Toprağa düşen tohumdan en önce fide meydana gelir. Fide bir yıl sonra fidan halini alır. Hücrelerinin çoğalmasıyla dal ve yapraklar, gövde ve kök olarak üç parçadan ibaret bir ağacın küçük bir modeli olur. Her yıl ağacın dallarında ve köklerinde yeni sürgünler çıkarken, gövdede de bir tane yıllık halka meydana gelir. Bu halkalar, ağacın enine büyüyerek yaptığı odun tabakasıdır. Yağışı bol yıllarda, geniş bir halka; kurak geçen yıllarda ise, ince ve küçük bir halka meydana gelir. Bu halkalardan ağacın yaşı kolayca anlaşılabilir.
Gövdesinden enine kesilen bir ağaç incelenecek olursa, en dışta kabuk, sonra yıllık halkaları meydana getiren hücre tabakaları ve en içte de öz kısım görülür.
Bir ağacın gerçekten canlı olan biricik kısmı, kabuğun altında odunun yüzeyindeki ince bir hücre tabakasıdır. Buna katman doku tabakası denir. Bu tabaka ağacı geliştiren ve büyümesini sağlayan tabakadır. Genç bir ağaca çivi çakıldığında veya ağaç bir dal verdiğinde, çivinin ve dalın yerden yüksekliği hiç değişmez.
Bütün canlı varlıklar gibi ağacın da dokularının arasında devamlı bir su dolaşımı olur. Bu su dolaşımının sağlanabilmsi için ağacın devamlı ve bol miktar suya ihtiyacı vardır. Çok büyük bir kayın ağacı, kuru ve sıcak bir günde 250 litre, küçük bir ayçiçeği ise 1 litre su harcar. Okaliptus ağaçları ise günde ortalama 400 litre su harcadıklarından bataklıkları kurutmada faydalanılır.
Ağacın ihtiyacı olan su, büyük ağaç türlerinde elli metrenin üzerinde bir yüksekliğe çıkmak mecburiyetindedirler. Acaba bu nasıl olur? Bu hadisede önemli olan birinci kuvvet kılcallık olayıdır. Odun boruları demetlerinde 10 metreye kadar etkilidir. İkinci kuvvet ise, kök basıncıdır. Bu basınç ile ağaçta su 30 metre kadar yüksekliğe çıkarılabilmektedir. Bir diğer önemli kuvvet de yapraklardan suyun buharlaşması (terleme) ile meydana gelen emme kuvvetidir. Buna Kohezyon gerilimi de denir. Terlemenin (transpirasyon) büyük kısmı gözeneklerle, az bir kısmı da diğer yüzeylerle sağlanır. Kohezyon kuvveti su moleküllerini birbirine bağlar. Bu gerilim, suyun kopmayan bir sütun halinde yükselmesini sağlar. 100 metreye kadar etkilidir. Sekoya gibi yüksekliği 100 metreyi bulan dev ağaçlarda su tepelere kadar kohezyon kuvvetiyle yükselir.
Bir ağaç kendi besinini doğrudan doğruya toprak ve havadan güneş ışığı vasıtasıyla üretir. Bu, hiç bir canlı hayvan vücudunun yapamadığı son derece karmaşık bir hadisedir. Yapraklardaki klorofil denilen yeşil madde sayesinde, havanın karbondioksitinden, güneş ışığı altında fotosentez denilen olay sonucunda kendisi ve diğer canlılara faydalı besinleri meydana getirir.
Her yaprak, kendini dışarıya karşı koruyacak çok etkili bir tabaka ile sıkı sıkıya örtülüdür. Hava, yaprakların altındaki çok küçük deliklerden girebilir. Suyun buharlaşması da, yine bu deliklerden (por) sağlanır. Yaprak ihtiyaca göre bu delikleri açar veya kapatır. Ağaç kabuğu çok etkili bir su geçirmeyici zırhtır. Bir ağaç, başından ayaklarına kadar, su buğusunun dışarı sızmasına karşı sırlanmıştır.
Ağaçlar günlük hayatın her kısmında son derece çeşitli ve o derece yaygın olarak kullanılır. Kağıt yapımından mobilya yapımına, meyvelerinin besin olarak kullanımından süs ağaçlarına kadar, sayısız denebilecek kullanılış yeri vardır. Büyük ağaç toplulukları olan ormanlar ise, bir memleketin iklimini, hatta ekonomisini etkileyecek kadar önemlidir.
Eski jeolojik devirlerde yaşamış, bugün nesli tükenmiş dev ağaçlara dünyanın bazı bölgelerinde nadiren rastlanabilmektedir. Ağaçların boyları ve yükseklikleri bir hayli değişiklik gösterir. Boyları üç metreden yüz on metreye kadar; yaşları otuz-kırk yıldan beş bin yıla kadar olan ağaçlara rastlanmaktadır. Dünyanın en yaşlı ve yüksek ağaçlarından olan ve Amerika’da Sierra Nevada Dağlarında bulunan sekoyalar (Sequoia) yüz on metre yüksekliğe ve 6-9 m çapa erişebilir. Bunların yaşları da dört bin yılı bulmaktadır. Avustralya’da yüksek boylu ormanlar meydana getiren okaliptus ağaçları da yüz metreyi bulmaktadır. Ağaçların yaşları bir hayli farklılıklar göstermektedir. Son yıllarda dünyanın en yaşlı ağacının bir çam türü (Pirus aristata) olduğu belirlenmiştir.
