fotosentez)

özümleme

Türkçe özümleme kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. assimilation

özümleme

özümlemek eylemi, temessül, temsil, asimilasyon, anabolizma, yadımlama karşıtı.
edinilmiş olan bilgileri kendi öz malı durumuna getirme.

özümleme

Türkçe özümleme kelimesinin Fransızca karşılığı.
assimilation [la]

özümleme

Türkçe özümleme kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Assimilation

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Anabolizma
2 yıl önce

Özümleme, asimilasyon veya anabolizma, basit yapıdaki moleküllerin, daha karmaşık yapıdaki moleküllerin sentezinde kullanılması ve bunlara ilişkin kimyasal...

Asimilasyon
2 yıl önce

Biyolojide ; Asimilasyon (özümleme ya da anabolizma; yapım metabolizması) Psikolojide; Asimilasyon; baskı altında hissetme. Sosyolojide; Asimilasyon; çoğunluk...

Asimilasyon, Bulgarlar, Taslak şablonları, Türk, Taslak madde
Doku
2 yıl önce

bu ismi almıştır. Vazifelerine göre farklı isimler alırlar: Özümleme (Asimileme,Özümleme) parankiması Işık karşısında klorofil molekülü sayesinde organik...

Hücre, Gen, Hücre Çeperi
Temel doku
6 yıl önce

durumunda sekonder meristeme dönüşür. Görevlerine göre dört çeşittir: Özümleme parankiması: Yaprakların mezofil katmanında bulunan ve fotosentez yapmakla...

Temel doku, Besin, Bitki, Depo parankiması, Havalandırma parankiması, Hücre, Koful, í–zümleme parankiması, İletim parankiması
Klorofil
2 yıl önce

yaprak), çeşitli dalga boylarındaki ışıkları emerek bitkide fotosentez (özümleme) olayının meydana gelmesine sebep olan, yeşil renkli bir biyolojik pigment...

Klorofil, Azot, Bakteriler, Fotosentez, Işık, Karbondioksit, Kloroplast, Pigment, ޞeker, Pirol, Eğrelti otları
Katabolizma
2 yıl önce

gerçekleşir ve hep aynıdır. Bu reaksiyon dizisi glikozun pürivata kadar parçalandığı süreçtir ve glikoliz olarak adlandırılır. Özümleme (anabolizma) Metabolizma...

Katabolizma, ATP, Biyoloji, Enzim, Fermantasyon, Glikoliz, Krebs döngüsü, Protein, Taslak
Sovyetler Birliği'nde Edebiyat
6 yıl önce

devletten ödenek alırlar. İkinci neden ise SSCB toplumunun, kültürel değerleri özümleme ve dolayısıyla bu alanda sunulan olanaklardan faydalanma gereksinimini...

Upanişad
2 yıl önce

halindeyken şurada burada dolaştıktan sonra kendi yerine geri döner.. Atman'da özümlenmiş bir insan (üçüncü hal) dış dünyasında ve iç dünyasında neler olup bittiğinin...

Upanişad, Alman, Arthur Schopenhauer, Brahman, Budizm, Hindu, Hinduizm, Hint inciri, Platon, Tanrı, Vedalar