Ali Yaramancı

Kısaca: Ali Yaramancı ...devamı ☟

Ali Yaramancı | resim_adı = | resim_boyutu = | resim_başlığı = Kemerhisar'da kendi adına yaptırdığı lisenin açılışı sırasında | doğum_adı = | doğum_tarihi = | doğum_yeri = Kemerhisar, Türkiye | ölüm_tarihi = | ölüm_yeri = | ölüm_sebebi = | vatandaşlığı = T.C. | milliyeti = | dini = | dalı = jeofizik mühendisi harita mühendisi | çalıştığı_yerler = İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Avrupa Jeofizik Birliği | alma_mater = | doktora_hocası = | doktora_öğrencileri = | etkilendikleri = | etkiledikleri = | önemli_başarıları = Türkiye'nin ilk jeofizik mühendisi ve profesörü | ödüller = | imza = | ek_bilgi = }} Ali Yaramancı (d. 24 Ocak 1917, Kemerhisar - ö. 4 Temmuz 2008) Türk asker, mühendis ve bilim adamı. Türkiye'nin ilk jeofizik profesörü ve ilk jeofizik mühendisi Alb. Prof. Dr. Müh. Ali Yaramancı İkinci Dünya Savaşı yıllarında Avrupa'da eğitim görmüş, sonrasında İstanbul Üniversitesi'nde akademisyenlik yapmış, albayken TSK'den istifa ederek ayrılmıştır. Fransızca, İngilizce, Almanca olmak üzere üç yabancı dil bilmekteydi. 1999'da doğum yeri Kemerhisar'da Prof. Dr. Ali Yaramancı Lisesi'ni yaptırmıştır. Çocukluk ve gençlik 24 Ocak 1917’de Kemerhisar’ın Çayır Mahallesi’nde, toprak ağası Sinan ve Munise Yaramancı ailesinin çocuğu olarak doğdu. Ailenin üçüncü çocuğu Ali Yaramancı 1924’te okula başladı. O yıllarda köydeki okul, dördüncü sınıfa kadardır. İlk üç sınıfı (Kur’an dahil) Arap harfleriyle okudu. Dördüncü ve beşinci sınıfları (yeni harflerle) Bor’da; ortaokulu ise Niğde'de okudu. Ortaokul eğitiminin ardından Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) açmış olduğu sınavı kazanarak İstanbul’daki Maltepe Askeri Lisesi’ne girdi. 1937’de bu okulu birincilikle bitirdi. Ardından MSB’nin mühendis yetiştirmek üzere açtığı sınavı kazandı ve zamanının kanunları uyarınca kendisine asteğmen rütbesi verildi. Yükseköğrenim TSK'de Harita Komutanlığı tarafından harita mühendisliği eğitimi için Almanya’ya gönderildi ve eğitim süresi içinde de rütbe yükseltilmesi yapıldı; subay maaşları ise Türkiye’de ailesine kaldı. 1939’da, II. Dünya Savaşı’nın başlaması üzerine Türkiye’ye çağrıldı ve İstanbul’daki Amerikan Koleji'ne (Robert Koleji) atandı. Burada mühendislik eğitimine İngilizce olarak devam etti. Üç yıl sonra 1942’de İsviçre Zürih Federal Teknoloji Enstitüsü’ne gönderildi. Üniversitenin birinci döneminden eğitimine başlaması gerekirken, yapılan sınavda gösterdiği başarı nedeniyle üst dönemlerden öğrenime başladı. Zamanını en iyi şekilde değerlendirmek amacıyla jeofizik mühendisliği bölümüne de kayıt yaptırdı. O yılarda Türkiye’de eğitimi dahi bulunmayan bu bilim dalının yurdu için çok yararlı olacağına inanıyordu. Buradaki mühendislik eğitimini dört yıl sonra tamamlayarak "Harita ve Jeofizik Yüksek Mühendisi" olarak diplomalarını aldı. Yoğun bir çalışmanın sonunda doktorasını tamamladı. Mesleki açıdan pek çok yenilikler içeren doktora çalışmasından dolayı Fransa ve İsveç'e davet edildi. Bu ülkelerde yapılan toplantılarda buluşlarını aktardı. Harita Komutanlığı’nın kendisine vermiş olduğu sürenin dolması nedeniyle 1949’da ülkesine döndü. Akademisyenlik Türkiye'ye döndükten sonra yüzbaşı rütbesiyle göreve başladı. Kısa bir süre sonra, Türkiye’de ilk olarak İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi bünyesinde bir Jeofizik Enstitüsü kurmak amacıyla çalışmalar başlatıldı. Avrupa’dan alınan öneri üzerine enstitüde görev almak üzere davet edildi. Konuyla ilgili görüşleri alındı. Kendisine enstitüde verilmek istenen görevi memnuniyetle kabul edeceğini; ancak zorunlu hizmetinden dolayı askeriyeden ayrılamayacağını bildirdi. Bunun üzerine üniversite rektörlüğü, MSB'den üniversitede görevlendirilmesini istedi. Konu hükümete aktarıldı. Bakanlar Kurulu'nun kararı ve özel bir kanun gereğince üniversitede görev yapmak üzere 1950 yılında kendisine izin verildi. Böylece Türkiye'de akademik yaşamına jeofizikle giren ilk kişi oldu. Üniversitenin Fen Fakültesi'nde göreve başladıktan kısa bir süre sonra, söz konusu enstitünün kuruluş hazırlıklarını yapmak üzere Avrupa'ya gönderildi. Yedi aylık bir çalışmanın ardından yurduna döndü. Türkiye'ye döndüğünde bazı aksaklıklar nedeniyle bölümün öğretime hazır hale getirilmediğini gördü. Öğretime ancak 1953'te "jeofizik" dalından iki akademisyen ile başladı. Fakültedeki mesleki derslerin tümünü kendisi yürüttü. Bir süre sonra yabancı profesörlerin de katılımı ile fakültedeki eğitim normal seyrine girdi. Görev yaptığı enstitü, bir süre sonra Fen Fakültesi’nden ayrılarak "Yerbilimleri Fakültesi" adı altında kuruldu. Prof. Dr. Müh. Ali YARAMANCI, fakültenin "jeofizik mühendisliği" bölümünde çalışmalarına devam etti. Bir süre sonra da bölüm başkanlığına getirildi. Emekli oluncaya kadar da bu görevini sürdürdü. 1985'te akademisyenlik görevinden emekli oldu. Duyulan ihtiyaç üzerine üniversitedeki görevini sözleşmeli olarak sürdürdü. 1985'ten sonraki çalışma hayatında derslere girmedi. Tez hazırlayan elemanlara bilimsel yardımda bulundu. 1992'de üniversitedeki görevinden ayrıldı. Askerlik Askeri liseyi bitirdikten sonra asteğmen olarak askerliğe başlamış, Avrupa'da okurken ve İstanbul Üniversitesi'nde bilim adamı olarak bulunurken rütbe almaya devam etmişti. 1960’ta bağlı bulunduğu Milli Savunma Bakanlığı tarafından, NATO'nun bilimsel bir kuruluşuna, Türk temsilci olarak gönderilmek üzere Ankara’ya çağrıldı. Ali Yaramancı, teklifi kabul edemeyeceğini bildirerek; zorunlu hizmetinin karşılığı olan parayı ödedi ve askerlikten istifa ederek üniversitedeki görevine devam etti. Ordudan albay rütbesiyle ayrıldı ve fakat orduya bağlı bulunduğu süre içinde sadece yüzbaşı olarak Ankara’da yedi ay askeri üniforma taşıdı. Çalışmalar Prof. Dr. Müh. Ali Yaramancı'nın çalışmaları arasında; Avrupa ve ABD'de çıkarılan ve üyesi bulunduğu beş ayrı jeofizik birliği dergisinde yayımlanan birçok bildirinin yanı sıra, bir de mesleki kitabı vardır.

