Karakoçan, Elazığ

Kısaca: Karakoçan, Elazığ ilinin bir ilçesidir. 1934 yılında ilçe olmuştur. Yeni bir yerleşim yeri olduğundan, merkezinde ve çevresinde tarihi önem taşıyan herhangi bir yapıya rastlanmamaktadır. ...devamı ☟

Karakoçan, Elazığ
Karakoçan, Elazığ

Karakoçan, Elazığ ilinin bir ilçesidir. 1934 yılında ilçe olmuştur. Yeni bir yerleşim yeri olduğundan, merkezinde ve çevresinde tarihi önem taşıyan herhangi bir yapıya rastlanmamaktadır.

İlçenin bugün itibariyle 2 bucağı, 88 köyü, 5 mezrası bulunmaktadır. 1997 yılı nüfus sayımına göre 12.153`ü merkezde olmak üzere toplam nüfusu 30.212`dir.

Zengin doğal güzelliklere sahip olan ilçede, Peri Çayı kenarında bulunan Kolan kaplıcalarını her yıl binlerce kişi sağlık amacıyla ziyaret etmektedir. Yine ilçe merkezinde Kalecik Barajı Çamlığı, Beyaz Çeşme Mesire Yeri, Güzelbaba Ormanı yaz aylarında halkın rağbet ettiği dinlenme yerleridir.

Tarihçe

Karakoçan, Cumhuriyet dönemi ilçelerindendir. 1936 yılında ilçe olmuştur. Karakoçan`ın gerek merkezinde, gerekse civarında tarihi yönden önem taşıyan herhangi bir yerleşim birimi olmadığından, tarihi bilgileri içeren kaynaklar yok denecek kadar azdır. İlçenin en eski yerleşim merkezi, Osmanlı dönemindeki Ohi Bucağı`na bağlı Tepe Köyü`dür.

İnşaat yapımı kazılarında çanak - çömlek ve süs eşyalarının içinde bulunduğu mezarlara rastlandığı dikkate alınırsa, tarih öncesi değişik kavimlerin burada yaşadığı, höyük üzerine kurulmuş bir köy olduğu anlaşılmaktadır. Bugünkü Kalecik Köyü ve çevresi (Baraj Gölü altında kalan kısmı), eski Çan yolu (Özlüce barajı yanındaki) üzerindeki Değirmendere civarı, Roma dönemine ait bazı kaya mezarlarıyla dikkati çekmektedir. İlk çağda Hitit ve Urartuların bölgeye hakim oldukları bilinmekte ise de, buralarda onlara ait önemli eserlere rastlanmamıştır. Urartular`dan sonra bölge Medler`in, daha sonra Persler`in ve Romalılar`ın eline geçmiştir. Bölge Roma Döneminde Sasaniler`le Doğu Romalılar arasında tampon bölge haline gelmiştir.

Karakoçan ve çevresindeki köylere yerleşen insanlar, komşuları Rumlar, Keldaniler, Süryaniler ve diğer gruplarla beraber yaşamışlardır.

Tarihçi yazar Ali Kemali, Erzincan Tarihi adlı eserinde Halife Hz. Ömer Devrinde komutan Halid bin Velid tarafından Kiğı`nın ve dolayısıyla Karakoçan`ın da fethedildiğini belirtmektedir. Arap - Bizans, Arap - İran ve Arap - Türk savaşlarında savaş bölgesi olması sebebiyle Karakoçan ve çevresi bahsi geçen savaşların doğurduğu sonuçlardan nasibini almıştır.

Selçuklu Komutanı Türkmen Çubuk Bey 1107 tarihinde Harput, Palu, Çemişgezek, Arapkir ve Eğin`i zaptederek Karakoçan ve çevresini de hakimiyetine almıştır. "Doğu illeri ve Varto Tarihi" adlı eserde Karakoçan çevresindeki aşiretlerin Horasan`dan geldikleri, Hormek aşiretinin Harzem Türkleri`nden olduğu yazılmaktadır.

