Yeni sürgün, küçük, körpe dal ve yaprağa; taze ağaç ve çiçek fidanına; jeolojide maden ocağından çıkarılan bileşiğe filiz denir. Bu isimle çıkarılmış edebiyat dergisi vardır. Botanikte kartlaşmamış ağaç gövdesi ve dalına sürgün denir. Üzerinde aralıklı dizilmiş tomurcuklar vardır. Tomurcukların sürgüne bağlanmasına düğüm ve bunlar arasına düğümlerarası denir. Sürgünler, uzun sürgün ve kısa sürgündür.
Diğer anlamları
filiz
Türkçe filiz kelimesinin İngilizce karşılığı.n. bud, tendril, shoot, offshoot, burgeon, button, cion, growth, outgrowth, rod, spine, spray, sprig, sprout, tiller, ore
filiz
yeni sürmüş körpe ve küçük dal ya da yaprak, sürgün.ocaktan çıkarılan işlenmemiş maden bileşiği.
filiz
Türkçe filiz kelimesinin Fransızca karşılığı.rejet [le], pousse [la], brin [le], rejeton [le]
filiz
Türkçe filiz kelimesinin Almanca karşılığı.n. Ästling, Ausläufer, Geiz, Geschoss, Reis, Schoss, Schössling, Spross
filiz
Osmanlıca filiz kelimesinin Türkçe karşılığı.Ağaç ve çiçek fidanı, taze sürgün. * Eritilip temizlenmemiş olan altun, gümüş,demir, bakır gibi külçe, ham maden. * Erimiş bakır.
Görüşler