Ağaçların gelişmesi için en elverişli şart bol yağmur olup, bu da tropik iklimlerde görülür. Tropikal iklimlerde kurak bölgelerin cüce bitkileri ağaç haline gelir.
Fırtınalar, seller, yıldırım, yangın gibi tabii afetler, usulsüz kesimler gibi insanların yaptığı tahripler, bitki hastalıkları, ağaçların en büyük düşmanları olarak sayılabilir.
Türkiye’de yetişen bazı ağaçların yaşları:
Meşe, ıhlamur, köknar1000 yıl
Kayın900 yıl
Zeytin400 yıl
Elma, armut300 yıl
Akkayın250 yıl
Türkiye’de yetişen bazı ağaçların yükseklik ve kalınlıkları:
BoyuÇapı
Köknar75 m3 m
Ladin60 m2 m
Melezağacı53 m16 m
Çam50 m1 m
Kayın44 m2 m
Meşe53 m4 m
Dışbudak30 m1.7 m
- Abies Göknar
- Acacia Akasya
- Acer Akçaağaç
- Actinostrobus Servi Çamı
- Athrotaxis Tasmanya sediri
- Aesculus Atkestanesi
- Agathis
- Ailanthus Kokarağaç
- Albizia Gülibrişim
- Alnus Kızılağaç
- Amentotaxus
- Araucaria Arokarya
- Arbutus Kocayemiş
- Aucuba Akuba
- Austrocedrus Şili sediri
- Berberis Kadıntuzluğu
- Betula Huş
- Biota Doğu mazısı
- Broussonetia Kağıtdutu
- Buxus Şimşir
- Calocedrus Su sediri
- Camellia
- Carpinus Gürgen
- Carya
- Castanopsis
- Catalpa Katalpa
- Cathaya
- Cephalotaxus
- Celtis Çitlenbik
- Ceratonia Keçiboynuzu
- Cercidiphyllum Katsuraağacı
- Cercis Erguvan
- Chamaecyparis Yalancı servi
- Citrus
- Clematis
- Cornus Kızılcık
- Corylus Fındık
- Cotinus Sumak
- Cotoneaster Dağmuşmulası
- Crataegus Alıç
- Cryptomeria Japonçamı
- Cunninghamia Tırpanağacı
- Cupressocyparis Melez servi
- Cupressus Servi
- Cydonia Ayva
- Daphne
- Diospyros
- Dipteronia
- Elaeagnus İğde
- Eriobotrya Maltaeriği
- Eucalyptus Okaliptus
- Euonymus Papazkülahı
- Fagus Kayın
- Ficus İncir
- Fitzroya
- Forsythia Altınçanak
- Fraxinus Dişbudak
- Fuchsia Küpeçiçeği
- Ginkgo Mabetağacı
- Gleditsia Yabani keçiboynuzu
- Hedera Sarmaşık
- Hibiscus Ağaçhatmi
- Hippophae Yalancı iğde
- Hydrangea Ortanca
- İlex Çobanpüskülü
- Jacaranda
- Jasminum Yasemin
- Juglans Ceviz
- Kalmia
- Keteeleria
- Koelreuteria Fenerağacı
- Laburnum Sarısalkım
- Lagerstromeia Oyaağacı
- Larix Melez
- Laurus Defne
- Ligustrum Kurtbağrı
- Liquidambar Sığla
- Liriodendron Laleağacı
- Lithocarpus
- Lonicera Hanımeli
- Maclura Yalancı portakalağacı
- Magnolia Manolya
- Mahonia Sarıboyaağacı
- Malus Çiçek elması
- Melia Tespihağacı
- Mespilus Muşmula
- Metasequoia Su ladini
- Microbiota
- Morus Dut
- Myrtus Mersin
- Nerium Zakkum
- Nothofagus Yalancı kayın
- Olea Zeytin
- Osmanthus
- Ostrya Kayacık
- Paulownia
- Phellodendron Mantarağacı
- Phillyrea Akçakesme
- Phoenix Hurma
- Picea Ladin
- Pinus Çam
- Pistacia Sakızağacı
- Pittosporum
- Platanus Çınar
- Podocarpus
- Populus Kavak
- Prunus Kiraz,Erik,Şeftali,Kayısı
- Pseudolarix Yalancı melez
- Pseudotaxus
- Pseudotsuga Duglasgöknarı
- Pterocarya Kanatlı ceviz
- Punica Nar
- Pyracantha Ateşdikeni
- Pyrus Armut
- Quercus Meşe
- Rhamnus Cehri
- Rhododendron Ormangülü
- Robinia Yalancıakasya
- Salix Söğüt
- Sambucus Mürver
- Sassafras
- Sciadopitys Japon Şemsiyeçamı
- Sequoia Sekoya
- Sequoiadendron Mamutağacı
- Sophora Sofora
- Sorbus Üvez
- Syringa Leylak
- Taiwania
- Tamarix Ilgın
- Taxodium Bataklık servisi
- Taxus Porsukağacı
- Tetraclinis
- Thuja Mazı
- Thujopsis Yalancı mazı
- Tilia Ihlamur
- Torreya
- Tsuga Suga
- Ulmus Karaağaç
- Vaccinum
- Viburnum Kartopu
- Washingtonia Kanarya palmiyesi
- Wisteria Morsalkım
- Yucca Avizeağacı
- Zelkova
- Ziziphus Hünnap
Görüşler
misafir - 5 yıl önce
Boyama Sayfası - 8 ay önce