Timur İmparatorluğu Devrinde Alevîler

Kısaca: Timur İmparatorluğu devrinde Alevîler ...devamı ☟

Timur İmparatorluğu devrinde Aleviler Sultan Ebu Said Bahadir Han’ın iktidardaki yeteneksizliğinden kaynaklanan huzursuzluklar ve İlhanlılar’a tabi ülkelerde ortaya çıkan siyasi çalkantıların sebepleri arasında Şii dailerin çok önemli rolleri mevcuttu. Hükumet-i Gürgan’iyye’nin kurucusu olan Timur’un tarih sahnesinde yer alması altıncı ve sekizinci hicri asırlar arasında resmi himayeler altında rahatlıkla hareket etmekte olan Şiʿa-i Batın’iyye dailerinin fa’aliyetlerine cok ağır bir darbe indirmiş oldu. Timur’un Maveraünnehre kurduğu bu hükumet bilakis Sünnilere yardımcı oldu.

Timur’da “Hanedan-ı Aleviyye” sevgisi

Bilumum tarikat mensuplarında mevcud olan Alevilik duygusu Timur’da da tüm kuvvetiyle yaşıyordu. Haleb’e geldiğinde huzuruna giren alimlere Hazreti Ali ve Muaviye’den hangisinin haklı olduğuna dair bazı sorular yöneltmişti. Şam’ı feth ettiğinde aralarında müverrih İbni Haldun’un da bulunduğu bütün alimler kendini istikbal ettiler. Timur ahaliye karşı çok haşin davranmıştı. “Şamlılar Âli Muhammed’e ve Hazreti Ali’ye zulmeden Emevi halifelerinin tarafını tuttuklarından dolayı bugün “Hak Teala” onların o vakit işlemiş oldukları cinayetlerini cezalandırıyor,” demişti. Tüzükat’ın çok önemli bir faslında “Ali bin Eba Talib Merkedi’nin bulunduğu havaliye çok itina ederdim. Kerbela ve Bağdat taraflarını İmam Hüseyin, Abd’ul-Kadir-i Geylani, İmam-ı A’zam Ebu Hanife ve diğer din adamlarının hatırı için çok severdim. Sazi arazisini ve diğer bazı şehirlerin varidatı İmam Musa el-Kazım, İmam Muhammed Nakıy, Salman-ı Farisi mezarlarına mahsustur. Tus havalisi varidatı İmam Ali bin Musa mezarına aitti,” diyor.
Timur’un tasavvufi eğilimleri
Timur hükumetinin Sünni olmasına rağmen Şiiliğin etkileri altında uzun süredir yaşamış olan bu muhitler kendilerini ayni akidelerin tezahürlerinden kurtaramamaktaydılar. Bu nedenle bizzat Timur bile tasavvufi eğilimlerle tanışmıştı. Devrin büyük sofuları arasında yer alan Semerkand şeyhlerinden “Şeyh Üryan” ve “Şeyh Zekeriyya” adındaki zatların ayaklarına kadar gidip onlardan himmet talebinde bulunmuştu. Hatta "Büyük Tatar Hanı Toktamış" Timur’a saldırdığında, Timur yanında bulunan sadattan İmam Berke’nin duasını aldıktan sonra hücuma geçmiş ve Tataristan’ı fethetmişti. Bu arada Ermenistan Kralı Gorkin’i de sulha bağlayarak H. 806 / M. 1404 yılında Karabağ’a döndü. Timur’un oğlu Mirza Mehmed Sultan’ın Anadolu’da vefat etmesi üzerine taziyete gelen İmam Berke’nin de kısa bir süre sonra irtihali üzerine Timur derin bir kedere boğuldu. İki sene sonra Çin üzerine başlattığı büyük sefere başladığı anda Seyhun nehrini geçtiği, Çin sınırına yaklaştığı ve Otrar’a vardığı anda H. 807 / M. 1405 yılında vefat etti. Mumyalanan cesedi Semerkand’da İmam Berke için yaptırmış olduğu türbeye defnolundu.
Fatih ve Yavuz’daki benzer tasavvufi i’tikatlar
Sadatta, manevi mevkilerinin yüksek olduğuna inanılan şöhret sahibi zevata saygı gösterilmesi ve hayır dualarının alınması o devirlerde yaşayan hükümdarların çoğunda hakim bir i’tikaddı. Fatih’in İstanbul seferinde Hacı Bayram Veli halifelerinden Ak Şems’ed-Din’e gösterdiği hürmet ve iltifat tüm ayrıntılarıyla tarih kitaplarında bahsedilmektedir. Hatta Yavuz Sultan Selim, Mısır seferine giderken Şam’da Camii Emevi’de inziva yaşantısı sürdüren Şeyh Muhammed Bedahsi’yi Kadıasker Ca’fer Çelebi ile birlikte ziyaret ederek himmet dualarını niyaz etmişlerdi.