Karsıni (Bazlama) Köyü ve civar köylere yerleşenlerin Karsan Aşiretinden oldukları, bu ismin Kuman Kıpçak dilinden gelmesi bunu doğrulamaktadır. Okçular (Okçiyan) Köyü`nde Mezar-ı Selçuk adında bir yerin olduğunu söyleyen köyün yaşlıları, Okçu Yusuf`un Selçuklu öncü kuvvetlerinden olduğunu ve bunun Kırklar Hikayesinde anlatıldığını söylemektedirler. Karakoçan ve çevresi Anadolu Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubat zamanında bu devletin sınırları içine alınmış, Anadolu`nun Moğol istilasıyla Selçuklu hakimiyetinden Buldukani Beyleri` nin eline geçmiş, ardından Akkoyunlular`ın egemenliğine, daha sonra Safeviler`in hakimiyetine girmiş, Osmanlı hükümdarı Yavuz Sultan Selim zamanında da Osmanlı topraklarına katılmıştır. Osmanlılar zamanında vakıf araziye dahil olan Karakoçan, devlet otoritesinin zayıflaması sonucu, vakıf yöneticilerinin ve toprak işleticilerinin eline geçmiştir. Karakoçan yöresinin 1. Dünya Savaşı ve sonrasında ülke savunmasında oldukça önemli bir yeri vardır. Bilindiği gibi 1. Dünya savaşı yıllarında Rus Orduları bugünkü Karakoçan - Kiğı sınırına dayanmıştı. Çanakkale Savaşları`nın kahramanı Osmanlı 2. Ordusu, Ruslar`la savaşmak için doğuya kaydırılmıştı. Bu ordunun karargahı Palu`nun Sekrat Köyü; Kurmay Başkanlığı Karargahı da bugün Karakoçan`ın Başyurt Bucağı`na bağlı olan Mahmutlu Köyü; İkinci Ordunun komutan vekili Mustafa Kemal Paşa, Kurmay Başkanı da İsmet (İnönü) Bey idi. Ordu ağırlıklarının bir kısmı , Karakoçan `ın sırtını yasladığı tepelerde ve daha gerilerde bulunmakta idi.

I.Dünya Savaşı sonrası Anadolu`da kurulan Müdafa-i Hukuk Cemiyetlerinden "Vilayet-i Şarkiyye Müdafa-i Hukuk Cemiyeti" nin Erzurum Şubesi, aslen Karakoçan`ın Keklik Köyü`nden olan Avukat Hüseyin Avni Ulaş Bey ve arkadaşları tarafından açılmıştır. O yıllarda Karakoçan`ın Çan Bölgesi Kiğı Kazası vasıtasıyla Erzurum`a bağlı idi.Karakoçan`ın yetiştirdiği Milli Mücadele kahramanı Hüseyin Avni Ulaş Bey son Osmanlı Mebusan Meclisi `ne ve 1. TBBM `ne Erzurum Mebusu (Milletvekili) sıfatı ile katılmıştır.

1936-1937 yıllarında Türkiye`deki yeni idari düzenleme ile Kiğı`nin Çan Nahiyesi ve Palu`nun Ohi ve Lahan Nahiyeleri birleştiriliyor, Karakoçan adı altında bir ilçe Elazığ İli`ne bağlanıyor. Karakoçan ismi aslında bugün de aynı adla anılan bir köyün adıdır.Ancak tespitlerimize göre dönemin bölge müfettişi Abdullah Paşa ilçe merkezi olarak düşünülen bu köyü bir bahar günü ziyaret etmiş, iklim şartları daha kötü, ulaşımı daha zor olan Karakoçan Köyü yerine her bakımdan daha uygun olan Ohi Bucağının Tepe Köyü `nü merkez olarak seçmiştir.Böylece Karakoçan adı yeni ilçenin adı olarak kalmıştır. Başyurt, Merkez ve Çan Bucağı olarak teşkilatlanan yeni ilçe merkezi başlangıçta ufak bir köy görünümünde iken Altınoluk, Yeşilbelen, Sarıbaşak ,Başyurt ve diğer civar köylerden yerleşmeler ile gün geçtikçe gelişmiştir. Sonraki yıllarda Karakoçan Köylerinin yanı sıra Kiğı, Mazgirt, Nasyonel Sosyalistmiye, Palu, Varto, Bingöl ve diğer komşu ilçelerden gelenler günümüz Karakoçan`ını oluşturmuşlardır.

