Hakikat Rejimi
Kısaca: Fransız düşünürü Foucault’un her toplumun hakikatle ilgili bir genel politikası, yani doğru diye kabul edip fonksiyonel hale getirdiği söylem tipleri, in sana doğruyla yanlış önermeleri birbirinden ayırma olanağı sağlayan mekanizmaları ve örnekleri, değerleri hakikate ulaşma hedefine göre ayarlanmış teknik ve prosedürleri olduğu, her toplumda doğru sayılan şeyi söylemekle yükümlü olanlara belli bir statü verildiği görüşünü ifade ederken kullandığı terim. ...devamı ☟
Bilginin bu hakikat rejimi açısından ele alınmak durumunda olduğunu, hakikatin iktidarın hiçbir şekilde dışında olmadığını öne süren Michel Foucault’ya göre, hakikatin bir ekonomi politiği vardır. Söz konusu ekonomi politiği belirleyen beş temel özellik bulunmaktadır. Bu özelliklerin başında, hakikatin bilimsel söylem formunda ifade edilip, onu üreten kurumlarda merkezleştiği gerçeği gelmektedir. Yine hakikat, sürekli bir ekonomik ve politik teşvike konu olduktan başka, sınırsız bir yayılma eğilimi sergiler ve tüketim objesi olur. Ve yine hakikat, Foucault’ya göre, egemen birkaç büyük ekonomik ve politik aygıtın, örneğin üniversite, ordu ve medyanın politik tartışma ve toplumsal planda karşı karşıya gelmeleriyle ilgili bir sorun ya da konudur.
Bu bağlamda, bilginin üretildiği toplumun bir güç ilişkileri evreni olduğunu öne süren ve dolayısıyla, gücü epistemik strateji olarak tanımlayan Foucault, gücün söylenmesi, yapılması gereken şeyi engellediğini ve söylenebilecek şeyi seçtiğini öne sürmüştür. Başka bir deyişle, bilgi güç ilişkisi düzenleyici türden bir ilişki olup, pratikte görülebilir. Ona göre, bilgi, güç kullanımı olmadan, tanımlanmamış, belirsiz ve formsuz bir şeydir. Bilgi, politik ekonomi, söylem formasyonu ve politik teknoloji olup, bilmek de yargıda bulunma ve egemenlik altına alma gücünü kullanmaktır. Bundan dolayı, Foucault’ya göre, güç olmadan bilgi, bilgi olmadan da güç olamaz. Bilgi güç, güçte bilgidir.
Nikolay Berdyayev
6 yıl öncekısırdöngü içine düşer. Gidimli (Discursive) hakikat nihai hakikat için bir ölçüt sağlamaz, bu (gidimli) hakikat yalnızca yolun yarısını işaret eder ve ne...
Michel Foucault
2 yıl önceönce "cinselliğin" ya da "eşcinselliğin" varolmadığını iddia etmiş, "hakikatin" söylemsel oluşumlar ve iktidar tertibatı adını verdiği toplumsal ilişkiler...
Michel Foucault, 15 Ekim, 1926, 1984, Aydınlanma Çağı, Eşcinsellik, Felsefe, Felsefe Portalı, Gilles Deleuze, Heidegger, Jacques DerridaBilgi rejimleri
6 yıl öncekuramsal müdahaleleriyle deşifre edilmiş olunmaktadır. Hakikat ya da bilgi, her zaman zaten bir rejim ya da iktidar konusuysa saf bilginin, yani nesnel bilginin...
Bilgi rejimleri, Arkeoloji, Bilim, Bilim felsefesi, Dil felsefesi, Episteme, Epistemoloji, Friedrich Nietzsche, Güç, Hakikat, Michel FoucaultIşıkçılar Cemaati
2 yıl önceilişkilerinde uyumlu oldular. Ören, 1970 yılında bir grup arkadaşıyla Hakikat isimli bir gazete çıkartır. Daha sonra Işık'la beraber Türkiye Gazetesi’ni...
Totalitarizm
2 yıl öncebir biçimde açıklar ve çöker. Durmadan değişen bir dünya, değişmez bir hakikatte nasıl dondurulabilir? Jacques Derrida, bu sistemlerin metafizik olduğunu...
Totalitarizm, Açık toplum, Birey, Birinci Dünya Savaşı, Carl Friedrich, Despotluk, Devlet, Faşizm, Hitler, Jacques Derrida, Karl PopperAtatürk Devrimleri
2 yıl önceâzamdan indirilerek kendisine yazdırılan ve mehdiliği temsil eden Kur'an hakikatleri olduğu, kendisinin ahir zamanda iman kurtarma misyonu ile yüklendiği...
Atatürk Devrimleri, 12 Nisan, 17 Şubat, 1920, 1922, 1923, 1924, 1925, 1926, 1927, 1928Pisagor
2 yıl öncesözcüğü bu terimden doğmuştur. Pisagor’a göre, tüm felsefe ve dinlerde hakikatin (verite) dağınık ışınları yer almaktaysa da, bu ışınların merkezi ezoterik...
Pisagor, 17. yüzyıl felsefesi, 18. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl felsefesi, 20. yüzyıl felsefesi, Analitik felsefe, Antik Çağ felsefesi, Astronomi, Aydınlanma Çağı, Babil, Batı felsefesiPopülizm
2 yıl önceArjantin’de Juan Perón tarafından kurulduğu gibi. Argumentum ad populum Elitizm Hakikat sonrası siyaset Otokrasi Oklokrasi Populares Refah devleti ^ Ulusoy, Mehmet...
Popülizm, Arjantin, Devlet, Felsefe, Halk, Hollywood, I. Dünya Savaşı, Irkçılık, John Edwards, Köktendincilik, Milliyetçilik