Timur’un Batıniliğe karşı hasmiyane tavrı ve Batıniler aleyhine uyguladığı sert önlemler

Timur’un Hanedan-ı Ehl-i Beyt’e karşı beslediği derin muhabbetlerini ifade eden hareketleri yine de Sünniliğin sınırlarının dışına çıkmıyordu. Bunun bir neticesi olarak, Mazenderan vilayetindeki “Şiʿa-i Batın’iyye” hareketlerini sevk ve idare eden Seyyid Kıvam’ed-Din Mer’aşi’nin Oğulları H. 794 / M. 1392 yılında Timur tarafından tardedildiler. “Şiʿa-i Batın’iyye” mensuplarının sığındıkları tüm kaleler tahrip edilerek bilumum dervişleri Harezm ve Taşkent’e sürüldüler. Mahan, Âmül ve Sari yörelerinde ele geçirilen Batıniler de i’dam edildiler. Bir sene sonra da İsfahan civarındaki “Şiʿa-i Batın’iyye” taraftarları ayni cezalara çarptırıldılar.
Timur’un Anadolu’daki Şii Türk aşiretlerini Turan’a tehciri
Timur’un Ankara Savaşı’nda Osmanlı Ordusu’nu mağlup etmesi neticesi buralara iskan edilmiş olanTürk aşiretleri Timur’un oğlu “Mirza Cihan Muhammed” ve ümeradan “Şeyh Nur’ed-Din” tarafından kuşatıldılar. Timur, “Sizi asıl vatanınız olan Turan’a geri götüreceğim”, dedi. “Mihan Hicreti” esnasında Ca’ber Kalesi’nde Kayı Han’lılarla beraber “Yurger”, “Koson”, “Kış Timur”, “Varsak”, “Kara İsa”, “Arez”, “Gündüz” adındaki Ertuğrul Bey’den ayrılmış olan aşiret beyleri Çukurova’da yurt edinmişlerdi. Selçuklular’ın ilk Anadolu istilalarıyla yürüyen ve iki yüz seneden daha uzun bir süredir buralarda yaşamakta olan “Varsak”, “Ulus”, “İbramyialı”, “Kılaz”, ve “Kubaş” gibi daha birçok kabileler büyük telaşa kapıldılar. İçlerinde Timur’un bu önerisini kabul etmeyen aşiretler, cebren Turan’a göç etmeye zorlandılar. Bu tehcirden kaçmaya muvaffak olanalar ise Uç Anadolu’ya doğru ilerlediler. Timur Kütahya’dan otağını Gürcistan’a taşıyana dek de yerlerini hiç değiştirmediler.
Timur’un tehcire tabi tuttuğu Alevi aşiretlerin yurtlarına geri dönmeleri
H. 807 / M. 1405 yılında Timur’un vefat etmesi üzerine Türkistan’a nakledilmiş olan Aleviler de Harezm’e geldiler. İki yıldan daha uzun bir süre bu muhitlerde kaldıktan sonra ise döne dolaşa Osmanlı topraklarına geri geldiler. Oralarda konup göçleri enasında binbir türlü değişik akidelerin etkisi altında kaldılar. Selçuklular devrinden beri süregelen Şiilik telkinlerinin tesirleriyle pürüzleşmiş olan akideleri Harezm ülkesinde kaldıkları zaman zarfı içinde tamamıyla bu mezhebin nüfuzu altına girmeleriyle en son halini aldı. Dokuzuncu Hicri asırda, Harezm’den Anadolu’ya geri dönen bu aşiretlerin yerleştikleri muhitlerde “Şiʿa-i Batın’iyye Babaları” bir hayli nüfuza sahip bulunuyorlardı.