Coğrafi konum

Karakoçan ilçesi Doğu Anadolu Bölgesi`nde, Munzur silsilesinin alçaldığı Elazığ-Bingöl hudutlarında yer alır. Arazi yapısı dağlık ilçenin kuzey bölgeleri oldukça engebelidir.İlçe merkezi civarı ve Başyurt bölgesi ova ve plato görünümdedir. Yer yer küçük düzlüklere rastlanırsa da buralar genellikle otlaklardır. Peri Çayı, ilçenin Tunceli ile sınırını teşkil eder. Vadi boyunca çoğu yer meşe ormanlarıyla kaplıdır. Buralarda daha çok hayvancılık yapılmaktadır

Karakoçan ilçesi, Elazığ İli`nin kuzey doğusunda yer alır. Doğusunda Bingöl ili, Kuzeyinde aynı ilin Yayladere ve Kiğı ilçeleri, kuzey batısında Tunceli ilinin Nasyonel Sosyalistmiye ilçesi, batısında ise yine Tunceli ilinin Mazgirt ilçesi, güneyinde ise Elazığ İlinin Kovancılar İlçesi bulunmaktadır. Şekil olarak Güneybatı-Kuzeydoğu istikametine uzanmış oval dikdörtgen bir görünümdedir. Yüzölçümü 1085 Km²dir. İlçe merkezinin denizden yüksekliği 1090m` dir. Genel olarak ilçe merkezi ile Başyurt bucağının arazi yapısı ova görünümünde, Çan bucağının arazi yapısı ise engebeli ve dağlıktır.

İklim



Karasal bir iklim hüküm sürer. Kışlar şiddetli; karlı-buzlu, sisli ve yağmurlu geçer. Buna karşılık yazlar kurak ve sıcaktır. yağışlar hava depresyonlarına (akımlarına)bağlı olarak yılda iki defa azami olarak kendini gösterir. Biri ilkbahar, diğeri sonbahardır. Fakat bu çift yağış ilkbahara rastlayanı bu safhada hava kütlesi arasındaki mücadelenin şiddetli olması yüzünden daha açıktır. Karakoçan`da 1958`den beri yağış rasatları, 1979 tarihinden itibaren de klimatolojik rasatlara başlanmıştır.

Mevcut kaynaklara dayanılarak en düşük sıcaklık 1980 yılının ocak ayında olup -38,9º derecedir. En yüksek sıcaklık ise 2000 Temmuz ayında olup 41º derecedir. Hakim rüzgar, birinci derecede NW (kuzeybatı), ikinci derecede SW (Güneybatı)`dır. Don mevsimi Kasım ayında başlar,mart ayında son bulur. Sis müşahedesi kış aylarında daha çok diğer aylarda ise nadiren görülür. İlkbaharda sıcaklığın sıfır dereceye yakın olduğu açık günlerde çığ hadisesi sık sık görülür. Kırağı müşahedesi ise sonbaharda daha çok olmak üzere ilkbaharda sıcaklığın sıfır derecenin altındaki açık günlerde görülmektedir. Yağışlar ,bölge ortalamasından biraz yüksektir. 1980-1984 yıllarını kapsayan 5 yıllık yağış ortalamasından alınan yıllık ortalama yağışın 621,3mm olduğu tespit edilmiştir.

