dayatmak
1 . Dayama işini yaptırmak.
2 . (nsz) Kendi istediğini yaptırmakta direnmek:
"Ertesi gün dayattı, ben onu almam diye."- H. Taner.
3 . (-e) Başkasının isteğine karşı koymak.
4 . Empoze etmek.
çıkarları kısıtlamak, demokratik bile olsa tek tip ideolojik kuralları dayatmak gibi başka özellikler de taşır. Totalitarizm, toplumsal yaşamın bütün yönlerini...
Totalitarizm, Açık toplum, Birey, Birinci Dünya Savaşı, Carl Friedrich, Despotluk, Devlet, Faşizm, Hitler, Jacques Derrida, Karl Popperdiyordu. Levy'yi zengin renk kullanımından kaçınmak, bu tavrını öğrencilere dayatmak, kişilik kazanamadan mezun olmalarına yol açmakla suçluyordu. ^ Yılmaz...
dengeyi lehine değiştirmek ve ateşkes görüşmelerinde iradesini karşı tarafa dayatmak için hazırlıklara başladı ve 28 Mayıs 1953 tarihinde taarruza geçti. İki...
olarak nitelendirdiği, bu diskurlardan herhangi birine kendi gerçeğini dayatmaktan felsefenin sakınması gerektiğini dile getirir. Badiou sıklıkla “birleşme...
Alain Badiou, 1937, 1964, 1967, Ansiklopedi, Cezayir, Fas, Felsefe, Felsefeci, Fernando Pessoa, Gilles Deleuzeyoktur. Benim vatandaşlarımın belirli bir kısmına belirli zorunluluklar dayatmak bizim kanunlarımıza aykırıdır” diyerek Nasyonel Sosyalist Partiler'e direnen Behiç Erkin, mesai...
belleğin tekrar tekrar yüklenmesi kabul edilemez zaman kayıplarını dayatmaktadır. Bu nedenle titiz bir birleştirme sıralaması işletim zamanında olumlu...
Birleştirmeli sıralama, 1945, Algoritma, Bilgisayar, Büyük O Gösterimi, John von Neumann, Sıralama algoritması, Taslak, Yığın sıralama, Konumsal yerellik ilkesiFransız ihtilalini Avrupa’daki İmparatorluklara milliyetçilik akımını zorla dayatmak için başladı. Avrupa imparatorları bunlara seslerini çıkardı. Bu süreçte...
"ahlak duygusu" ya da Hume gibi faydaya (en:utility) değil, anlayışa dayatmaktadır. Smith bu dönemden sonra konferanslarında ahlak teorilerinden hukuk...
Adam Smith, 1723, 1740, 1790, 17 Temmuz, 5 Haziran, Ahlak felsefesi, Ahlİ¢k, Artı değer, Bilim, David Hume