Açık

Kısaca: Açık aşağıdaki anlamlara gelebilir: ...devamı ☟

Açık aşağıdaki anlamlara gelebilir: * Açık, bir gereksinimin karşılanamaması hali;engelsiz, serbest;kapalı olmayan;rengi koyu olmayan * Açık kaynak (açık kaynaklı yazılım), kaynak kodu herkese açık olan yazılım * Açık mimari, herkese açık olan yazılım veya donanım mimarisi * Açık sistem, herkese açık, telif haklarından bağımsız sistem * Açık tohumlular, bazı bitkileri kapsayan taksonomik bir grup * Açık Radyo, bölgesel bir radyo istasyonu * Açık Alan, Açık Radyo'nun düzenlediği bir program yarışması * Açık toplum, Henri Bergson tarafından geliştirilmiş bir fikir, kavram * Açık Yapıt, Umberto Eco'nun bir kitabı * Açık oturum, bir dinleyici grubu önünde, önceden seçilmiş kişilerin belli bir konuda yaptığı tartışma, toplantı, panel * Açık diplomasi, kamuoyunun bilgi ve denetimine açık diplomasi * Bütçe açığı veya açık, bir bütçedeki giderlerin gelirlerden büyük olması durumu

açık

Türkçe açık kelimesinin İngilizce karşılığı.
adj. open, uncovered, wide open, visible, apparent, obvious, bare, clear, unclouded, cloudless, definite, exposed, blank, aboveground, articulate, avowed, broad, candid, categorical, clean cut, clear-cut, confessed, crystal, decided, declared
adv. expressly, in blank, explicitly
n. shortage, deficient amount, shortfall, deficiency, deficit

açık

Türkçe açık kelimesinin Fransızca karşılığı.
ouvert/e, découvert/e, décolleté/e, précis/e, net/te, béant/e, (çay\kahve) léger/ère, (görev) vacant/e, (renk) clair/e, catégorique, flagrant/e, formel/le, (hava) serein/e

açık

Türkçe açık kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Defizit, Fehlbetrag, Loch, Minus, Unterschuss
adj. anschaulich, aufgelegt, ausdrücklich, bloß, deutlich, eindeutig, einleuchtend, einwandfrei, fasslich, frank, frei, freundlich, handgreiflich, heiter, klar, manifest, offen, offenbar, offenkundig, offensichtlich, publik, rein

açık

1 . Açılmış, kapalı olmayan, kapalı karşıtı:
"Açık pencerenin önünde denize karşı saatlerce dertleştik."- R. N. Güntekin.
2 . Engelsiz:
"Açık yol."-
3 . Örtüsüz, çıplak:
"Açık baş."-
4 . Boş:
"Kâğıtta açık yer kalmadı."-
5 . Görevlisi olmayan, boş (iş, görev), münhal:
"Açık kadro."-
6 . Aralığı çok:
"Açık adımlarla."-
7 . Çalışır durumda olan:
"Bazı dükkânları açık olan caddeden sola saptılar."- Ö. Seyfettin.
8 . Kolay anlaşılır, vazıh:
"Açık konuşma zamanının artık geldiğine kani idim."- R. N. Güntekin.
9 . Gizliliği olmayan, olduğu gibi görünen:
"Bu adamın her işi açıktır."-
10 . Her türlü düşünceyi hoşgörüyle karşılayabilen, etkisinde kalabilen:
"... her çeşit kafa ve gönül fırtınalarına açık bir adamdı o."- T. Buğra.
11 . Rengi koyu olmayan, koyu karşıtı:
"Açık sarı saçlı, zayıf bir kadın keman çalıyordu."- Ö. Seyfettin.
12 . Sevişme sahnelerini bütün çıplaklığıyla anlatan (kitap, resim, film vb.).
13 . isimDenizin kıyıdan uzakça olan yeri:
"Limanda bilinen gemiler, oysa açıklardadır."- B. Necatigil.
14 . zarfDoğru olarak, açıkça:
"İnsan mağlubiyetini bu kadar açık kabul eder mi?"- M. Yesari.
15 . isimBir gereksinimin karşılanamaması durumu:
"Bütçe açığı."-
"Ülkenin doktor açığı."-
16 . isimBelli bir yerin biraz uzağı:
"Tren yolu nehrin açığından geçer."-
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
açığa çıkarılmak , (birini) açığa çıkarmak , (bir durum) açığa çıkmak , (bir durumu) açığa vurmak , (birinin) açığı çıkmak , açığını kapamak (veya kapatmak) , açık alınla , açık düşmek , açık kapamak , açık kapı bırakmak , açık konuşmak , (bir yer, birine) açık olmak , açık söylemek , açıkta bırakmak , açıkta kalmak (veya olmak) , açık tutmak , açık vermek , açık yürekle

