Sal

Kısaca: Sal deniz ya da nehirde su üzerinde kalmak ya da hareket etmek üzere tahta ya da tomrukların birbirine eklenmesiyle oluşturulan düz taşıt. En basit tekne/kayık tasarımıdır ve gövdesiz yalın olmasıyla karakterize edilir. ...devamı ☟

Sal
Sal

Sal deniz ya da nehirde su üzerinde kalmak ya da hareket etmek üzere tahta ya da tomrukların birbirine eklenmesiyle oluşturulan düz taşıt. En basit tekne/kayık tasarımıdır ve gövdesiz yalın olmasıyla karakterize edilir. Geleneksel sallar tahta ya da tomruk veya kamıştan yapılırken, çağdaş sallar için daha çok duba ya da polistilen bloklar kullanılır. Şişme sallar (özellikle de rafting denilen sal sporunda) çok katmanlı dayanıklı kauçuk malzemeden yapılır. Dicle nehrinde taşımacılıkta kullanılan sallara kelek adı verilir. Norveçli bilim adamı Thor Heyerdahl ve beş arkadaşının 1947'de Güney Amerika'nın batı kıyılarından Tahiti'nin doğusundaki adalara yaptıkları yolculukta Kon-Tiki adlı salı kullanmışlardır. Adlandırma Çalışmalarını etimoloji konularına yoğunlaştıran dilci Hasan Eren'e göre Türkçe sal kelimesi Orta Türkçe döneminden beri kullanılır ve diğer Türk dillerinde de görülür: Türkmence sāl, Kırgızca, Kazakça, Karakalpakça, Nogayca, Tatarca, Altayca, Televütçe, Şorca, Tuvaca sal, Başkurtça hal (Genel Türkçe s- ön sesi Başkurtçada h- sesine dönüşür), Yakutça āl (Genel Türkçe s- ön sesi Yakutçada kaybolur), Çuvaşça sulǎ (сулă). Moğolcada da sal olarak bulunur. Macarcada Türkçeden geçme eski bir alıntı olarak sál biçiminde görülür. Türkçeden Farsçaya da sāl biçiminde geçmiştir. Diğer bazı dillerde de Türk dillerinden geçme alıntı olarak görülür: Bulgarca сал, Dağ Maricesi шал şal.

Dış bağlantılar

Kaynaklar

Vikipedi

Sal

1. anlamı Birçok kalın direk yan yana bağlanarak yapılan, düz ve korkuluksuz deniz veya ırmak taşıtı:"Dalgaları ufukları örten bir denizde, küçük bir sal parçası üstünde bir boraya mı tutulduk?"- Y. K. Karaosmanoğlu. Tabut.
2. anlamı tuz, i.
3. anlamı sal.

Sal

Sal İngilizce anlamı ve tanımı

Sal anlamları

  1. (noun) Salt.
  2. (noun) An East Indian timber tree (Shorea robusta), much used for building purposes. It is of a light brown color, close-grained, heavy, and durable.

Sal tanım:

Kelime: sal
Söyleniş: 'sal
İşlev: noun
Kökeni: Middle English, from Latin -- more at SALT
: SALT

Sal

İngilizce Sal kelimesinin İspanyolca karşılığı.
s. Sal, nombre propio masculino

Sal

İngilizce Sal kelimesinin Fransızca karşılığı.
n. Sal, prénom masculin n. sel

Sal

İngilizce Sal kelimesinin Almanca karşılığı.
n. Sal, männlicher Vorname

Sal

İngilizce Sal kelimesinin İtalyanca karşılığı.
s. nome proprio maschile

Sal

İngilizce Sal kelimesinin Portekizce karşılığı.
s. Sal, nome próprio masculino

Sal

i. tuz [kim.], kimyasal tuz

Sal

Fransızca Sal kelimesinin İngilizce karşılığı.
n. Sal, male first name

Sal

Portekizce Sal kelimesinin İngilizce karşılığı.
(m) n. salt, common crystalline mineral

Sal

İspanyolca Sal kelimesinin İngilizce karşılığı.
[sal (m)] n. salt, sodium chloride, common crystalline mineral, table salt; sauce; raciness; wit

Sal

Türkçe Sal kelimesinin İngilizce karşılığı.
[Sal] n. male first name n. Sal, male first name n. salt, sodium chloride, common crystalline mineral, table salt; sauce; raciness; wit

Sal

İngilizce Sal kelimesinin Flemenkçe karşılığı.
zn. sal, mannelijke voornaam, jongensnaam

Sal

n. male first name n. Sal, male first name n. salt, sodium chloride, common crystalline mineral, table salt; sauce; raciness; wit

Sal

kalın direklerin yan yana bağlanmasıyla yapılan, düz ve korkuluksuz deniz ya da ırmak taşıtı. salacak, teneşir. tabut.