Timur’un irtihalinden sonraki dönemde “Şiʿa-i Batın’iyye” hareketleri

Dokuzuncu hicri asırda birçok “Şiʿa-i Batın’iyye mensupları” İsfahan ve havalisinde olanca güçleriyle fa’aliyetlerini sürdürmektelerdi. Anadolu’nun aldığı siyasi manzaralar nedeniyle Şiiler en ziyade mesailerini Anadolu’daki Türk aşiretlerinin arasında devam ettirmekteydiler. Bazı Babai Dervişleri bu akideleri yaymak maksadıyla Türk boyları arasında dolaşmağa devam etmektelerdi. Bilhassa halkın sade şiirler karşısında gösterdiği heyecanlı eğilimlerden güç alan Babailer, bu cephenin geliştirilmesine titizlikle özen gösterdiler. “Şeyh Kuceci Tebrizi” gibi tasavvufa bürünen şairler ve Baba Kemal Hucendi’nin manevi destekleriyle güçlenen Şiiler, Şeyh Safi’ud-Din-i Erdebili’nin de büyük nüfuzunu arkalarına alarak Anadolu’nun dört bir yanını kuşatmayı başardılar.
İran'da Şiʿa’nın resmi devlet mezhebi haline dönüşmesi
On dördüncü asırda, “Ali bin Şehab’ed-Din-i Hemdani” ve “Lutf’ul-Lah Nişaburi” ile Hurufiliğin kurucusu olan “Fadl’ul-Lah Ester-Âbadi” Anadolu’da Rafiziliğin yayılmasında en etkin rolü oynayan şahsiyetlerin başında gelmektelerdi. Sünni Timur Hükumeti’nin varisi olan “Şahruh” uygulamaya koyduğu en şiddetli tedbirlere rağmen bu cereyanın önünü almakta bir başarı sağlayamıyordu. Sonunda, H. 857 / M. 1453 yılında İran’daki dini hakimiyet bilumum “Şiʿamezheplerinin üstünlüğü altına girdi. Safev’iyye Tarikatı piri ve ayni zamanda Şeyh Hamid Hamid’ud-Din-i Aksarayi’nin de mürşidi olan Hoca Âla’ed-Din-i Âli’nin devrinde Batınilik Safev’iyye tarikatının bünyesine girdi. Bunun oğlu olan “Şeyh Şah” namıyla ünlenen “Şeyh İbrahim” zamanında ise Safevi Tarikatı’nın mali yapısı epey güçlenmişti. Şii Karakoyunlu hükümdarı Cihan Şah’ın tehditleri neticesinde İbrahim’in oğlu Şeyh Cüneyd devrinde Karakoyunlular’ın himayesi altına giren tarikat, bu yönetimin idaresi altında iken Şiʿa’nın “İmamiye-i İsna‘aşer’iyye/Onikicilikmezhebini resmen kabul etmek zorunda kaldı. Bilhassa Keyumers’in girişimleri neticesinde Rüstemvarlar’ın hakimiyetleri altında bulunan bölgelerde Şiilik tam manasıyla resmiyyet kazandı.
Şiilik propagandasının Anadolu’da Alevilik üzerinde yarattığı etkiler
Seyyid Kasım Envar’in neşriyat alanında yürüttüğü kuvvetli Şiilik propagandaları ve bütün müridleri aracılığıyla gerçekleştirdiği şiddetli etkiler, Sünni Hükumet-i Gürganiye’yi çok güç durumlara düşürmüştü. Şahruh’a süikasd tertiplemiş olan “Ahmed Lur” ile Fadl’ul-Lah Ester-Âbadi’nin hemşirezadesi olan “Hoca Adud’ed-Din” de Seyyid Kasım Envar’in müridlerindendi. Şiilik’ten ortaya çıkan yeni mezhepler arasında bulunan “Hurufilik” te yine bu ekibin yoğun gayretleri sayesinde zuhur etmişti. “Seyyid Ni'met’ul-Lah Gürgani ''” ile “Seyyid Ali Hemedani” müridleri bilhassa İran ve Azerbeycan yolu üzerinden bu akideleri etrafa yayarak Anadolu’ya gelmekteydiler. Seyyid