Çalışmalar

ına ağırlıklı olarak yeni buluşlar üzerine yapan ve adını dünya literatürüne taşıyan bilim insanının iki ayrı "jeofizik metodu" bu gayretlerinin ürünü oldu. Her yıl, Avrupa Jeofizik Birliği’nin kongresine katılan Yaramancı, Birliğin 1980’de İstanbul’da yapılan kongresine başkanlık etti.

Çalışmalar

ında yalnız kuramsal değil, uygulamalı çalışmaya da önem verdi. Yirmi yıl boyunca yaz aylarında; kamu ve özel sektör tarafından yürütülen, yer altı servetlerinin (petrol, maden kömürü, yer altı suları, arkeolojik kalıntılar vb.) jeofizik araştırmalarını yaptı. Eş ve çocuklar Evliliğini 1940 senesinde Güzin Hanım'la gerçekleştiren Ali Yaramancı, o yıllarda Niğde'de Ağır Ceza Reisliği yapan, Kafkaslar'da serhat beyi olan, ancak Ruslar'la yapılan harplerde o toprakların Osmanlı'nın elinden çıkması ile bugünkü Kapadokya bölgesinde zeamet verilmiş bir aileye damat olur. Birinci Meclis Hükümeti'nde Şeriye Bakanı olan Vehbi Efendi'nin kitabının da musahhihi olan Mehmet Kamil Serhatli ile, saraylı Emine Didar Hanım'ın kızını alır. İki çocukları olmuştur. Her ikisi de erkek olan çocuklarının ortaöğretimini İstanbul'da Alman Lisesi'nde, lisans eğitimini, hatta doktora ve uzmanlığını da Almanya ve İngiltere'de, kendi olanaklarıyla sağladı. Büyük oğlu Tezcan Yaramancı Türkiye'de bir bürokrattır. 1991'de Türk Hava Yolları'nın, 1993'te Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın başına geçmiştir. Küçüğü olan Prof. Dr. Müh. Uğur Yaramancı ise Almanya'da Berlin Teknik Üniversitesi’nde Uygulamalı Jeofizik Bölümü Kürsü Başkanı olmuştur. Ayrıca bakınız * Tezcan Yaramancı, bürokrat. * Uğur Yaramancı, bilim adamı. * Kemerhisar * Prof. Dr. Ali Yaramancı Lisesi. Ali Yaramancı kimdir?

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.