Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev

Kısaca: Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev (Fransızca: ''Discours sur les sciences et les arts''), Fransız düşünür Jean-Jacques Rousseau tarafından 1750 yılında Dijon Akademisi’nin açtığı yarışmada “ Bilimlerin ve sanatların gelişmesi ahlakın düzelmesine yardım etmiş midir?” sorusuna yanıt olarak yazılmış çalışmadır. Söylev Rousseau’ya birincilik ödülünü getirmiştir ve onun için bir başlangıç noktası olma özelliğini taşır. Rousseau bundan sonraki birçok eserinin yaratılışında söylevde paylaştığı fikirle ...devamı ☟

Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev (Fransızca: Discours sur les sciences et les arts), Fransız düşünür Jean-Jacques Rousseau tarafından 1750 yılında Dijon Akademisi’nin açtığı yarışmada “ Bilimlerin ve sanatların gelişmesi ahlakın düzelmesine yardım etmiş midir?” sorusuna yanıt olarak yazılmış çalışmadır. Söylev Rousseau’ya birincilik ödülünü getirmiştir ve onun için bir başlangıç noktası olma özelliğini taşır. Rousseau bundan sonraki birçok eserinin yaratılışında söylevde paylaştığı fikirlerini vurgulamıştır. Rousseau yarışma sorusuna doğrudan “hayır” cevabını vermiştir. Çalışmasında bilim ve sanatların gelişmesinin insan ruhunun bozulmasına sebep olduğu görüşünü savunmaktadır. Bu iddiayı tarihsel örneklerle kanıtlamaya çalışmıştır. Eski Mısır, Antik Yunanistan, Roma İmparatorluğu,Doğu Roma İmparatorluğu ve Çin örnekleriyle bilim ve sanatlarda başarı yakalamış ülke ve toplumların nasıl zamanla çökeceklerini anlatmıştır. Örneğin; Antik Yunan’ın iki rakip cumhuriyeti Atina ve Sparta'yı işaret eder. Rousseau Sparta şehir devletini mercek altına alır. Bu polis’in Atina’daki konfora, lükse, özçıkara, kendi varlığını koruma amacına veya bilime değil, erdeme dayandığını belirtir: " Ey Sparta! Boş bir inancın lanetle andığı ülke! Kötülükler güzel sanatla birlikte Atina’ya girerken, zorba bir hükümdar orada bütün çabasını şairler şairinin eserlerini toplamaya harcarken, sen sanatçıları, bilimleri, bilginleri duvarlarından dışarı kovuyordun." Söylev bilim ve sanatların insanlardaki özgürlük duygusunu yok edeceğini vurgular: "…bilim, edebiyat ve sanatlar insanları bağlayan zincirleri çiçeklerle örter; özgür yaşamak için doğmuş görünen insanların damarlarında taşıdıkları özgürlük duygusunu söndürür. Onlara kölelik hayatını sevdirir; onları uygar milletler dediğimiz topluluklar durumuna sokar." Erdem ile bilgisizlik ve erdemsizlikle bilgi arasında bağlantı kuran Rousseau bilginin erdem üzerinde olumlu hiçbir katkısı olmadığını savunur ve bunu şu örnekle açıklar: “ Fizikçilerimiz, matematikçilerimiz, kimyacılarımız, astronomlarımız, şairlerimiz, müzikçileriz, ressamlarımız var ama değerli yurttaşlarımız yok.” Rousseau söylevde bilim ve sanatları doğuranın bizim kötü yanlarımız olduğunu belirtir. Bunu şu argümanlarla kanıtlamaya çalışır: "Astronomi, boş inançlardan doğmuştur; güzel söz söylemek hırstan, kinden, dalkavukluktan, yalandan; geometri cimrilikten; fizik, boş meraktan ve hepsi birden, hatta ahlak bile, insanın kendini beğenmesinden doğmuştur." Söylev,erdem ve gerçek felsefenin önemine yapılan vurgu ile sonlanır. * Rousseau, Jean-Jacques, Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev,(Çev. Sabahattin EYÜBOĞLU), Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul,2009. ISBN 978-9944-88-041-1 * Cevizci Ahmet, Felsefe Tarihi, Say Yayınları, İstanbul,2009. ISBN 978-975-468-833-7

Notlar

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.