Ali Hemedani’nin Kutb’ud-Din Haydar hakkındaki medhiyelerinin dillerde dolaştığı bu devirde Anadolu’ya göç eden Seyyid Kasım Envar’in müridleri Anadolu’da halktan hem rağbet görmekte, hem de teveccüh ve iltifatlara mazhar olmaktaydılar. Kaynaklar Bibliografya * Arnol’d, İntişarı İslam Tarihi, Profesör Halil Halid tercümesi. * Asım, Necip, Türk Tarihi. * Ayni, Bedr’ed-Din Mahmud, İkd’ul-Cumman. * Ayni, Mehmet Ali, Tasavvuf Tarihi, * Balcıoğlu, Tahir Harimi, Türk Tarihinde Mezhep Cereyanları. * Barthold, W., İslam Medeniyeti Tarihi, Professör Dr. Fuad Köprülü’nün Geniş, izah, düzeltme ve ilavelerle tercümesi. * Brown, İran Edebiyat Tarihi. * Cahiz, Kitab’ul-Beyan ve’t-Tebyin. * – , Kitab Fezail’ül-Etrak. * Cami, Mevlana, Nefeat’ul-Üns. * Christensen, Arthur, La regne du roi Kawadh I et le communisme Mazdakite. * Cüveyni, Ala’ed-Din, Cihan-Kuşa. * Ebru, Hafız, Zübdet’ut-Tevarih. * Ebu Zehra, Muhammed, İslam’da Siyasi ve İ’tikadi Mezhepler Tarihi, Ethem Ruhi Fığlalı ve Osman Eskicioğlu tercümesi. * – , Mezhepler Tarihi, İsmail Dağ tercümesi. * El-Biruni, Ebu Reyhan Muhammed bin Ahmed, El-Âsar’ul-Bakiye an-Kurun’il-Haliye. * Gök Alp, Ziya, Eski Türkler’de din, Dar’ül-Fünun Edebiyat Fakültesi mecmuaları. * Gölpınarlı, Abd’ul-Baki, Türkiye'de Mezhepler ve Tarikatlar. * Hasıri, İkd’ul-Ferid Haşiyesi. * Handmir, Gıyas’ed-Din, Habib’üs-Siyer. * Harimi, Tahir, Nakli İlimler Tarihi. * – , Tarihi Hikmette Sofiyun. * – , Tarihte Edremit Şehri. * Hayrullah Efendi, Hayrullah Efendi Tarihi. * Hilmi Ziya, Mihrap mecmuaları – Anadolu’da dini ruhiyat müşahedeleri. * Hüseyin Hüsamettin Efendi, Amas’ya Tarihi. * İbn-i Arab Şah, Acaib’ul-Makdur. * İbn-i Hacer, Dürer’ul-Kamine. * – , Enbe’ül-Gumur. * İbn-i Haldun, Mukaddime. * İbn-i Şahne, Ravzat’ul-Menazır. * İbn-i Tikteka, Kitab’ul-Fahri. * İshak Efendi, Kaşif’ül-Esrar. * Kaşani, Ebu-l’Kasım Abd’Allah, Olcaytu Tarihi. * Kenarı, İbn-i Hallikan, Şekayık. * Kharezmi, Muhammed bin Ahmed, Mefatih’ul-Ulum. * Köprülü, Fuad, Türk Tarihinde İlk Mutasavvıflar. * Massignon, Louis, Essai sur la lexique du mystique musulmane. * Mes’udi, Ali, Muruc’uz-Zeheb. * – , Kitab’ut-Tenbih ve’l İşraf. * Muhsin Fani, Mubid, Tuhfe-i İsna Aşer’iye. * Muvaffık el-Mekki, Menakıb. * Öz, Mustafa, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü. * Öztürk, Yaşar Nuri, İmam-ı Â’zam – Savunması Şehid bir önder için Apolocya. * – , En-el Hak İsyanı – Hallac-ı Mansur (Darağacında Miraç). * Reşidi, Fazl’ul-Lah, Cami’ut-Tevarih. * Sıbt İbn’ul Cezvi, Mir’at-uz-Zaman. * Suver’ul-Ekalim, İbn-i Nedim, Fihrist. * Süyuti, Celal’ed-Din, Tarih’ul-Hulefa. * Şehristani, Muhammed, Kitab’ul-Milel ve’n-Nihal. * Şerafeddin, M. Pamir İsma‘ilileri, İlahiyat Fakültesi Mecmuası. * Yakut’ul-Hamavi, Ebu Abd’ul-Lah, Mu’cem’ul-Büldan. * Zeydan, Jorji, Medeniyet-i İslam’iyye Tarihi, Zeki Magemez tercümesi.

