Hipotez
Kısaca: Hipotez Alm. Hypothese, Fr. Hypothese, İng. Hypothesis. Aynı sebeplerle izah edilen çeşitli hadiselerin hepsini birden izah edebilecek umumi fikir. Faraziye de denir. Fen bilgileri, müşahede ve tedkik ilimleridir. Fen olayları, önce his uzuvları ile veya bunları takviye eden aletlerle gözlenir ve olayın sebepleri tahmin olunur. Sonra, bu olay, tecrübe ve tekrar edilerek, bu sebeplerin tesirleri, rolleri tesbit edilir. Bir hadisenin sebebi ve oluş tarz ...devamı ☟
Bilim ya da metodolojide, gözlemlenen olgularla ve olgular arasındaki ilişkilerle ilgili açıklama taslağı ya da belirli olgulara ilişkin geçici bir açıklama işlevi gören önerme ya da kabul. Olguları açıklama gücüne sahip görünen ve deney yoluyla sınanmaya elverişli bir yapıda olup, ilgili olgular ya da veriler tarafından desteklenebildiği gibi, ret de edilen önerme.
Fen bilgileri, müşahede ve tedkik ilimleridir. Fen olayları, önce his uzuvları ile veya bunları takviye eden aletlerle gözlenir ve olayın sebepleri tahmin olunur. Sonra, bu olay, tecrübe ve tekrar edilerek, bu sebeplerin tesirleri, rolleri tesbit edilir. Bir hadisenin sebebi ve oluş tarzı biliniyorsa, buna inanılır. Fakat tecrübe edildiği halde, sebepleri anlaşılamayan hadiseler de vardır. Bunlara sebeb olarak birçok fikirler ileri sürülür. Bilim adamlarının, sebebi ispat edilemeyen hadiseler hakkında şahsi kanaatlerini ifade eden bu fikirlerine “faraziye” veya “hipotez” denir. Bu fikirler mutlak değildir. Bir hadiseyi, muhtelif kişilerin başka başka tefsir ettikleri de olur.
Bir hipotez, birçok bilim adamı tarafından benimsenip, geniş bir geçerlilik kazanırsa “teori” adını alır. Teoriler, hipotezlere göre daha güçlü görüşlerdir. Bir teori ne kadar az hipoteze dayanır ve ne kadar çok hadise izah ederse, o derece mükemmeldir. Gerek hipotez, gerekse teoriler fen bilimlerinde bulunabilir. Fakat bunlar ispat edilip “bilimsel kanun” haline gelmedikçe, fen bilimlerine maledilemez. Bir gerçekmiş gibi savunulamaz. Bilim adamları tarafından, her zaman şüpheyle bakılan, tenkit ve yoruma açık görüşlerdir.
Yanlışlığı ispat edilenler, reddedilerek terk edilir veya gözden geçirilerek yenileri kurulur.
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
hipotez
Türkçe hipotez kelimesinin İngilizce karşılığı.n. hypothesis
hipotez
varsayım, faraziye.hipotez
Türkçe hipotez kelimesinin Fransızca karşılığı.hypothèse [la]
hipotez
Türkçe hipotez kelimesinin Almanca karşılığı.n. Hypothese
Hipotez
3 yıl önceHipotez (önsav), bilimsel yöntemde olaylar arasında ilişkiler kurmak ve olayları bir nedene bağlamak üzere tasarlanan ve geçerli sayılan bir önermedir...
Varsayım, Bilim, Bilimsel yöntem, Taslak, ÖnermeHipotez testi
3 yıl önceHipotez testi, bir hipotezin doğruluğunun istatistiksel bir güvenilirlik aralığında saptanması için kullanılan yöntem. Hipotez testleri bir örneklem ortalaması...
Hipotez Testi, Hipotez, Normal dağılım, Test İstatistiği, Varyans, Örneklem, İstatistik, İstatistikçi, Standart normal dağılım, Z dağılımı, ParametreSıfır hipotez
3 yıl öncesanığın suçsuz olması birer sıfır hipotezdir. Modern bilim hipotezler üretip bunları test ederek ilerler; bir sıfır hipotezinin belirli bir güvenilirlik aralığında...
Gaia Hipotezi
6 yıl önceGaia hipotezi, Gaia kuramı ya da Gaia prensibi, biyosferin ve yerkürenin fiziki bileşenleri sayılan atmosferin, kriyosferin (buzullar), hidrosferin ve...
Belgesel hipotez
3 yıl önceBelgesel hipotez (İngilizce: Documentary Hypothesis [DH]) veya Wellhausen hipotezi; Tevrat'ın, yani Musa'nın beş kitabının, birbirlerinden bağımsız, paralel...
Riemann Hipotezi
3 yıl önceRiemann hipotezi (Riemann zeta hipotezi olarak da bilinmektedir), matematik alanında ilk kez 1859 yılında Bernhard Riemann tarafından ifade edilmiş ve...
Riemann Hipotezi, 1859, Asal sayılar, Bernhard Riemann, Matematik, Örüntü, Kompleks sayılarSapir-Whorf Hipotezi
3 yıl önceSapir-Whorf hipotezi ya da dilsel görecelik; dilbilimindeki temel anlamı, insan düşüncesinin yerel dillerden çok yoğun bir şekilde etkilendiğini göstermektir...
RNA dünyası hipotezi
3 yıl önceRNA dünya hipotezi RNA (ribonükleik asit) esaslı hayat şimdiki DNA (deoksiribonükleik asit) esaslı hayattan önce hüküm sürmüştür. DNA gibi bilgi depolayabilen...