Bitki örtüsü



Ohi ovası ve Başyurt Nahiyesi ovası ve platosunun dışında kalan hemen hemen tüm alan meşe ormanlarıyla kaplıdır. Bunların bir kısmı bozuk vasıflı bir kısmı da kaliteli alanlardan oluşmaktadır. Ova ve Platonun bulunduğu yerlerde akarsu kenarlarında kavak,sögüt ve meşe ağaçlarıyla kaplıdır. Bu alanın dışında kalan dağlık bölgelerde ise ya meşe ağaçları ya da meyve, söğüt ve kavak ağaçlarıyla kaplıdır. İlçemizin kuzeyindeki köylerinde ise çok kaliteli ceviz ağaçları üretilmektedir. Bahar döneminde ağaçların bulunmadığı düşük rakımlı bölgelerde yaz döneminde de yüksek kesimlerde arıcılık yapılmakta olup çok çeşitli bitki örtüsü Karakoçan balına özel bir tad ve kalite vermektedir.

Yükseltiler



İlçenin doğusunda Kuruca Dağı (2372 m.) ve Kızıldağ (1538 m.), batısında Tor Dağı (1615 m.), Celo Dağı (1594 m.), Mezragazi Dağı (1450 m.) bulunur.

Akarsular



;Kuşçu Çayı Palu ilçesinden doğup , Kuşçu , kümbet ve Alayağmur Köylerimizi takiben Peri Suyu`na dökülen Kuşçu Çayı

;Ohi Çayı İlçemiz, Sarıcan Köyü`nden doğup, Karakoçan`dan geçerek Balcalı Köyü yakınında Peri Suyu`na katılır.

;Peri Suyu Kiğı ilçesinden doğup Kiğı, Nasyonel Sosyalistmiye ve Mazgirt ilçeleri ile ilçemiz arasında sınır teşkil ederek Güneye inen ve Munzur Çayı`na daha sonra da Keban Baraj Gölü`ne dökülen Peri suyu. Peri Suyu ilkbahar ve sonbahar aylarında 3 beton ve 3 asma köprü dışında geçit vermez. Kış ve yaz aylarında ancak geçit verebilir.

Barajlar



;Özlüce (Hes) Barajı Bingöl İli`nin Kiğı ilçesinden doğup ilçemiz ile Kiğı-Nasyonel Sosyalistmiye-Mazgirt ilçeleri arasında sınır teşkil ederek güneye akan ve Keban Baraj Gölü`ne karışan Peri suyu üzerinde çeşitli hidroelektrik santralinin kurulması çalışmaları ile Özlüce Barajı inşa çalışmaları bitmiş olup 1999 yılından itibaren elektrik üretimine başlamıştır.. Özlüce barajı ve santrali 1985 yılında ihale edilmiş, 1997 yılı sonu itibariyle inşaatı %80 oranında tamamlanmıştır. Yapımı devam eden baraj üzerinde kurulacak olan hidroelektrik santralinin kurulu gücü, her biri 80 bin KW gücünde iki türübün , jeneratörle 160 bin KW, yıllık üretimi ise 413 milyon KW/saat olacaktır. Söz konusu baraj inşaatında 08.09.1998 tarihinde su tutma işlemi gerçekleştirilmiştir. Özlüce Barajı HES inşaatı ilçemiz ekonomisine istihdam ve ticaret açısından önemli katkılar sağlayacaktır. Ülkemiz için olduğu kadar ilçemiz için de ileride büyük faydalar sağlayacaktır