Kaynaklar

Vikipedi

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Fatımiler devrinde Aleviler
6 yıl önce

Fâtımîler devrinde Alevîler Hicrî üçüncü asırda Afrika’da devam eden propagandalar neticesinde Fâtımîler’in yayılmaları da daha hızlı ilerlemekteydi....

Zeydîler
6 yıl önce

Alevîler ya da Zeydî-Alevîler Hanedanlığı (Farsça: سلسله العلویون طبرستان) İran'ın bugünkü Taberistan (Mazenderan, Gilan, ve Gülistan eyaletleri) bölgesinde...

Ahameniş İmparatorluğu
2 yıl önce

Ahameniş İmparatorluğu ya da Ahamenîler (İngilizce telaffuz: [əˈkiːmənɪd]; ???, Hšassa (Eski Farsça) "İmparatorluk" c. MÖ 550-330), MÖ 6. yüzyılda Büyük...

Alevi nüfusu
6 yıl önce

kendilerini "Alevî-Kürtler" olarak tanımlayan gruplar da bulunmaktadır. Bugün İran'ın doğusunda Horasan'da da küçük bir Alevî topluluğu vardır. Alevîler daha...

Bâtınîlik
2 yıl önce

Sayfa 80. ^ Balcıoğlu, Tahir Harimî, Mezhep Cereyanları – Osmanlı İmparatorluğu devrinde Şiîliğin tahrikâtı ile çıkan isyân ve ihtilâller: Tekkenin saçtığı...

Kızılbaş
2 yıl önce

kesin hâkimiyet sağlamıştır. Yükselme ve varlık döneminde sessiz kalan Alevîler, Osmanlı Devleti’nin duraklama döneminde çiftçilerin vergi sorunları (ekonomik)...

Kızılbaş, Safevi, Taslak şablonları, Türkmen, Taslak madde
Türkistan Aleviliği
2 yıl önce

asır süren “Benî İdris Alevî Hanedânlığı” ile daha kısa yaşayan “Alevî Devletleri” de burada bahsedilmeğe değerdir. Alevîler kendi güvenliklerini teminat...

Alevilikte inanç
6 yıl önce

Alevîler’in dinî i’tikadı Siyâseten İslâmiyet’in “İmamiye-i İsnâ‘aşer’îyye / Onikicilik” fıkhî mezhebinden olan Alevîler, i’tikaden Horasan Melametîliği’nden...