Sal

Portekizce Sal kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (química) sel (m) 2. (culinário) sel (m)

Sal

İspanyolca Sal kelimesinin Fransızca karşılığı.
1. (química) sel (m) 2. (culinario) sel (m)

Sal

İspanyolca Sal kelimesinin Almanca karşılığı.
n. salz, witz, geist, anmut, pech, unglück

Sal

Türkçe Sal kelimesinin Fransızca karşılığı.
radeau [le], traille [la]

Sal

Türkçe Sal kelimesinin Almanca karşılığı.
Floß

Bu konuda henüz görüş yok.
Görüş/mesaj gerekli.
Markdown kullanılabilir.

Şal
2 yıl önce

Şal (Köken: Farsça: شال şāl, ve Sanskritçe: शाटी śāṭī), sade olarak kullanılan bir giysi türü. Genellikle omuz üzerine salaş şekilde giyilir. Bedenin üst...

Şal, Amerikan Bezi, Atkı, Atlas (kumaş), Atlet, Ayakkabı, Balaklava, Basma, Baston, Baş örtüsü, Blüz
Alcácer Do Sal
6 yıl önce

Alcácer do Sal belediyesi, Portekiz'in Alentejo bölgesine bağlı Alentejo Litoral altbölgesinin belediyelerinden biridir. MÖ 1000 yıllarında Fenikeliler...

Alcácer do Sal, 1218, 2005, 24 Haziran, 9 Ekim, Alentejo, Alentejo Litoral, Arapça, Avrupa, Fenikeliler, Grândola
Carregal do Sal
6 yıl önce

Carregal do Sal belediyesi, Portekiz'in Centro bölgesine bağlı Dão-Lafões altbölgesinin belediyelerinden biridir. Belediyede 7 bucak (Por.: freguesia)...

Carregal do Sal, 1836, Aguiar da Beira, Castro Daire, Centro bölgesi (Portekiz), Dí£o-Lafíµes, Mangualde, Mortágua, Nelas, Oliveira de Frades, Penalva do Castelo
Ramazan Sal
2 yıl önce

Ramazan Sal (d. 27 Haziran 1985, Samsun), Türk futbolcudur. Futbola Karadenizspor başlayan Ramazan, daha sonra Atakum Belediyespor, Samsunspor ve Tekkeköy...

Cabezón de la Sal
4 yıl önce

Cabezón de la Sal, İbya'nın on yedi özerk bölgesinden, ülkenin kuzey sahilinde Kantabria Denizi olarak da anılan Atlas Okyanusu'nun Fransa ile İbya...

Cabezón de la Sal, Alfoz de Lloredo, Ampuero, Anievas, Arenas de Iguí±a, Argoí±os, Arnuero, Arredondo, Atlas Okyanusu, Bareyo, Bárcena de Cicero
Salda Gölü
2 yıl önce

Koordinatlar: 37°20′K 29°25′D / 37.33°N 29.41°E / 37.33; 29.41 Salda Gölü Salda Gölü, Burdur'un Yeşilova ilçesinde, ilçe merkezine 4 km uzaklıkta, ormanla...

Salda Gölü, Burdur
Salına Salına Sinsice
2 yıl önce

Salına Salına Sinsice, Tarkan'ın 1997 yılında çıkan Ölürüm Sana albümünün 4. sırada yer alan şarkısı. Metin Arolat'ın yönetmeni olduğu video klipte, saç...

Salsa (sos)
2 yıl önce

Salsa, Meksika mutfağındaki soslar için kullanılan terimdir. İbyolcada sos anlamına gelmektedir. Salsalar, genellikle domates bazlı bir sos veya diptir...