;Kalecik Sulama Barajı Karakoçan Kalecik Sulama Barajı, Karakoçan`ın 2 km. Kuzeydoğusunda Kalecik Deresi üzerinde inşa edilmiştir.Ocak 2000` den itibaren Karakoçan Kaymakamlığı Köylere Hizmet Götürme Birliğine DSİ tarafından sulama barajı ve rekreasyon alanı olarak devredilmiştir.Halen Sulama Barajı ve rekreasyon alanı işletmeciliği Kaymakamlık birliğince yapılmaktadır konusu barajın çevresine iki yıl içinde 30.000 adet fidan dikilmiş, eskileri korumaya alınmış ve bakımı yapılmaktadır. Ayrıca mevcut alana oturaklar, piknik masaları, çocuk oyun alanları ve parkları ve bir adette restaurant yapılarak hizmete sunulmuştur. Baraj Tipi: Kaya ve toprak dolgudur. Baraj yüksekliği temelden 37 m. Tevekten 85m.`dir. Baraj gövde hacmi: 12,000,000 m³, Baraj rezevvar hacmi:12,500,000 m³, Sulama sahası: 1.200 hektar (12,000 dönüm). Keşif bedeli ise: 35,000,000.Tl. Maksimum su seviyesi: 1122.40, Normal su seviyesi:1122.20, Minimum su seviyesi ise 1114.20`dir. Barajın Yeri ve Jeolojisi: Baraj temel kayası Anlomero ve Bozalttır. Derivasyon ve dipsowak yapısı 345m. boyunda 250 m. çaplı "barme konduvi "yapısı ile inşaat esnasında dervasyon sağlanmış, aynı yapıda işin ikmalinden sonra dipsawak olarak istifade edilmektedir. Karakoçan Kalecik sulama barajı 1975 yılında hizmete girmiştir. Kalecik Barajı`nın göl sahasının, yıllık ortalama su temini 21.000.000 m³`tür.Karakoçan Ovası`nın sulanabilir sahasının yıllık 3500 hektarı sulanmaktadır. Sulanabilir ovada yapılan ekim ise şeker pancarı, hububat, sebze, meyve bahçesi, kavaklık, çeltiktir .

Yapım aşamasındaki barajlar



;Pembelik Baraji ve HES Pembelik Barajı ve HES proje yeri Doğu Anadolu Bölgesi`nde Elazığ ili sınırlarında,Karakoçan İlçesine bağlı Akkuş ve Pamuklu köyleri ve arazileri üzerine kurulması planlanmış, Peri Suyu üzerinde bulunmaktadır. talvegden 77 m yükseklikte beton dolgu baraj tipinde inşa edilecektir. Toplam kurulu güç 108.0 MW yıllık ortalama üretim ise 367.482 GWh olacaktır.

Tarım

İlçede tarıma elverişli arazi toplamı 417.750 dekar olup,bu miktar ilçe yüzölçümünün %38,5`idir.Bu arazinin %10`u iyi vasıflı ve sulanabilir arazi niteliğinde olup,iklimin elverdiği her türlü tarım yapılabilir.Geriye kalan %50 arazi orta vasıflı,%40`ı da düşük vasıflı kıraç ve meyillidir.

Tarıma elverişli arazilerin ürün ekim alanına göre dağılımı şöyledir:
  • Buğday 94.000 Dekar % 22.50
  • Arpa 54.000 Dekar % 12.92
  • Fiğ 1.050 Dekar % 0.025
  • Yonca 250 Dekar % 0.06
  • Şeker Pancarı 890 Dekar % 0.21
  • Mısır (Silajlık) 110 Dekar % 0.026
  • Kuru Soğan 50 Dekar % 0.11
  • Diğerleri (Meyve Sebze v.b.) 1.927 Dekar % 0.46
  • Nadas Alanı 150.000 Dekar % 35.90
  • Tarıma Elverişli olup kullanılmayan arazi 115.423 Dekar % 27.62


İlçe merkezine 2 km. mesafede bulunan Kalecik Baraj Gölü` nden ilçe merkez ve civarında 9.000 Dekar kapasiteli, halihazırda 2.700 Dekar arazi sulanabilme imkanı yakalamıştır. Bu alanda optimum istifade sağlanmakta olup, fiilen arazinin % 30 a€˜u sulanabilmektedir. Bu alanda daha çok şeker pancarı ziraati yapılmakta olup, Elazığ Şeker fabrikasına satışı yapılmaktadır.

İlçede tarıma elverişli olmayan alanlar dağlık, taşlık ve ormanlık alanlar ile çayır ve mera görünümünde olup, ilçe yüzölçümünün % 6.5 a€˜ini oluşturmaktadır. İlçe merkezinde 1 hizmet binası, 2 adet lojman ve Başyurt Bucak Merkezi`nde Köy Grup Teknisyenliği Hizmet binası ile bir adet lojman mevcuttur. 1982 Model Renault TSW hizmet aracı, 1986 Model Toyota Pickup hizmet aracı hizmet görmektedir.

