Crude

Crude

1. anlamı (s)., (i). ham, rafine edilmemiş; incelik ve zarafetten yoksun; kaba, acemi; (i). ham petrol crudely (z). kabaca; edepsizce. crudeness (i). kabalık.,ham petrol,kaba/ham.
2. anlamı ham. işlenmemiş. kaba. nezaketsiz. ilkel. basit. yavan. cırlak (renk). inceliksiz. iyi yapılmamış. baştan savma. kaba saba.

Crude

Crude tanım:

Kelime: crude
Söyleniş: 'krüd
İşlev: adjective
Türleri: crud·er; crud·est
Kökeni: Middle English, from Latin crudus raw, crude, undigested -- more at RAW
1 : existing in a natural state and unaltered by cooking or processing crude oil
2 archaic : UNRIPE, IMMATURE
3 : marked by the primitive, gross, or elemental or by uncultivated simplicity or vulgarity a crude stereotype
4 : rough or inexpert in plan or execution a crude shelter
5 : lacking a covering, glossing, or concealing element : OBVIOUS crude facts
6 : tabulated without being broken down into classes the crude death rate
synonym see RUDE
- crude·ly adverb
- crude·ness noun

Crude

İngilizce Crude kelimesinin İspanyolca karşılığı.
adj. crudo, en bruto, natural; obsceno, verde; burdo, achulado, achulapado, tosco; inexperto, inexperimentado

Crude

İngilizce Crude kelimesinin Fransızca karşılığı.
adj. brut; cru; grossier

Crude

İngilizce Crude kelimesinin Almanca karşılığı.
adj. roh; unbehandelt; grob

Crude

İngilizce Crude kelimesinin İtalyanca karşılığı.
agg. grezzo, greggio, non raffinato; (fig) rozzo, primitivo; (fig) crudo, chiaro, nudo, puro

Crude

İngilizce Crude kelimesinin Portekizce karşılığı.
adj. cru, bruto; não processado; rude, grosso

Crude

s. ham, işlenmemiş; kaba, nezaketsiz, ilkel; basit; yavan; cırlak (renk)

Crude

İngilizce Crude kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
bn. rauw; onbewerkt, ongeraffineerd; grof

Crude

adj. raw; unrefined; rude
adj. raw, crude, piping

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Petrol rafinerisi
2 yıl önce

"Exxon starts world's 1st crude-cracking petrochemical unit". Reuters. 8 Ocak 2014. Erişim tarihi: 13 Nisan 2018.  ^ "Converting Crude to Ethylene Technology...

Arıtımevi, Benzin, Dizel, Kaliforniya, Kimya, Petrol, Taslak, Petrol ürünleri
Tanker
2 yıl önce

Large Crude Carrier ifadesinin kısaltmasıdır. 180-320 bin DWT arasındaki gemiler bu sınıfa girmektedir. ULCC: İngilizce'deki Ultra Large Crude Carrier...

Tanker, Basra Körfezi, Birinci Dünya Savaşı, Gemi, Nehir, Okyanus, Petrol, Pompa, Süveyş Kanalı, Tayfa, Liman
Jason Davis
2 yıl önce

(1993–1995) - Obnoxious Vampire Kid Dave's World (1994) - Marco The Crude Oasis (1995) - Crude Oasis Bar Patron Beverly Hills Ninja (1997) - Young Haru 7th Heaven...

Amazon Havzası
2 yıl önce

Smithsonian Books 1-58834-135-6 Dematteis, Lou; Szymczak, Kayana (June 2008). Crude Reflections/Cruda Realidad: Oil, Ruin and Resistance in the Amazon Rainforest...

Süpertanker
6 yıl önce

dünyasında bu terimin yerine uluslararası geçerli Very-Large Crude Carriers (VLCC) ve Ultra-Large Crude Carriers (ULCC) teknik terimler kullanılır. Bugüne kadar...

Süpertanker, ABD, Altı Gün Savaşı, Birleşik Krallık, Daewoo, Detveyt, Exxon Valdez kazası, Gemi, Güney Kore, Ispanya, MMbbl
Gökhan Kırdar
6 yıl önce

Birliği Yılın Belgeseli ödülünü kazandı. 2002 yılı içerisinde, “Fırsat/Crude” filminin müziklerini besteledi. Film başta Los Angeles Film Festivali En...

Gökhan Kırdar, 1970, 1994, 1995, 1997, 1998, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005
Stanley Kramer
2 yıl önce

(1970) ile başladı. Sonra Bless the Beasts and Children (1971), Oklahoma Crude (Kara Altın) (1973),The Domino Principle (1977) ve The Runner Stumbles (1979)...

Havlıcan
2 yıl önce

Üniversitesi Eczacılık Fakültesi. Erişim tarihi: 11 Şubat 2021.  ^ "Screening of crude drugs used in Turkey for nematocidal activity on the larva of Toxocara canis"...

Havlıcan, Taksokutu, Baharat, Bilimsel sınıflandırma, Güneydoğu Asya, Liliopsida, Magnoliophyta, Malayca, Ortaçağ`da Avrupa mutfağı, Plantae, Wikimedia Commons