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Açık
2 yıl önce

herkese açık olan yazılım Açık mimari, herkese açık olan yazılım veya donanım mimarisi Açık sistem, herkese açık, telif haklarından bağımsız sistem Açık tohumlular...

Açık Radyo
2 yıl önce

Açık Radyo, 13 Kasım 1995 tarihinde İstanbul ili ve çevresine yayın yapmak amacıyla açılmış olan bölgesel, bağımsız ve kâr amacı gütmeyen radyo istasyonu...

Açık Radyo, 11 Mayıs, 13 Kasım, 17 Ağustos 1999 depremi, 1995, 1996, 1997, 1998, 1 Aralık, 2000, 2004
Avustralya Açık
2 yıl önce

144°58′42″D / 37.82167°G 144.97833°D / -37.82167; 144.97833 Avustralya Açık, her yıl Ocak ayında Melbourne Park'ta düzenlenen, dört dünya Grand Slam...

Avustralya Açık Tenis Turnuvası, Amerika Açık Tenis Turnuvası, Fransız Açık Tenis Turnuvası, Grand Slam, Grand Slam (tenis), Taslak, Tenis, Wimbledon Tenis Turnuvası, Melbourne Park
Fransa Açık
6 yıl önce

8471639°K 2.2492167°D / 48.8471639; 2.2492167 Fransa Açık Tenis Turnuvası, kısaca Fransa Açık, orijinal ismi ile Tournoi de Roland-Garros (Roland Garros...

Fransa Açık Tenis Turnuvası, 1925, 1926, 1927, 1928, 1929, 1930, 1931, 1932, 1933, 1934
Açık yıldız kümesi
2 yıl önce

Açık yıldız kümeleri, birkaç bin yıldızdan oluşan bir yıldız grubudur. Açık yıldız kümesini oluşturan yıldızlar aynı dev moleküler buluttan oluşmuşlardır...

Açık yıldız kümesi, Düzensiz gökada, Gökbilim, Sarmal gökada, Taslak, Yıldız, Ülker (yıldız kümesi), Hyades, Dev moleküler bulut
Açık kaynak
2 yıl önce

gizli tutulmayıp açık, yani okunabilir hâlde kamuyla paylaşılıyor olmasına verilen isimdir. Bir yazılımın açık kaynak sayılması için Açık Kaynak Tanımı'na...

Açık kaynak, Açık kaynak
Amerika Açık (tenis)
6 yıl önce

Slam turnuvaları olan Avustralya Açık,Fransa Açık (Roland Garros) ve Wimbledon'dan sonra düzenlenmektedir. Amerika Açık, sert zeminde oynanmaktadır. Queens'te...

Amerika Açık (tenis), Amerika Açık Tenis Turnuvası, Andre Agassi, Arantxa Sánchez-Vicario, Avustralya Açık Tenis Turnuvası, Chris Evert, Fransız Açık Tenis Turnuvası, Grand Slam, Grand Slam (tenis), Justine Henin-Hardenne, Kim Clijsters
Açık erişim
6 yıl önce

uygulanabilir. Açık erişim için iki türden bahsedilebilir: "gratis" açık erişim, ücretsiz olarak online erişim anlamına gelirken, "libre" açık erişim, ücretsiz...