Işıkçılar Cemaati

Kısaca: Işıkçılar Cemaati (veya Işıkçı Cemaati), Kaşgarî Dergâhı'nın müridi Hüseyin Hilmi Işık'ın yolunda giden bir cemaattir.Web kaynağı ...devamı ☟

Işıkçılar Cemaati (veya Işıkçı Cemaati), Kaşgari Dergahı'nın müridi Hüseyin Hilmi Işık'ın yolunda giden bir cemaattir. Prensipleri Işık'ın Saadet-i Ebediyye adlı kitabındadır. Burada kendisi dinin kemale erdiğini, artık İslam'ın temel kitaplarında bildirilenlerinin dışında yorum yapmanın İslam'da reform anlamına geldiğini öne sürerek reddeder. Çünkü Sahabelerin ve ilk zaman alimlerinin "kitapları her asrın modasına, gidişine göre değiştirmeye kalkışmak, her zaman için yeni bir din yapmak demek olur." 1970'li yıllardan sonra Işık, onun gibi askeri eğitim görüp Kuleli Askeri Lisesi'ni okuyan ve sualtı biyoloji mühendisliğini bitiren eniştesin Enver Ören'i destekleyerek cemaat içindeki etkinliğini arttırdı. Cemaati diğer cemaatlerden ayıran önemli bir özelliği, kurucusu Işık ve damadı Ören'in geleneksel dini eğitim alan kurumlardan gelmemelerinden kaynaklanmaktadır. Ordu liselerinde okuyan, üniversite eğitimi alan entelektüel kişiler olarak ön plana çıkarak devletle olan politik ilişkilerinde uyumlu oldular. Faaliyetleri Ören, 1970 yılında bir grup arkadaşıyla Hakikat isimli bir gazete çıkarttı. Daha sonra Işık'la beraber Türkiye Gazetesi’ni yayınlamaya başlar. Yayın organlarına ağırlık vererek daha sonra radyo ve televizyona yönelir ve TGRT kanalını kurar. Yayınların amacı, gelişen sol harekete karşı ‘devleti savunmak’ olup ‘anarşiye karşı devletin yanında’ yer almak olarak görür. Cemaatinin politik çizgisi, ‘Türk-İslam’ çizgisidir. Politika ile olan ilişkilerde Işık ile Ören arasında belirli farklılıklar vardır. Işık, siyasetle ilgilenmekle birlikte dini bir cemaat olarak kendini tanımlamaya özen gösterdi. Çalışmalarıyla dini bir hareket olarak Kemalist rejimin uygulamaya çalıştığı Batı'nın pozivist yönelimlerine karşı dini sınırlar içinde kalarak cephe alıp toplumun dinsel değerlerini yükseltmeyi amaçladı. Ören, 1970’lerden sonra bu çizgiyi yavaşça değiştirdi ve politikada kendisine önemli roller buldu, devlet-siyaset-din ilişkisini yeniden tanımladı. Işıkçılar Cemaati, baştan beri Türk-İslam çizgisinde olduğundan bu adaptasyon kolay oldu. Ordu ile 12 Eylül sonrasında dahi herhangi bir problem yaşamadı. Komünizme karşı mücadele politikası onların buluşma noktası oldu. Diğer devletle doğrudan çatışmalı olan İslamcı hareketlerle hep mesafeliydi. Özellikle sağcı hükümetlerle olan ilişkilerinde tam bir denge sağlayarak doğrudan bir grubun tarafı olmamaya özen gösterdiğinden avantajlar sağladı. Işıkçılar Cemaati, ticari ilişkilerde küresel kapitalizm uyum sağladı. Mensupları Anadolu Kaplanları'yla ticari ilişkiler kurarak finans kuruluşlarıyla ‘İslamcı’ sermayenin en önemli tekel gruplarından biri haline geldiler.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.