İlçede tarıma elverişli arazi toplamı 417.750 dekar olup, bu miktar ilçe yüzölçümünün % 38.5`idir. Bu arazilerin % 10`u iyi vasıflı ve sulanabilir arazi niteliğinde olup, iklimin elverdiği her türlü tarım yapılabilir. Geriye kalan % 50 arazi orta vasıfta, % 40`ı da düşük vasıflı kıraç ve meyilli arazidir.

Sanayi

Karakoçan ilçesi de diğer ilçeler gibi sanayi yönünden gelişmemiştir.İlçede canlı olan ticaretin yanı sıra son yıllarda küçük çaplı tamir atölyeleri bir un fabrikası ve değirmenleri açılmıştır. Ayrıca 2000 yılında ilçede yeni bir yem fabrikası hizmete girmiştir. Yeraltı zenginliği açısından kısmen işletilen ve büyük bir çoğunluğu henüz işletilmeye açılmamış olan mermer yatakları bulunmaktadır. İlçe halkının çoğunluğu yurtdışında (Avrupa ülkelerinde; İngiltere, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya...) işçi olarak çalışmaktadır.Bu nedenle de hayat standartları diğer ilçelere göre daha yüksektir. Karakoçan,çevresinin ticaret merke-zidir. Bingöl`ün Kiğı, Adaklı, Yayladere, ilçeleri ve köyleri ile Tunceli`nin Mazgirt ve Nasyonel Sosyalistmiye ilçeleri ve köylerindeki halk alış-verişini Karakoçan`da yapmaktadır. Yukarıda saydığımız yeraltı, ticaret ve yurtdışı sermayesinin zenginliğinin itici gücüyle sanayi olarak ciddi atılımlar beklemekteyiz. Karakoçan`dan çevre illere;orman ürünleri,canlı hayvan ve hayvan ürünleri satılmaktadır.

20 ana hisseli, 18 ortaklı, saatte 10 ton kapasiteli, 2 milyon DM. maliyetli, 8 işçiyle çalışıyor. 7000 m² açık alan 1350 m² kapalı alana sahip olan yem fabrikasının yapımına Temmuz 2000`de başlandı ve Kasım 2000`de tamamlanarak faaliyete geçti. İlçe Kaymakamlığı`na ait “Köylere Hizmet Götürme Birliği”nin Yem fabrikasında binde bir hissesi bulunmaktadır.

Hayvacılık

Tarıma elverişli olmayan arazilerin çokluğu halkımızı hayvancılığa yöneltmiştir. Ancak hayvancılıkta modernleşme anlayışına henüz gelinmediği için verim oldukça düşüktür. Besi ve süt hayvancılığı asıldır. İlçemizde hayvan ırklarının ıslah edilerek verim seviyesinin yükseltilmesi amacıyla ilçemiz Güllüce,Aşağı Ovacık ve Kuşbayırı köylerinde 3 Adet montofon boğa ile tabii tohumlama çalışmaları yapılmaktadır.

İlçedeki Hayvan varlığı şöyledir :
  • Koyun - Keçi 50.000 Adet
  • Sığır- Manda 17.000 Adet
  • Tek tırnaklı 625 Adet
  • Kümes Hayvanları 28.100 Adet


İlçede yapılan tarım ve hayvancılık faaliyetleri yanında arıcılık, süt inekçiliği, tavukçuluk, hindicilik, koyunculuk, sera ve mantar yetiştiriciliği gibi faaliyetler de yaygınlaşmaktadır. Sadece 2000 yılında fenni usullerle besi ahırlarında 6500 büyükbaş besi yapılmıştır. (2001 rakamları henüz netleşmedi) Büyükbaş besiciliği Karakoçanımızda bilinçli ve bilimsel usullerle yapılan önemli bir çiftçilik faaliyetidir.

Ulaşım

Asfalt bir yolla ulaşılan ilçenin il merkezine olan uzaklığı 105 Km. dir.

Dış bağlantılar

  • http://www.karakocan.ilcesi.com/
  • http://www.kaplicalar.diyari.com/
  • http://www.pamuklu.org


}

Dep

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.